Rakamlarla Türkiye'de kadına şiddet!
Yayınlanma:
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 2013 yılında kadına yönelik 12 bin 946 şiddet olayı yaşandı.
En çok şiddet 1213 vakayla İzmir’de yaşandı. Sağlık Bakanlığı’nın verilerini değerlendiren Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli, “Çocukluğunda şiddete maruz kalanlar ileride şiddet uyguluyor. Şiddet uygulayan kişilerde beyin anormallikleri görüldüğünü destekleyen 8 çalışmanın 3’ünde, Nörolojik bozulma ve 4 çalışmada, vakaların yüzde 24 ila yüzde 100’ünde kafa travması tespit edilmiştir.” dedi.
Sağlık Bakanlığı kadına yönelik şiddet verilerini açıkladı. Buna göre geçen yıl ülke genelinde 12 bin 946 şiddet olayı gerçekleşti ve en çok vaka bin 213 vaka ile İzmir’de yaşandı. Kadına yönelik şiddetin daha çok olduğu düşünülen doğu illerindeki vakaların düşük olması da göze çarptı ve vakaların resmi kayıtlara yansımadığı düşüncesine yol açtı.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerini değerlendiren Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli, “Tüm kayıtların tutulması istatistiksel ve bilimsel olarak anlamamızda önemli rol oynuyor. Sağlık, emniyet ve jandarma gibi kuruluşların kendilerine yansıyan veya şüpheli olayların kayıtlandığı bir veri tabanı oluşturulması gerekir. Özellikle doğu illerdeki bu sorunun üstünden gelinmesi o bölgede şiddeti azaltmak için uygulanan eğitim, rehabilitasyon ve gerekli tedavi yöntemlerinin sağlıklı çalışıp çalışmadığını bize gösterebilir” dedi.
Kadına yönelik şiddet uygulayan ve tasarlayıp eyleme döken organ erkeğin beyni olduğunu söyleyen Sürmeli,
“Erkeğin beyni olgunlaşma süreçlerinde, aldığı eğitim ve çevresel faktörlerden etkilenir. Kıskançlık, namus veya töre cinayetlerinde beynin düzgün çalışmasında bir problem olması gerekir ya da beyni düzenli çalışmayan kişiler karar verme yetilerinde düzensizlik yaşarlar ki, bu da onları şiddet uygulayan kişi haline getirir” dedi. Suç davranışlarına baktığımız zaman dürtüsellik, kontrolü kaybetme ve öfke içermektedir. Çocukluklarında şiddete veya sözel aşağılamaya maruz kalan kişiler şiddet uygulamayı öğrenmeleri ve beyinlerinin gelişmesinin bundan etkilendiği bilinmektedir. Şiddet uygulayan kişilerde beyin anormallikleri görüldüğünü destekleyen 8 çalışmanın 3’ünde, Nörolojik bozulma ve 4 çalışmada, vakaların yüzde 24 ila yüzde 100’ünde kafa travması tespit edilmiştir. “ diye konuştu.
Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli, “Çocukluğundan beri çeşitli şekilde (hafif, orta veya ağır derecede) kafasına darbe almış bir kişi, okul döneminde dikkatsizlik, motivasyon eksikliği ve öğrenmede zorluk çektiği gibi, arkadaş ilişkilerinde zorluk, ani öfke nöbetleri ile nesne veya kişilere vurmaya başlayabilir, küfür ve hakaret edebilir. Sabırsız olur, istediği hemen yapılmazsa tehdit edebilir ( karşısındakini veya kendini öldürmekle tehdit edebilir). Kendisine zarar verme düşünceleri ve başkasına zarar verme düşünceleri olabilir” açıklamalarında bulundu. Hiçbir kafa travmasının hafife alınmaması gerektiğini belirten Sürmeli, “Bisiklet kazası, düşme ve kafa çarpmaları, trafik kazası, zor doğum gibi durumların hepsinde beyin içerde kafaya sert bir şekilde çarpmaktadır ve elektrik akım değişikliği yaratabilmektedir. Bu da dijital EEG kayıtlaması ile tespit edilebiliyor” dedi.
Kadına yönelik şiddette neurofeedback ile tedavi olduğunu ifade eden Sürmeli, “Neurofeedback, kişiye beyin dalgalarını olumlu yöne değiştirmesi için görsel ve işitsel ödüllerin verildiği bir operant koşullanma yöntemidir. Şiddet kafa travmasına bağlı olsa da olmasa da beyindeki sorumlu bölgeler aynı olduğu için neurofeedback oldukça yararlı bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Sürmeli, “ Kadınlara şiddet uygulayan kocaların, erkek arkadaşların, aile yakınlarının iyi bir psikiyatrik incelemeden geçirilmelerinin ve tedavinin ana desteği olarak nöroterapi uygulanmasının olumlu sonuç ortaya çıkaracağına dair bilimsel yayınlar var ve bizim tecrübelerimiz de bu yönde diyor.” şeklinde konuştu.
