şike Davası yeniden başladı

şike Davası yeniden başladı

ŞİKE davasına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yeniden başlandı. Çağlayan Adliyesi’ndeki davada Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yönetici İlhan Ekşioğlu’nun yanı sıra Olgun Peker, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi, Selim Kımıl hakim karşısına çıkıyor. Trabzonspor Kulübü ise davaya müdahil olarak katılıyor.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın Şike davası kapsamında yeniden yargılanmasına başlandığı Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önüne gelmek isteyen Trabzonspor taraftarına polis müdahale etti.



Trabzonspor'un talebine ret, Aziz Yıldırım'dan beraat talebi

Trabzonspor'un avukatları yeniden görülen "Futbolda Şike" davasında "reddi hakim" talebinde bulundu. Trabzonspor'un avukatlarının yeniden görülen "Futbolda Şike" davasında yaptığı "reddi hakim" talebi reddedildi.

Yeniden yargılandığı davanın ilk duruşmasında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım savunmasını yaptı. Yıldırım beraatini talep etti.



Arbede çıktı

Metrobüs durağının bulunduğu bölümde önlem alan polis ile açıklama yapmak için adliye önüne ilerlemeye çalışan Trabzonspor taraftarları arasında arbede çıktı.

Bu arada adliye önünde polis barikatını aşmayı başaran bazı Trabzonspor taraftarlarıyla birkaç Fenerbahçeli taraftar arasında kavga yaşandı. Yumruklu kavgayı araya giren polisler önledi. 2 kişi gözaltına alındı.

METROBÜSTE GÖZALTI

Adliye önünde açıklama yapmak istediklerini söyleyen Trabzonspor taraftarı uzun süre polise direndi. Polis tarafından Metrobüs üst geçidine çıkarılan taraftarlardan bazıları o sırada tek başına Adliyeye gelen Fenerbahçe formalı bir taraftarla tartıştı. Trabzonspor taraftarları Polisin Fenerbahçeli taraftara da engel olmasını istedi. Bu sırada 2 Trabzonspor taraftarı Fenerbahçeli gencin formasını yırttı. Ardından da saldırdı. Araya giren Spor Polisi ekipleri saldırıda bulunan kişileri gözaltına aldı. Bölgede polisin aldığı önlemler devam ediyor.

Davanın geçmişi

Kapatılan Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Aziz Yıldırım, Olgun Peker, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun da aralarında bulunduğu 85 sanık hakkındaki kararının temyiz incelemesini 17 Ocak'ta tamamlayan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Aziz Yıldırım ve Olgun Peker hakkında verilen hapis cezalarını onadı.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin verdiği onama kararına itiraz eden Yıldırım'ın avukatları, şike davasında "adil yargılanma hakkının ve doğal hakim ilkesinin ihlal edildiği" iddiasıyla 14 Şubat 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Yargıtay'ın "bozma" ve "onama" kararları verdiği dava dosyaları, 2 Mayıs 2014'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Aziz Yıldırım'ın avukatları, mahkemeye başvurarak yeniden yargılanma talep ederken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 7 Haziran 2014'te talebe ilişkin verdiği mütalaada, Aziz Yıldırım ile İlhan Ekşioğlu, Abdullah Başak ve Ahmet Çelebi bakımından yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini istedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, avukatların yaptığı başvuru üzerine 23 Haziran 2014'te verdiği kararla hakkındaki hüküm Yargıtay tarafından onanan, aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 6 kişinin yeniden yargılanmasına ve infaz işlemlerinin geri bırakılmasına hükmetti.

Üst mahkeme sayılan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de 29 Eylül 2014'te, Trabzonspor ve Bucaspor kulüplerin 6 sanığın yeniden yargılanması kararına yaptığı itirazı reddederek, bu kişilerle ilgili davanın yeniden görülmesini kararlaştırdı.

Aziz yıldırım'ın savunması...

"KENDİM, ÜLKEM VE HUKUK ADINA MİNNETARIM"

Aziz Yıldırım mahkemeye 4 sayfalık yazılı savunma verdi. Yıldırım'ın mahkemeye sunduğu yazılı savunması şu şekilde:

"Öncelikle almış olduğunuz bu yürekli ve haklılığı hergeçen gün artarak anlaşılan kararınızan ötürü sizleri kutluyorum...
Sizler bu kararla sadece adaleti sağlamakla kalmadınız , Adil Yargılanma ve Savunma hakkı ihlalleri ile kuşatılan Türk Yargı Sistemi ni illegal yapı ve yapılanmaların vesayet ve hükümranlığındanda kurtaran ilk ateşi yaktınız. Bu yüzden , kendim , ülkem ve hukuk adına minnetarım.... Huzurunuzda yapılan yargılamaya ilişkin çok fazla şey konuşacağımı düşünenler yanılmaktadırlar.. Hukuka Uygun olarak elde edilmemiş ve açıkça hukuka aykırı olan bu delillerle alınmış kararlar hakkında konuşmayı bu ülkeye ve siz Cumhuriyetin Hukukçularına yapılmış bir hakaret olarak değerlendiriyorum. Bununla birlikte bu dönemin ve bu döneme ait yapılanmanın , hukuka aykırı olarak kurulan özel makamlarını , bu makamlarca oluşturulan hukuka aykırı delillerini ve en önemlisi Mülkün Hukuku na paralel yeni bir hukuk yaratmaya yönelik bu kararlarını tanımadığımı buradan bir kez daha ilan ediyorum...."

