Köpeklere sakatat vermeyin!
Dr. Şenol Okur, ciddi ekonomik kayıplara yol açan ‘Kistik ekinokokkozis’ hastalığı nedenlerinden birisinin Kurban Bayramı’nda sakatatların gömülmek yerine köpeklere yedirilmesi olduğunu belirtti.
Aydın Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Şenol Okur, ciddi ekonomik kayıplara yol açan ‘Kistik ekinokokkozis’ hastalığı nedenlerinden birisinin Kurban Bayramı’nda sakatatların gömülmek yerine köpeklere yedirilmesi olduğunu belirtti.
Kistik ekinokokkozis, Türkiye’de özellikle hayvanlarda yaygın olması nedeniyle önemli halk sağlığı sorunlarına neden olan ve ciddi ekonomik kayıplara yol açan zoonotik karakterli bir hastalık olarak biliniyor.
Halk arasında Kist Hastalığı olarak bilinen bu hastalığın etkeninin ‘Echinococcus Granulosus’ adı verilen bir parazit olduğunu açıklayan Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Şenol Okur, bu parazitin esas kaynağının köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlar olduğunu söyledi. Parazitin sıklıkla köpeklerde görüldüğünü belirten Okur, şöyle konuştu: “Parazit, köpeklerin ince barsaklarında yaşar. Hastalık köpek dışkısı ile atılan yumurtalar ile insana bulaşır. Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprak ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmurla yayılır. İnsanlar bu yumurtaları çiğ tüketilen ve iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden, kirli içme sularından alırlar”
Uzun yıllar yok olmuyor!
Hastalığın başlarının yani kistin küçük olduğu dönemlerin uzun yıllar boyunca belirtisiz seyredebildiğine işaret eden Okur, şunları söyledi: “Fakat kist büyüdükçe, bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu basıya göre belirti ortaya çıkar. Kistler en sık karaciğer ve akciğerlerde görülür. Nadiren dalak, karın zarı, böbrek, kemik, göz yuvası, beyin, kalp ve yumurtalıklara da yerleşebilir. Karaciğer yerleşiminde karnın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, kusma ve bazen kaşıntı, sarılık gibi belirti görülür. Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve göğüs ağrısı olabilir. Kist patladığında alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.”
Hayvancılıkla uğraşanlar da risk altında!
Hastalıkta en büyük risk grubunun parazit mücadelesi yapılmamış enfekte köpeklerle teması olan koyun, keçi, inek gibi hayvancılıkla uğraşan kişilerin oluşturduğuna işaret eden Dr. Okur, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde kist hidatiğin sorun olmasının nedenlerinden birisi de özellikle Kurban bayramlarında yapılan kesimler sonrası kistli sakatatları gömmek yerine, köpeklere yedirmek ya da rastgele ortada bırakarak sokak köpeklerinin bu sakatatlarla beslenmelerine yol açmaktır.”
Kistik ekinokokkozis hastalığından korunmak için alınması gereken önlemlere değinen Okur, şu uyarılarda bulundu: “Köpek ve kedilere mümkün olduğu kadar çiğ et verilmemeli. Köpekler yılda dört kez ilaçlanmalıdır. Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Köpekler gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde dışkıları alınarak poşete konulmalı, ağzı bağlandıktan sonra çöpe atılmalıdır. Parazit mücadelesi yapılmadan serbest dolaşan köpeklerin okşanması ve sevilmesi sırasında parazit yumurtaları ele geçebilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların köpeklerle temasından sonra ellerini bol su ve sabunla yıkamaları sağlanmalıdır. Özellikle kurban bayramlarında bu hususlara daha çok dikkat edilmelidir”