Magazin programları "azgın teke sendromuna" yol açıyor!
Son aylarda laf dinlemeyen, nasihat heyetlerini kabul etmeyen, hep bildiklerini okuyan, evlerini, barklarını terk eden ve genç sevgilileriyle gazete manşetlerini süsleyen orta yaş ve üstü erkekler kamuoyunun dikkatini çekiyor. Eskiden bu tür davranışlar azgınlık ya da kadın düşkünlüğü olarak nitelendiriliyordu ve “Kırkından sonra azanı teneşir paklar” deniliyordu. Bunun insan yaşamının belirli bir döneminde yaşanılan psikolojik bir süreç olduğu gerçeği bilinmiyordu.
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, yaşlı erkek-genç kadın veya yaşlı kadın-genç erkek türü ilişki çeşitleri hakkındaki gerçekleri açıkladı ve magazin programlarının orta yaş ve üstü erkeklere iyi gelmediğini söyledi. Keçe, “Ekrandaki zengin ünlülerin genç kadınlarla görüntüleri abartılı beklentiler doğurabiliyor” dedi. Orta yaş krizine bağlı çapkınlık yapanlara “azgın teke” dendiğini söyleyen Keçe, birçok ünlünün kendinden yaşça küçük kadınlarla evlenmelerini Azgın Teke Sendromu’na örnek olarak gösterdi.
Azgın teke sendromu nedir?
“Orta yaş krizine giren, cinsel isteğinde yalancı artış yaşayan, evini, karısını, işini veya sosyal çevresini terk etmeye teşebbüs eden, kıskançlığı artan, çapkınlık yapan ve keyfine düşkün olan erkeklere halk arasında azgın teke, bu durumun yaşanmasına da Azgın Teke Sendromu deniyor” diyen Keçe; “Ailelerde meydana gelen parçalanma, çocukların evlenmesi ya da evden ayrılmış olması, mesleki yaşamın gerilemesi ya da emeklilikle birdenbire kesilmesi erkek menopozu olan andrapoz ile aynı döneme denk geldiğinde, var olan sorunları ağırlaştırarak Azgın Teke Sendromu'na yol açabiliyor” dedi.
Gençlik elden gidiyor tribine giriyorlar
Her erkekte görülecek diye bir kural olmasa da, orta ve ileri yaştaki erkeklerin, yaşamlarını sorgulamaya, genç bir partner aramaya ve kayıplarını fark etmeye başlayacaklarına değinen Keçe, azgın tekelerin gençleşmek için her türlü estetik ameliyatı yaptırdıklarına da dikkat çekti. “Bütün dertleri, uğruna evlerini terk ettikleri genç kadınlarla aralarındaki yaş farkını ört bas etmeye çalışmak” diyen Keçe, yaşla birlikte azalan, dengesizleşen veya durağanlaşan cinsel hayatın, saç dökülmeleri, saçlarda beyazlamalar, kilo artışı, sarkma ve çatlakların yanı sıra kişiyi mutsuzluğa ve karamsarlığa sevk edebildiğini ifade ederek, yaşlanmaya başlayan bedenini ruhsal dünyasında kabul edemeyen cinsel bilgileri kulaktan dolma erkeklerin, medyanın verdiği gazla direnç olarak cinselliklerini daha çok kullanmaya çaba gösterebildiklerini vurguladı.
Magazin programları kötü örnek oluyor
Magazin programlarının Azgın Teke Sendromu’na yakalananların sayısını artırabileceğini söyleyen Keçe, şöyle devam etti: “Magazin programlarında görülen aldatma, yasak aşk, cinsellik, zengin ve ünlü orta yaşlı erkeklerin eşlerini bırakıp daha genç olanlara yönelmeleri halkın kafasını karıştırabiliyor, abartılı beklentiler oluşturabiliyor. İlerleyen yaşla birlikte cinsel güç kaybına ilişkin geliştirilen yanlış davranışlar Azgın Teke Sendromu’na yol açabiliyor” dedi.
İrade ve ahlak çökebiliyor
Sertleşme sorunlarında kullanılan ilaçların Azgın Teke Sendromu’na yol açabileceğini belirten Keçe; “Cinsel faaliyetlerinin azalmaya başladığı gerçeğinden rahatsız olan erkek; çevresine cinsel hayatında bir değişiklik veya herhangi bir azalma olmadığını, eskisi gibi devam ettiğini göstermek çabası içine girebiliyor, cinsel duygu ve isteklerinin esiri olabiliyor, iradesini ve ahlak ölçülerini ayaklar altına alabiliyor ve sadece cinsel haz peşinde koşabiliyor. Hatta ilerleyen yaşlarda kendisinden yaş olarak çok küçük bir kişiyle birlikte olarak hâlâ genç kaldığını ispat etmeyi deneyebiliyor” dedi.
Yıkılmadım ayaktayım
Evini, kırk yıllık karısını, işini veya sosyal çevresini terk ederek “Yıkılmadım ayaktayım” mesajı vermeye çalışan erkeklerin sorunlarına doğru tanı koymanın ve doğru yönlendirmenin toplumsal bir görev olduğunun altını çizen Keçe; “Bu soruna doğru tanı koyamazsak ve doğru çözümler üretemezsek evini terk eden erkeklere; kendine güven duygusunu yitirmiş, bir paçavra gibi bir kenara atılmış hissini yaşayan umutsuz ve mutsuz kadınlar eklenecek… Çünkü sorun her ne kadar hormonsal gibi algılansa da psikolojik… Kişi yaşlandıkça, yaşlananın ruhu değil bedeni olduğu ve ruhun gıdasını vermek kaydıyla her yaşın kendine göre güzellikleri olabileceği gerçeğini anlayamaz ise; huzursuzlaşıyor, kendini kötü hissediyor ve anlamsız bir var olma çabası içine girebiliyor. Basında daha çok erkekler yer alsa da, ister kadın ister erkek olsun, durum fark etmiyor ve var olan partnerin ve evin dışında mutluluk aranmaya başlanıyor. Kısaca hayata renk katamama ve duygusal ihmaller Azgın Teke Sendromu’na yol açabiliyor” dedi.
Azgın Teke’lere altın öneriler
Azgın tekelerin büyük bir bölümünün ilk şiddetli krizden sonra kendine geldiğini ve pişmanlık duyduğunu ifade eden Keçe; imajlarını yenilemek ve incinen gururlarını tamir etmek için yaşadıkları aşk masallarının arka planında Azgın Teke Sendromu olan erkeklere şu tavsiyelerde bulundu: “Yaşla gelen fiziksel değişimleri yadsımayın ve bu değişimlere şiddetli direnç göstermeyin. Çevrenize ‘ben hâlâ gencim’ mesajını vermek zorunluluğu, yaşlanmaya karşı yoğun bir kaygı ve korku duymayın. Doğa, yaşadığınız toplum ve yakın çevrenizle uyum içinde olun. Dinç ve sağlıklı bir bedene sahip olabilmek için düzenli egzersizler yapın. Saçlarınızı boyatın, imkânınız varsa saç ektirin, ancak genç kalmayı bir zorunluluk gibi algılamayın. Spor yapın, sigara ve alkol almayın. Bazı hobiler gibi çeşitli aktivitelere yönelin.”