Burun estetiği denildiğinde ilk akla gelen burun ucu küçük oldukça kalkık burundu. Bu bahsi geçen dönem tamamıyla görünüm endeksli bir estetik süreciydi. Bu süreçte; tabir yerindeyse domuzcuk burnu gibi fazlasıyla kalkık, burun deliklerinin oldukça ön planda olduğu burunlar vardı. Geçmiş dönemdeki bahsettiğimiz bu süreç artık bitti. Günümüzde ise insanoğlu her şeyin doğalından yana. Estetik cerrahi dokunuşlarda da artık doğallıktan yana bir süreç içindeyiz. Burun estetiğinde estetikli görünümden uzak, fonksiyonel yapısı oldukça iyileştirilmiş yani iyi nefes alabilen doğal görünüm revaçta.
“Estetikli” tanımlamasından kaçınan hastaların %85’i doğallıktan yana bir çizgi istiyor. Hastaların ameliyat planlamaları yapılırken; yüz öğelerinin birbiri ile oranı yani profil dengesini öne çıkaran uyumlu bir çalışma yapılıyor. Genel olarak dikkate aldığımız öğeler; alın, yanak çıkıntıları, kaşlar ve gözler, burun ve alın arasındaki açı, üst ve alt dudaklar, üst ve alt çeneler, diş arklarının yaptığı çıkıntılar ve birbirleri ile olan ilişkileri, alt çene ucunun çıkıntısı, çene altı gıdısının düzgün, sarkık veya şişman olması, boyun ve alt çene arasındaki açı, burun ile üst dudak arasındaki açı, alın, burun ve burunla çene ucu arasındaki mesafelerin oranı gibi durumlardır.
Estetik cerrahide burun ameliyatlarına bakış açısı fonksiyonel görevlerini tam anlamıyla yerine getirebilen, yüzün tüm hatlarıyla ahenk içinde olan ve diğer öğelerin güzelliğini belirginleştiren formlardır. Sağlıklı burun; öncelikle nefes alabilen sonra güzel görünümlü olan burundur. Kaliteli ve sağlıklı yaşam iyi soluyan bir burunla sağlanır. Burun tıkanıklığı problemi, sık karşılaşılan ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir sorundur. Kaldı ki basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunda yaşanan burun tıkanıklığı bile kişinin hayatını olumsuz etkilerken; sürekli yaşanan burun tıkanıklığı kişide nefes alamama, beraberinde kalitesiz uyku ve günlük yaşamın sekteye uğramasına sebep olur. Bu nedenle estetik burun ameliyatlarında güzelleştirmenin yanında fonksiyonel kısımlarda ele alınmaktadır. Saymış olduğumuz tüm değerler bir bütün olarak düşünüldüğünde ancak; mutlu edici sonuçlara ulaşılmaktadır.
