Gizem ANSIN
Osmanlı Dönemi’nde şehirli kadının giyim modası
Osmanlı İmparatorluğu’nda elbiseler ve kıyafetler sadece insan vücudunu dış etkenlere karşı korumak ya da mahrem bölgeleri gizlemek amacıyla giyilmezdi. Örtünme gereksinimi; Zamanla halkın, özellikle de kadınların beğenileri ve ihtiyaçları doğrultusunda moda olgusunu doğurmuştur.
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Fatih Sultan Mehmet Dönemi’ne kadar, şehirli kadının giyimine ilişkin yeterli ve güvenilir net bilgilere ulaşılmamıştır. Fatih Sultan Mehmet döneminden sonraki Osmanlı şehirli kadınının giyim kültürü ve buna bağlı olarak değişen gelişen kıyafet modası ise, İstanbul‘a gelen yabancı gezgin ve ressamların eserlerinden, Türk ressamlarının da minyatürlerinden öğrenilmektedir. Ayrıca padişah saraylarında saklanan giyim eşyaları ve yayınlanan fetvalar da bu konuda bilgi vermektedir.
Osmanlı Devleti’nde kıyafet seçimi sadece kişisel zevklere bağlı değildi. Elbiseler zamanla pek çok sosyal fonksiyon ve anlam kazanmıştır. Kıyafetlerin modellerinin kesimi, kullanılan malzemesi veya rengi belli dönemde veya toplumun belli kesiminde sosyal konumun göstergesi olarak kullanılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda İslam, Hristiyan, Musevi gibi ayrı dinden topluluklar ve bu topluluklara mensup kadınların da kendilerine özgü giyimleri vardı. Ayrıca sınıf farklılıkları, yaş, bölge, iklim şartları ve ekonomik koşullarda şehirli kadınların giyim özelliklerini etkilemektedir. Osmanlı şehirli kadının kıyafet değişiminin aslında çok da hızlı ilerlediğini söyleyemeyiz.. Değişimin çoğu kullanılan kumaşları oluşturan malzemeler, renkler , desenler ve kullanılan aksesuarlar çerçevesiyle sınırlı tutulmuştur. Temel model kesimleri ve kalıpları değişime maruz kalmamıştır.Osmanlı Dönemi’nde özellikle şehirli kadın giyiminde değişime etki edebilecek bağlantılar nispeten azdı, kültürler arası yapılan savaşlar da değişim de çok az etkili olabilmiştir. 19. Yüzyılda kıyafetlerin gelişiminin, hızını ve yönünü etkileyen en önemli etken Avrupa ülkeleriyle daha geniş ve sık ilişkilerin kurulması, münasebetlerin arttırılması olmuştur. Elçilikler ve daha çok Osmanlı şehirlerinde yaşayan Avrupalı tüccarların ithal ettikleri ucuz sanayi tekstil malzemeleri bu dönemde şehirli kadın modasına yön vermiştir. Osmanlı Dönemi’nin şehirli kadınının genel olarak başlıca giysileri entariler, şalvarlar, içlikler, etek ve ceketlerdir.
Şalvarla giyilen ‘Üçetek-Üçpeşli’ ve ‘İkietek-İkipeşli’ adı verilen elbiseler, kadın giyiminin en eski örneklerini oluşturur. Bu giysilerin bazılarının etek boyu, ayakların görünebileceği uzunluktadır. Bazıları ise daha uzun olup etek uçlarından ya da uygun yerlerinden kaldırılıp, kıvrılarak bele sokulur. İki yandan da kıvrılan bu eteklerin estetik ve güzel görünmesine özen gösterilir.
Bazı şehirlerde kadın giyiminde birbirinin üstüne iki ya da daha çok entari giyilerek kıvrıntı ve katların sayısı arttırılmıştır. Kısa entarilerin yalnız ön peşleri kaldırılmış, arka peş olduğu gibi bırakılmıştır. Kollar uzundur, kol ağızları harçlarla ve daha çok da mahreme ile çevrelenir.
Osmanlı Dönemi kadın giyimine yönelik bu tür giysiler daha çok sevai, hatai ve altıparmak denilen kumaşlardan yapılmıştır. Bu giysilerin altına şalvar, üstüne ise ‘salta’ ya da ‘fermene’ giyilmiştir. Daha sonraları kadın giysileri, şalvarsız, tek elbise biçimine dönüşmüştür. ‘Peşsiz entari’ ya da ‘Bindallı’ denilen bu giysilerde yalnızca boyunda bir yaka açıklığı vardır. Tümüyle sırma işlemelerle bezeli elbiseler kadifeden yapılmıştır. Önceleri sadece gelin elbisesi olarak giyilen bindallının sonradan yaka ve kol kenarları dantellerle çevrelenmiştir.
Büyük şehirlerde II. Abdülhamit döneminden başlayarak, uzun etek ve ceketten oluşan takımlar giyilir. ‘Telli Hare’, ‘Pullu Hare’ adı verilen giysi türü ise etek-bluz ya da şalvar-bluz’dan oluşan iki parça takım elbiselerdir. Çoğunlukla ince kumaşlardan yapılan bu giysiler desenlidir. Düz olanları da el işlemeciliği süslemeleriyle bezenir. Bu giysiler daha çok şehirlerde giyilmiştir.
Peşli entarilerin ya da şalvarların üstüne cepken giyilerek takım tamamlanmış olur. Fermene, salta, hırka denilen cepken türleri uzun kolludur.
Devamı bir sonraki yazıda...