"BU TOPRAKLARI VATAN YAPAN TÜM DEĞERLERE YÖNELİKTİR"

"Bununla birlikte Yargılamanın dışında hiçbir şey söylemeyeceğimi düşünenlerde yanılmaktadırlar. Zira bugün yaşanılanlar ve yaşatılanlar sadece Aziz Yıldırım'a ve Fenerbahçe'ye yönelik değildir . Ülke barışına, vatansever gazeteci ve yazarlara, saygın emniyet mensuplarına,ve bu iddialar yüzünden,onuru ve şerefi uğruna gözünü kırpmadan hayatına son veren şanlı TSK mensuplarına kısacası bu toprakları vatan yapan tüm değerlere yöneliktir.Ve bugün ben Aziz Yıldırım olarak bu nedenlerle savunmamın Yüce Türk Milleti adına yapıldığının kayda geçmesini istiyorum. Ve bugün, bu vatan için bu ülke için bu cumhuriyet için yaşayan insanlara yönelik olarak yapılan örgüt kurma, şike yapmak, darbe yapmak, casusluk yapmak ve onlarca asılsız iddiaları ülkem ve bu onurlu insanlar adına külliyen reddediyorum. 3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan sürecin her aşamasında yapmış olduğum tüm savunma ve açıklamaları aynen tekrar ediyor, ogün nerede duruyorsam bugünde aynı yerde durduğumu yineliyorum.."

"BİZE GÜLENLER BUGÜN TV'LERDE HAKLILIĞIMIZI TEKRARLIYORLAR"

"Ogün bu vatan evlatlarını örgüt kurmakla suçlayanlar, kurgu fezlekelerin altına imza atanlar,şafak sökmeden ocaklarımıza çöküp bizleri silahlı suç örgütü üyesi yapanlar ve en acısı bunları yapanlara bağımsız basın adı altında alkış tutanlar bugün ya terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorlar yada cezaevindeler.. Biz o tarihte "Ne şikesi Memleket Elden Gidiyor" dediğimizde gülenler şimdi yanıldıklarını anlatıyorlar her fırsatta. Aziz Yıldırım'ı Devrimci Karargah Örgütü Üyesi ve İBDA-C örgüt üyeliğinden dinleyenler şimdilerde ifade üzerine ifade veriyorlar...2011 yılında bu operasyonların Aziz Yıldırım'a ve Fenerbahçe'ye değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetine yönelik olacağını söylediğimde gülenler bugünlerde devletin bu yapılardan nasıl arındılacağı konusunda fetva veriyorlar...

Bu zihniyetin Türkiye Cumhuriyeti yargısını, emniyetini ve TSK'sini hedef alarak Türkiyeyi savunmasız bir şekilde uluslararası emperyalist politikaların kucağına atıldığını söylediğimizde bize gülenler bugün televizyonlarda haklılığımızı tekrarlıyorlar..
Ve bunları Sayın Cumhurbaşkanına yazdığımızda ve asıl hedefin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümeti olacağını anlattığımızda bizi eleştirenler şimdilerde adımızla konuşuyorlar."

"BU KARARLILIĞIMIZ SON NEFESİMİZE KADAR SÜRECEKTİR"

"Sadece şike davası değil, bu Cumhuriyetin bu Devletin tüm vatansever kişi ve kuruluşlarına yönelik tüm bu davalar bu ülkenin taşıyamayacağı ağır bir yüktür. Ve ülkenin bir an evvel bu yükten kurtulması lazımdır... Süratle ve kararlılıkla sonlandırılacak bu davalar ve verilecek beraat kararları; belki bu dönemin faturasını canıyla,onuruyla hürriyetiyle yada geri kalan tüm hayatı ile ödeyenlerin acısını hafifletmeyecektir. Ancak aynı şartlarda aynı direnişi göstermekten kaçınmayacak bu insanlara iade edilecek itibar, Türkiyenin itibarı olacaktır.. Çünkü bizler bu ülkeyi çok sevdik iyisiyle kötüsüyle,eğrisiyle doğrusuyla ve ona ait ne varsa...Ve bu ülkenin itibarı için yaşadık.. Hakkımızda asılsız iddialarla hükümler kurulduğunda cezaevlerinde yatmak için koşarak geldik..Ve birileri uluslararası platformlarda Türkiyeyi ve ona ait ne varsa şikayet etmek için fırsat kollarken, biz tüm çektiklerimize rağmen haklı çıksak da Türkiye aleyhine dava açmayacağımızı peşinen kabul ettik. Ve bu kararlılığımız son nefesimize kadar sürecektir.. Ve Fenerbahçe, aynı kararlılıkla, Cumhuriyetin, demokrasinin, özgürce ve kardeşçe yaşanılan büyük Türkiye için yoluna kaldığı yerden devam edecektir. Aziz Yıldırımın başkanı olduğu tek örgüt ise Atatürk Türkiyesi'nin en büyük sivil toplum ve spor örgütü olan Fenerbahçe Spor Kulübü olarak kalacaktır."

"DARAĞACINDA BİLE OLSAK FENERBAHÇE OLACAKTIR"

"Ve dün olduğu gibi bugün ve hergün son sözümüz Darağacında bile olsak Fenerbahçe olacaktır.. Ve suçumuz Fenerbahçeli ve Vatansever olmaksa, ölene kadar mahkum yaşamayı göze aldığımızı bildirir, yine bir vatan şairinin "ONUR DA AĞLAR" isimli dizeleriyle sözlerime son veririm..

NE ALNIMIZDA BİR AYIP
NE KOLTUK ALTINDA SAKLI HAÇIMIZ
BİZ BU HALKI SEVDİK
VE BU ÜLKEYİ,
İŞTE BAĞIŞLANAMAZ, KORKUNÇ SUÇUMUZ...."