Futbol tekrar başladı. Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin kendi sahalarında oynadığı maçlar gündemi oldukça meşgul etti. Oynanan futboldan ziyade depremle ilgili eylemler ve söylemler haftaya damga vurdu. Beşiktaş taraftarı deprem bölgesindeki çocuklara gönderilmek üzere binlerce oyuncak topladı. Eminim ki maçın 4. dakika 17. saniyesinde gerçekleşen bu olayı gören herkesin gözleri dolmuştur. Biraz da olsa bir fayda sağlamak ve çocukları sevindirmek için yapılan bu organizasyon, futbolun çok geniş ölçekte etki alanı olduğunu bize tekrar gösterdi. Bu taraftarın sadece doksan dakika futbol izlemek için toplanmadığını hepimiz anlamışızdır. Yeri geliyor çocuklara oyuncak, üşüyenlere atkı, ihtiyaç sahiplerine yiyecek toplayabiliyor. Renklerimiz farklı olsa da acılarımızın ortak olduğunu bize çok doğru şekilde anlatıyor. Hep diyoruz; futbol, futboldan çok daha fazlasıdır. Beşiktaş taraftarının bu eylemi herkes tarafından takdir görürken, bir yandan da bazı tezahürat ve protestolar herkes tarafından pek hoş karşılanmadı. Hem Fenerbahçe hem de Beşiktaş taraftarı, bazı yetkilileri eleştirdi ve istifa istedi. Bu çok politik ve siyasi görüldü bir kesim tarafından. Birileri Beşiktaş JK üyeliğinden ayrılıp Karagümrüklü oldu. Ülkemizde yaşanan büyük felaket sonrası yaşanan tek görev değişikliği de bu oldu galiba. Taraftarlara; ''futbola siyaset karıştırmayın'' dediler. Oldukça gülünç. Herkes biliyor ki şu dönemde futbolda siyasetin en az karıştığı yer tribünler. Başkanlar, federasyon ve yönetim kademelerinin her tarafı siyasete bulaşmışken; tribünlerdeki taraftar demokratik haklarını kullanınca mı futbola siyaset karışıyor? Bu, biz taraftarlarla alay etmekten başka bir şey değildir. Bilen bilir ülkemizdeki tribünler zaten diğer ülkelere göre politize olmaktan çok uzaktır. Taraftarlar, işçiler, memurlar, öğrenciler yani kısaca bütün halk protesto etme ve fikrini dile getirme hakkına sahiptir. Hoşlarına gitmeyen tezahürat sonrası, deplasmana gitmeyi yasakladılar. Yasaklarla ve cezalarla insanlar susturulmaya çalışılıyor. Hem Fenerbahçe hem Beşiktaş taraftarı doğru bildiğini söylemekten vazgeçmeyecek. Zamanı gelecek yardım yapacak, zamanı gelecek protesto edecek. Okullar öğrencilerle, tribünler taraftarlarla güzel. Buna engel olmayın. Yanlışları dile getirenleri susturmaya çalışan ve hedef gösterenler yerine; yanlışlarını düzeltmek için çaba harcayan ve demokratik hakları gözeten insanların yetkili olduğu bir ülke olmamız dileğiyle...