Tedavi edilmeyen bel ağrılarına dikkat!
Türk Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, yaptığı açıklamada, yaşları ve fiziksel aktivite düzeyleri ne olursa olsun herkesin yaşamının bir döneminde omurgayla ilgili sorunlarla baş etmeye çalıştığına dikkati çekerek, "Eğer şanslıysalar, omurga ağrıları basit bir adale veya bağ zedelenmesine bağlı olarak gelişir. Bazen de ciddi sorunlara yönelik olarak ilaç tedavileri, fizik tedavi, girişimsel tedaviler ve cerrahi tedaviler gerekebilir." diye konuştu.
Omurga sorunları konusunda ne kadar fazla bilgi sahibi olunursa, bunlardan korunma konusunda da o kadar başarılı olunacağını vurgulayan Prof. Dr. Kutsal, omurgadaki ağrıların omurga kemiklerinden, omurlar arasındaki disklerden, kıkırdak yapılardan veya bunları çevreleyen yumuşak dokulardan kaynaklanabileceğini belirtti.
Travmaya bağlı doku zedelenmelerinin de omurga ağrılarına neden olduğunu dile getiren Kutsal, bunun yumuşak dokudan kemik kırıklarına kadar çeşitli derecelerde olabileceğine işaret etti.
Yeşim Gökçe Kutsal, "Tedavi edilmeyen bel ağrıları olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Çoğu insan ağır kaldırmaya, arkaya doğru eğilmeye ya da spor sakatlığına bağlı olarak gelişen bel ağrıları nedeniyle hekimlere başvuruyor. Bu durum hemen tanı konmaz ve tedavi edilmezse, kişiyi sosyal, psikolojik ve ekonomik açıdan olumsuz etkileyebilir." ifadelerini kullandı.
"Depresyon sorunu olanlarda ağrı yoğun yaşanabilir"
Riskin bilinmesi halinde daha iyi korunabilineceğinin altını çizen Kutsal, omurga sorunları açısından risk altında olanlara ilişkin şu bilgileri verdi:
"Omurgayı tutan romatizmal bazı hastalıklarda genetik yatkınlık olabiliyor. İleri yaşlardaki kişilerin kemik yapıları zayıflayabilir, adalelerinde elastisite ve güç kaybı olabilir. Aşırı kilo alınması, bel omurlarına binen yükü ve stresi artırarak bel ağrısı yapabilir. Sırt ve karın bölgesindeki adaleleri zayıf olanlarda bel ağrıları olabilir. Hamilelikte pelvis bölgesindeki yükün artmasına bağlı ağrılar görülebilir. Ağır kaldırma, ağır cisimleri itme veya çekme, omurgada dönme, bükülme veya vibrasyon oluşturan işlerde çalışmak, omurga desteği olmayan sandalyelerde sürekli oturarak çalışmak omurga ağrıları yaratabilir.
Endişe, depresyon sorunu olan kişilerde ağrı daha yoğun yaşanabilir. Ağrı süreğenleşirse, psikolojik sorunlara neden olabilir. Çocukluk ve adolesan dönemde ağır çantaların asimetrik olarak taşınması da omurgayı destekleyen adale ve bağları zorlayabilir."
"Çok ağır cisimler kaldırılmamalı"
Türk Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kutsal, omurgayı korumak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Omurgayı korumak için otururken masa ve sandalye yüksekliklerinin uygun olmasına dikkat edilmeli, kalça ve diz 90 derecede olmalı. Beli destekleyecek yastık kullanılmalı. Uzun oturulacaksa ayaklar kaldırılıp altına destek koyulmalı.
Ayakta dururken ağırlık dengeli olarak iki ayağa da verilmeli. Topuk yüksekliği uygun rahat ayakkabılar giyilmeli. Fazla yüksek topuk, bel bölgesine aşırı yük binmesine neden olur.
Yatarken omurgayı destekleyecek sertlikte şilte kullanılmalı. Yatarken bacakların karına doğru çekilerek yan yatılması omurgayı rahatlatır.
Bir cisim kaldırılırken dizleri büküp vücuda yakın tutarak ve gövde döndürülmeden kaldırılmalı. Çok ağır cisimler kaldırılmamalı.
Beslenirken omurga sağlığı açısından yeterli kalsiyum, fosfor, D vitamini ve protein almaya özen gösterilmeli. Egzersiz yapılacaksa, öncesinde mutlaka germe ve ısınma hareketleri yapılmalı.
Sigaranın bırakılması gerekiyor. Çünkü omurlar arasındaki disklerin dejenerasyonuna, omur kemiklerinde osteoporoza ve bel ağrısına neden oluyor."