Demet Akalın evine gelen icra memurlarından şikayetçi oldu
Şarkıcı Demet Akalın'ın borcu olmadığı halde evine gelerek haciz işlemi yapıldığı ve eşyalarına zarar verildiği iddiasıyla şikayetçi olduğu icra memurunun "görevi kötüye kullanma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
"TALİMAT GEREĞİ ADRESE GİTTİK"
Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Y.N. ile müşteki Demet Akalın ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunması alınan sanık Y.N. suç tarihinde Beykoz İcra Dairesinde zabıt katibi olarak görev yaptığını belirterek, "İstanbul Adliyesinden haciz için gelen talimat gereği adrese gittik. Bu adresin inşaat halinde olduğunu, kullanımda olmadığını gördük. Alacaklı avukatının talebiyle site yöneticisine gittik ve adresi öğrendik. Farklı bir adres verdi. Biz de bunun üzerine Demet Akalın'ın evine gittik. Evde çalışanı vardı. Daha sonra kendisi avukatıyla birlikte geldi." dedi.
"SAHTE BELGE DÜZENLEMEDİM, BERAATİMİ İSTİYORUM"
Alacaklı avukatının, müşteki Demet Akalın'ın adresinden icra yapmasını istediğini kaydeden sanık Y.N,, şöyle devam etti:
"Benim reddetme görevim yok. Benim yetkim haciz talep edilen malın hacze tabi olup olmadığı hususunda sınırlıdır. Haciz işlemi bittikten sonra alacaklı avukatı malların muhafaza altına alınıp müştekinin evinden kaldırılmasını istedi. Bu arada müşteki istihkak iddiasında bulunmuştu. İstihkak iddiası talebini karara bağlama yetkisi bende değildir. Bu nedenle alacaklı avukatının muhafaza talebini reddettim. İstihkak konusunda karar verme yetkim olmadığı için bu şekilde dosyayı esas icra dairesine iade ettim. Görevimi kötüye kullanmadım. Sahte belge düzenlemedim. Beraatimi istiyorum."
"CAZGIRLIK YAPMADIM ÇAY, KAHVE VERDİM"
Müşteki Demet Akalın da sanıktan şikayetçi olduğun kaydederek, "Ben borçlu değilim. Borçlu olmadığım halde evime haciz getirmişler. Evde küçük kızım vardı. Ben sadece devletin görevlisi olduğu için anahtarı verdim. Beyefendiye cazgırlık da yapmadım. Hatta çay, kahve verdim. Sadece eşyalara zarar verilmeden haciz yapılmasını kabul ettim. Ancak geldiğimde klimaların kopartılarak çıkarıldığını gördüm. Evimi su basmış. Bu nedenle zararım vardır. Borçlu şirkette eşim ortaktı ancak kişisel borcu değildi. Şirket borcuydu. Sanıktan şikayetçiyim." diye konuştu.
Akalın'ın avukatı Şeyda Yıldırım ise sanık icra memurunun site yönetiminden müvekkilinin adresini almasının doğru olmadığını ifade ederek, "Borçluların adresini alması gerekirdi. Tamamen taciz amaçlı müvekkilimin evinde haciz işlemi yapılmıştır." dedi.
SUÇ İŞLEDİĞİNE DAİR DELİL BULUNMADI
Duruşmada daha sonra Cumhuriyet Savcısı Osman Bekmezci esas hakkındaki mütalaasını sundu. Mütalaada, sanık Y.N'nin üzerine atılı "görevi kötüye kullanma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarını işlediğine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi istendi. