Uzmanı açıkladı! Pirinç yerine plastik mi yiyoruz?
Mardin Artuklu Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hasan Basri Savaş, hazır olarak alınan pirinçte yıkandıktan sonra mikroplastik oranının azaldığını belirterek, “Yüz gram pirinçte 3,7 mg mikroplastik varlığı tanımlanmış ve bu pirinç yıkanınca mikroplastik miktarı 2,8 mg'a inmiştir. Paketli hazır konserve pirinçte 13,3 mg'a varan mikroplastik varlığı gösterilmiştir” dedi.
“Plastik tüketimi günümüzde yıllık 350 milyon tonu bulmuştur”
Plastik kullanımının yeryüzünde giderek artmakta olduğuna değinen Dr. Savaş, “1950'lerde yıllık 1,7 milyon ton olan plastik tüketimi günümüzde yıllık 350 milyon tonu bulmuştur. Sadece okyanuslara yıllık 8 milyon ton civarında plastik karışmaktadır. Bu plastiklerin bir kısmı tekstil ve kozmetik sektörü için küçük boyutlarda üretilmektedir. Diğerleri ise büyük boyutlu üretilmesine rağmen doğada aşınarak ve parçalanarak küçük partiküllere dönüşmektedir. 2004 yılında Prof. Thompson'ın tanımlamasıyla literatüre giren mikroplastik kavramı, 5 mm ile 1 mm arasındaki küçük plastik parçacıkları ifade etmektedir. Okyanuslarda trilyonlarca mikroplastik varlığı tahmin edilmektedir” şeklinde konuştu.
“Konserve pirinçte 13,3 mg'a varan mikroplastik varlığı gösterilmiştir”
Mikroplastik maruziyetinin doza bağımlı olarak, inflamasyon, nörodejenerasyon, bağışıklık bozukluğu ve kansere yol açabileceği endişelerinin bulunduğunu kaydeden Savaş, “Son yıllarda yapılan güncel araştırmalarda; kutuplardaki taze karlarda, okyanuslarda, su kaynaklarında, gıdalarda ve nihayet insan kanında ve akciğerinde mikroplastik varlığı gösterilmiştir. Yüz gram pirinçte 3,7 mg mikroplastik varlığı tanımlanmış ve bu pirinç yıkanınca mikroplastik miktarı 2,8 mg'a inmiştir. Paketli hazır konserve pirinçte 13,3 mg'a varan mikroplastik varlığı gösterilmiştir. Bu durumlar beraberinde çok haklı bir endişeyi getirmektedir. ‘Mikroplastikler sağlığa zararlı mıdır?' Yeni yayınlanacak olan '70 Adımda Sağlıklı Beslenme' kitabımda bu konudaki bilimsel araştırmalarda yer alan endişeleri özetledim. Çok kısaca, mikroplastik maruziyetinin doza bağımlı olarak, inflamasyon, nörodejenerasyon, bağışıklık bozukluğu ve kansere yol açabileceği endişeleri ifade ediliyor. Bugüne kadar mikroplastiklerin insan sağlığına olumsuz etkilerine dair çok güçlü deliller ortaya konulamamış fakat bu konuda henüz yeterince araştırma yapılmadığı unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“Plastik oyuncaklardan uzak durmalıyız”
Tek kullanımlık plastik tüm ürünlerden vazgeçmek gerektiği konusunda uyaran Dr. Savaş, “Pet kaplarda asla sıcak içecek ve yiyecek tüketmemeliyiz. Ambalaj ve tekstil ürünü olarak plastik ve sentetik malzemeler yerine doğal ve kolay geri dönüşen ürünleri tercih etmeliyiz. Çözümsüz bir durumda değiliz. Bilinçli olarak çözüme ulaşmamız mümkündür. Tabak, bardak, fincan ve benzeri kaplarda; doğal ve geri dönüşebilen porselen, cam ve ahşap ürünleri tercih etmeliyiz. Tekstil ürünlerinde yine doğal olan pamuk, keten ve yünlü kumaşları tercih etmeliyiz. Plastik oyuncaklardan uzak durmalıyız. Ahşap, bez ve benzeri doğal malzemeden üretilen oyuncakları tercih etmeliyiz. Atık miktarını sıfırlayacak ve yüzde yüz geri dönüşümü sağlayacak bir yaşam biçimini hedeflemeliyiz. Bu sayede mikroplastik maruziyetini azaltabilir ve muhtemel ciddi hastalıklardan korunabiliriz” dedi.