Klimadan göze büyük tehlike
Doç. Dr. Barış Sönmez yaptığı açıklamada, kuru göz sendromunun, gözde rahatsızlık hissi ve görme bulanıklığı yapabilen bir hastalık olduğunu belirterek, "Gözyaşının az salınması veya mevcut gözyaşının buharlaşması ile ortaya çıkar. Göz kuruluğunun sıklıkla gözyaşı eksikliğinden kaynaklandığı düşünülse de, gözyaşı buharlaşması bu rahatsızlığın en sık sebebidir. Gözyaşı bezleri, gözün “orbita” denilen kemik duvarının üst dış köşelerinde bulunur. Bunlar gün içerisinde düzenli olarak salgı verir. Gözyaşı bezinden kaynaklanan bir sorun olduğunda, gözyaşının az salınımı tipinde göz kuruluğu meydana gelir. Normal miktarda salınan gözyaşı varken kuruluk oluyorsa, bu durum buharlaşma tipi göz kuruluğu sendromu olarak adlandırılır" dedi.
Gözyaşı üretimini olumsuz etkileyen faktörlere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Sönmez, gözyaşı bezlerinin fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyen bazı etkenler olduğunu, bunlar yaşın ilerlemesi, romatolojik hastalıklar, tiroid bezi fonksiyon bozuklukları, östrojen - testosteron dengesizliği ile ilgili endokrinolojik rahatsızlıklar, depresyon, tansiyon ve akne ilaçları ile sık kullanılan kontakt lensler şeklinde sıralanabileceğini kaydetti.
Özellikle ofis çalışanları göz kuruluğundan şikayetçi olduğuna dikkat çeken Sönmez şöyle devam etti:
"Toplumda sıklıkla karşılaşılan buharlaşmaya bağlı göz kuruluğu şikayetleri daha çok ofis çalışanlarında görülmektedir. Tablet, cep telefonu ve bilgisayar ekranlarına uzun saatler bakan kişilerde, refleks göz kırpma sıklıkları azalır. Bu durum, yüzeyde bulunan gözyaşının buharlaşmasına yol açar. Yaklaşık 3 saniyede bir farkına varmadan insanlar gözlerini kırpar ve gözyaşı bezlerinden salgılanan gözyaşı da göz küresi üzerine eşit olarak dağılır. Bilgisayar karşısında uzun zaman geçiren kişilerin ise gözleri 10-15 saniye kadar açık kalabilmektedir. Tüm bunlar klimalı ve kuru ortamlarda gerçekleşiyorsa gözyaşı buharlaşma süreci hızlanmaktadır."
Ofis çalışanlarının sık yaşadığı göz rahatsızlıklarından birinin kirpik dibi iltihabı olduğunu anlatan Sönmez, "Hastalık, kirpik dibinde uzun süreli kepeklenmeyle birlikte gelişir. Ayrıca toz ve kimyasalların birikimi, kimi zaman da bazı parazitlerin göze yerleşmesi kirpik dibi iltihaplanmasına yol açar. Bunlar, kirpik diplerinde açılan gözyaşı bezi kanallarının iltihabı nedeniyle iyi salgı üretememesine ve buharlaşma tipi göz kuruluğuna neden olur. Bu nedenle gözleri, kirpik dipleri sürekli kaşınan, kirpikleri incelen ve dökülen kişiler dikkatli olmalı, vakit kaybetmeden göz doktoruna başvurmalıdır" diye konuştu.
Kuru göz sendromunun tedavisinin, nedene yönelik olması gerektiğinin altını çizen Sönmez şunları kaydetti:
"Kirpik dibi iltihabının birtakım bakım solüsyonlarıyla veya ilaç desteğiyle temizlenmesi gerekebilir. Ayrıca ofiste çalışırken göz kırpma refleksini sık sık kullanmayı hatırlamak, bilgisayar kullanımına 10-15 dakika ara vererek, gözleri kapatıp dinlendirmek, yüze doğru gelen bir klima, kalorifer varsa bunların yönünü çevirmek ya da derecesini azaltmak önemlidir. Özellikle buharlaşmaya yönelik göz kuruluğu olanlara bazen koruyucu gözlükler de önerilebilir. Gözyaşı üretimi yönünde bir azalma varsa, gözyaşı üretimini artıracak ilaçlar ve yüzeyde az gözyaşına bağlı ortaya çıkan iltihaplanmayı çözecek birtakım ilaç tedavileri de uygulanır."