En çok şiddet 1213 vakayla İzmir’de yaşandı. Sağlık Bakanlığı’nın verilerini değerlendiren Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli, “Çocukluğunda şiddete maruz kalanlar ileride şiddet uyguluyor. Şiddet uygulayan kişilerde beyin anormallikleri görüldüğünü destekleyen 8 çalışmanın 3’ünde, Nörolojik bozulma ve 4 çalışmada, vakaların yüzde 24 ila yüzde 100’ünde kafa travması tespit edilmiştir.” dedi.
Sağlık Bakanlığı kadına yönelik şiddet verilerini açıkladı. Buna göre geçen yıl ülke genelinde 12 bin 946 şiddet olayı gerçekleşti ve en çok vaka bin 213 vaka ile İzmir’de yaşandı. Kadına yönelik şiddetin daha çok olduğu düşünülen doğu illerindeki vakaların düşük olması da göze çarptı ve vakaların resmi kayıtlara yansımadığı düşüncesine yol açtı.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerini değerlendiren Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli, “Tüm kayıtların tutulması istatistiksel ve bilimsel olarak anlamamızda önemli rol oynuyor. Sağlık, emniyet ve jandarma gibi kuruluşların kendilerine yansıyan veya şüpheli olayların kayıtlandığı bir veri tabanı oluşturulması gerekir. Özellikle doğu illerdeki bu sorunun üstünden gelinmesi o bölgede şiddeti azaltmak için uygulanan eğitim, rehabilitasyon ve gerekli tedavi yöntemlerinin sağlıklı çalışıp çalışmadığını bize gösterebilir” dedi.
Kadına yönelik şiddet uygulayan ve tasarlayıp eyleme döken organ erkeğin beyni olduğunu söyleyen Sürmeli,
“Erkeğin beyni olgunlaşma süreçlerinde, aldığı eğitim ve çevresel faktörlerden etkilenir. Kıskançlık, namus veya töre cinayetlerinde beynin düzgün çalışmasında bir problem olması gerekir ya da beyni düzenli çalışmayan kişiler karar verme yetilerinde düzensizlik yaşarlar ki, bu da onları şiddet uygulayan kişi haline getirir” dedi. Suç davranışlarına baktığımız zaman dürtüsellik, kontrolü kaybetme ve öfke içermektedir. Çocukluklarında şiddete veya sözel aşağılamaya maruz kalan kişiler şiddet uygulamayı öğrenmeleri ve beyinlerinin gelişmesinin bundan etkilendiği bilinmektedir. Şiddet uygulayan kişilerde beyin anormallikleri görüldüğünü destekleyen 8 çalışmanın 3’ünde, Nörolojik bozulma ve 4 çalışmada, vakaların yüzde 24 ila yüzde 100’ünde kafa travması tespit edilmiştir. “ diye konuştu.
Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli, “Çocukluğundan beri çeşitli şekilde (hafif, orta veya ağır derecede) kafasına darbe almış bir kişi, okul döneminde dikkatsizlik, motivasyon eksikliği ve öğrenmede zorluk çektiği gibi, arkadaş ilişkilerinde zorluk, ani öfke nöbetleri ile nesne veya kişilere vurmaya başlayabilir, küfür ve hakaret edebilir. Sabırsız olur, istediği hemen yapılmazsa tehdit edebilir ( karşısındakini veya kendini öldürmekle tehdit edebilir). Kendisine zarar verme düşünceleri ve başkasına zarar verme düşünceleri olabilir” açıklamalarında bulundu. Hiçbir kafa travmasının hafife alınmaması gerektiğini belirten Sürmeli, “Bisiklet kazası, düşme ve kafa çarpmaları, trafik kazası, zor doğum gibi durumların hepsinde beyin içerde kafaya sert bir şekilde çarpmaktadır ve elektrik akım değişikliği yaratabilmektedir. Bu da dijital EEG kayıtlaması ile tespit edilebiliyor” dedi.
Kadına yönelik şiddette neurofeedback ile tedavi olduğunu ifade eden Sürmeli, “Neurofeedback, kişiye beyin dalgalarını olumlu yöne değiştirmesi için görsel ve işitsel ödüllerin verildiği bir operant koşullanma yöntemidir. Şiddet kafa travmasına bağlı olsa da olmasa da beyindeki sorumlu bölgeler aynı olduğu için neurofeedback oldukça yararlı bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Sürmeli, “ Kadınlara şiddet uygulayan kocaların, erkek arkadaşların, aile yakınlarının iyi bir psikiyatrik incelemeden geçirilmelerinin ve tedavinin ana desteği olarak nöroterapi uygulanmasının olumlu sonuç ortaya çıkaracağına dair bilimsel yayınlar var ve bizim tecrübelerimiz de bu yönde diyor.” şeklinde konuştu.
Sağlık