Burak Yılmaz hakkında olay sözler!
Yayınlanma:
SEN FORMANIN HAKKINI VERİP, YÜREĞİNİ KOYUYORSAN…
Selçuk İnan’ın durumuna değinen Arif Erdem, “Küstüm, darıldım, oynamıyorum lafları futbolda yok. Selçuk, bir önceki senedeki Selçuk profili çizmiyor. Kendisi de farkındadır. İyi olmak için daha çok çalışmalısın. Kafanı arındırmalısın. Eğer gerçekten benden kaptanlığı alın, ben yapamıyorum diyorsan. Bu iş böyle olmaz. Bu özgüven sorunu bu kardeşlerimizde yaşanıyor. Sen istenileni yapamazsan bunu yaşarsın ya da kendi istediklerini yapamıyorsa bunu yaşar. Sen profesyonel futbolcuysan, kulübün sana karşı yükümlülüklerini yerine getiriyorsa sen de çıkıp profesyonelce davranmak zorundasın. Sorumluluğum çok, takım kaptanlığını alın demek futbolun içinde yok. Herkes kötü oynayabilir. Ama kötü mücadele edemezsin. Galatasaray’daki en büyük problem bir disiplin, iki özgüven. Benim gördüğüm bu. Bu şekilde giderse Galatasaray’ın bu yarışın içerisinde olma ihtimali kalmaz.
BAŞKAN’IN SEÇİM KARARI DOĞRU
Başkan Ünal Aysal’ın seçim kararının doğru olduğunu belirten Erdem, “Başkanın bu şekilde yorumlaması ve güven tazelemeyi düşünüp seçim kararı almışsa çok doğru bir karar almış demektir. Ancak düşünmüyorsa çekilmesi en doğru tercihtir. Galatasaray kongre üyesinin memnun olmadığı bir takım var şu anda. Transferlerin hiç birisi tatmin edici değil. Başkan da memnun değil. Beklentileri gerçeğe dönüşmedi” şeklinde konuştu.
TEKNİK DİREKTÖR SEÇİMİ
Arif Erdem, “Teknik direktör seçimi çok yanlış. Geçen sezon gelen Mancini’nin kariyeri Prandelli’den çok daha üstteydi. Madem İtalyan stiliyle devam edilecekti. Takımı tanıması açısından Mancini’yle devam edilmesi daha doğru olurdu. Ama Mancini’yi gönderiyorsunuz, aynı tarzda, mantalitede bir teknik direktör getiriyorsun. Başkan adına büyük hataydı. Transfer edilen oyuncularla eşdeğer oyuncular zaten mevcut kadroda var. Tarık Çamdal çok yetenekli; ama 4 milyon 750 bin euro veriyorsunuz. Aldığınız oyuncu bir forvet oyuncusu da değil. Bu ödenen rakam Galatasaray kongre üyesini çok rahatsız ediyor” dedi.
FUTBOLU BİLMEYENLER TRANSFERLERİ YAPIYOR
Transfer konusunda Galatasaray’a büyük yara açıldığını belirten genç teknik direktör “Yapılan transferlere bakın bir bilgisizlik var Galatasaray’ın içerisinde. Futbolun içerisinden gelmeyen kişilerin yapmış olduğu bilgisizliklerden kaynaklanan hatalar bunlar. Yapılan sözleşmeler, 2017, 18'e kadar yapılan sözleşmeler. Ne oluyor, bu futbolcuları kimse kaçırmıyordu ki… Bu neyin telaşı, paniği. Bol keseden atmanın ne gereği vardı. Bu transferleri yapanlar kimler. Bunu yapanlar futbol konusunda çok bilgili kişiler mi? Değiller tabi ki. Galatasaray, Avrupa’nın en büyük takımlarından bir tanesi. Galatasaray, son gün transfer yapmamalı. Ben transfer yaptım demek için yapmamalı. Burası Galatasaray. Hangi bilgiye, portföy bilgisine dayanarak bunları yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
TARAFTAR YUHALAYACAK DİYE TOPA VURMUYORSAN…
Burak Yılmaz’ın “Anderlecht maçında şut çekmekten korktum, küfür yerim diye, o nedenle pas verdim” açıklamasını son derece talihsiz bir açıklama olarak değerlendiren Erdem, “Sonuçta futbolcu öz güveninizi kaybederseniz, o sahada durmanın anlamı yok. Sonuçta futbolcuysanız taraftar bağıracak diye düşünüyorsan sen orada olmamalısın. Burak benim sevdiğim bir oyuncudur. Ama şunu bilmeli. Taraftarın işi sen değilsin ki! Sen gol attırmak, gol atmak için varsın. Taraftar ister ıslıklar, ister alkışlar. O, taraftarın bileceği bir iş. Orada topun hakimi kim, sensin. Taraftar gelip vurmayacak ya da pas atmayacak ki. Sen bu konuda karar veremiyorsan orada durmanın anlamı yok. Galatasaray’da tem problem bu. Öz güven sorunu var. Sorumluluk almaktan kaçıyorlar.
Taraftar ıslıklayacakmış, yuhalayacakmış. Bırakın bunları. Siz işinizi yapın. Taraftar hiç bir zaman yüreğini koyan, takımı için her şeyini veren futbolcuyu hiç bir zaman yuhalamaz. Ama taraftar da bir şeylerin farkında ki bunlar oluyor. Sen formanın hakkını verebilirsen, taraftar seni yuhalamaz. Sen formanın hakkını veremiyorsan, sen gol de atsan o taraftar seni yuhalar. Galatasaray taraftarı böyledir. Sen formanın hakkını veriyorsan, hiç korkma dümdüz çıkarsın. Merak etme. Sen hakkını veremiyorsan, gol kralı da olsan taraftar seni ıslıklar. Problem öz güven sorunudur” dedi.
Selçuk İnan’ın durumuna değinen Arif Erdem, “Küstüm, darıldım, oynamıyorum lafları futbolda yok. Selçuk, bir önceki senedeki Selçuk profili çizmiyor. Kendisi de farkındadır. İyi olmak için daha çok çalışmalısın. Kafanı arındırmalısın. Eğer gerçekten benden kaptanlığı alın, ben yapamıyorum diyorsan. Bu iş böyle olmaz. Bu özgüven sorunu bu kardeşlerimizde yaşanıyor. Sen istenileni yapamazsan bunu yaşarsın ya da kendi istediklerini yapamıyorsa bunu yaşar. Sen profesyonel futbolcuysan, kulübün sana karşı yükümlülüklerini yerine getiriyorsa sen de çıkıp profesyonelce davranmak zorundasın. Sorumluluğum çok, takım kaptanlığını alın demek futbolun içinde yok. Herkes kötü oynayabilir. Ama kötü mücadele edemezsin. Galatasaray’daki en büyük problem bir disiplin, iki özgüven. Benim gördüğüm bu. Bu şekilde giderse Galatasaray’ın bu yarışın içerisinde olma ihtimali kalmaz.
BAŞKAN’IN SEÇİM KARARI DOĞRU
Başkan Ünal Aysal’ın seçim kararının doğru olduğunu belirten Erdem, “Başkanın bu şekilde yorumlaması ve güven tazelemeyi düşünüp seçim kararı almışsa çok doğru bir karar almış demektir. Ancak düşünmüyorsa çekilmesi en doğru tercihtir. Galatasaray kongre üyesinin memnun olmadığı bir takım var şu anda. Transferlerin hiç birisi tatmin edici değil. Başkan da memnun değil. Beklentileri gerçeğe dönüşmedi” şeklinde konuştu.
TEKNİK DİREKTÖR SEÇİMİ
Arif Erdem, “Teknik direktör seçimi çok yanlış. Geçen sezon gelen Mancini’nin kariyeri Prandelli’den çok daha üstteydi. Madem İtalyan stiliyle devam edilecekti. Takımı tanıması açısından Mancini’yle devam edilmesi daha doğru olurdu. Ama Mancini’yi gönderiyorsunuz, aynı tarzda, mantalitede bir teknik direktör getiriyorsun. Başkan adına büyük hataydı. Transfer edilen oyuncularla eşdeğer oyuncular zaten mevcut kadroda var. Tarık Çamdal çok yetenekli; ama 4 milyon 750 bin euro veriyorsunuz. Aldığınız oyuncu bir forvet oyuncusu da değil. Bu ödenen rakam Galatasaray kongre üyesini çok rahatsız ediyor” dedi.
FUTBOLU BİLMEYENLER TRANSFERLERİ YAPIYOR
Transfer konusunda Galatasaray’a büyük yara açıldığını belirten genç teknik direktör “Yapılan transferlere bakın bir bilgisizlik var Galatasaray’ın içerisinde. Futbolun içerisinden gelmeyen kişilerin yapmış olduğu bilgisizliklerden kaynaklanan hatalar bunlar. Yapılan sözleşmeler, 2017, 18'e kadar yapılan sözleşmeler. Ne oluyor, bu futbolcuları kimse kaçırmıyordu ki… Bu neyin telaşı, paniği. Bol keseden atmanın ne gereği vardı. Bu transferleri yapanlar kimler. Bunu yapanlar futbol konusunda çok bilgili kişiler mi? Değiller tabi ki. Galatasaray, Avrupa’nın en büyük takımlarından bir tanesi. Galatasaray, son gün transfer yapmamalı. Ben transfer yaptım demek için yapmamalı. Burası Galatasaray. Hangi bilgiye, portföy bilgisine dayanarak bunları yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
TARAFTAR YUHALAYACAK DİYE TOPA VURMUYORSAN…
Burak Yılmaz’ın “Anderlecht maçında şut çekmekten korktum, küfür yerim diye, o nedenle pas verdim” açıklamasını son derece talihsiz bir açıklama olarak değerlendiren Erdem, “Sonuçta futbolcu öz güveninizi kaybederseniz, o sahada durmanın anlamı yok. Sonuçta futbolcuysanız taraftar bağıracak diye düşünüyorsan sen orada olmamalısın. Burak benim sevdiğim bir oyuncudur. Ama şunu bilmeli. Taraftarın işi sen değilsin ki! Sen gol attırmak, gol atmak için varsın. Taraftar ister ıslıklar, ister alkışlar. O, taraftarın bileceği bir iş. Orada topun hakimi kim, sensin. Taraftar gelip vurmayacak ya da pas atmayacak ki. Sen bu konuda karar veremiyorsan orada durmanın anlamı yok. Galatasaray’da tem problem bu. Öz güven sorunu var. Sorumluluk almaktan kaçıyorlar.
Taraftar ıslıklayacakmış, yuhalayacakmış. Bırakın bunları. Siz işinizi yapın. Taraftar hiç bir zaman yüreğini koyan, takımı için her şeyini veren futbolcuyu hiç bir zaman yuhalamaz. Ama taraftar da bir şeylerin farkında ki bunlar oluyor. Sen formanın hakkını verebilirsen, taraftar seni yuhalamaz. Sen formanın hakkını veremiyorsan, sen gol de atsan o taraftar seni yuhalar. Galatasaray taraftarı böyledir. Sen formanın hakkını veriyorsan, hiç korkma dümdüz çıkarsın. Merak etme. Sen hakkını veremiyorsan, gol kralı da olsan taraftar seni ıslıklar. Problem öz güven sorunudur” dedi.
Spor