Türkiye'de her yıl 26 milyon ton gıda kaybı yaşanıyor
Ankara'da Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), İngiliz Kraliyet Akademisi ve Netlog katkılarıyla düzenlenen 'Sıfır Gıda Atığı Liderler Ağı' toplantısı sonrası yayınlanan deklarasyonda Türkiye'deki gıda atıklarının boyutuna dikkat çekilerek bu atıkların sıfırlanması için harekete geçileceği vurgulandı.
Sıfır Gıda Atığı Liderler Ağı toplantısı gıdaların tarladan sofraya gelen kadarki aşamada yaşadığı kayıplar masaya yatırıldı. Türkiye’de her yıl ortaya çıkan gıda kayıp ve atığının 26 milyon ton civarında olduğu belirtildi. Gıdadaki kayıpların bütün dünyayı ilgilendiren insanlık sorunu olduğu ifade edildi.
Uzmanlar gıda kayıp ve atıklarının önlenmesi konusunda ciddi bir adım atılabilmesinin ön şartının, gıda tedarik zinciri içerisindeki tüm halkaların birbiri ile iletişim ve işbirliği içerisinde çalışabilmesi olduğuna dikkat çekti.
Sıfır Gıda Atığı Liderler Ağı, konuyla ilgili bilgileri ve çözüm önerilerini içeren bir deklarasyon yayınladı. Sektörün tüm paydaşları yanında, akademisyenlere, kamu yetkililerine ve tüketicilere bir çağrı niteliği taşıyan belgede şu sözlere yer verildi:
"Türkiye’de her yıl ortaya çıkan gıda kayıp ve atıklarının 26 milyon ton civarında olduğu düşünülmektedir. Bu atıklar gıda tedarik zincirini oluşturan tarımsal üretim, hasat ve depolama, gıda işleme, ambalajlama, dağıtım, perakende ve tüketim aşamalarında ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla gıda kayıp ve atıkları ile mücadele, öncelikle çiftlikten çatala gıda tedarik zincirinin paydaşları olan çiftçiler, tüccarlar, gıda işletmecileri, nakliyeciler, perakendeciler ve tüketicilerin tek tek ve işbirliği içerisinde bütünleşik çabalarını gerektirmektedir.
"Gıda tedarik zincirinin bu yöndeki çabalarına ilgili mevzuat, teşvikler ve kaynak aktarımı yolu ile destek olmak kamuya, bu çabalara yenilikçi araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile yol göstermek ise akademiye düşmektedir. Gıda kayıp ve atıkları ile mücadele ancak kamu, özel sektör, akademi, sivil toplum kuruluşları ve tüketicilerin topyekûn işbirliği ile mümkün olacak ve sonuca ulaşacaktır.
"Türkiye’de gıda kayıp ve atıkları ciddi bir sorun olup; nüfus artışı ve iklim değişikliği de düşünüldüğünde acil olarak önlem alınması gereken bir konudur. Gıda kayıp ve atıklarının önlenmesi konusunda gıda tedarik zincirinin tüm aşamalarında ciddi bilgi, teknoloji ve kaynak eksikliği vardır. Gıda kayıplarının ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları düşünüldüğünde, toplumun ve kamunun yeterli farkındalığa sahip olmadığı da görülmektedir.
"Gıda tedarik zincirinin her halkası, gıda kayıp ve atıkları ile mücadele konusunda kendi başına sorumlu olduğu kadar, zinciri oluşturan diğer halkalar ile de işbirliği içerisinde çalışmak zorundadır. Bu çalışmaların sürdürülebilir sağlam bilimsel temellere oturması, gerekli bilgi, deneyim ve teknolojinin ortaya koyularak sorunların çözümü yönünde gıda tedarik zincirine yol gösterecek kurum akademidir.
"Gıda tedarik zinciri paydaşlarının ve akademinin işbirliği ile ortaya koyulan çözümlerin hayata geçirilebilmesi için gerekli teşvik ve kaynak aktarımının yapılması ile mevzuatın oluşturularak gerekli yaptırımların belirlenmesi kamu kurumlarının sorumluluğundadır.
"Gıda tedarik zinciri, akademi ve kamu kurumlarının işbirliği içerisinde sıfır gıda atığı hedefine doğru sürdürülebilir ve somut adımlar atabilmesinin şartı, çiftçiden tüketiciye tüm paydaşlarda konuyla ilgili farkındalığın oluşturulması ve belli hedeflere dayanan; akademi, özel sektör ve kamu tarafından desteklenen bir ulusal gıda kaybı önleme yol haritasının ortaya koyulmasıdır. Bu konuda sorumluluk özel sektöre ve kamuya düşmektedir."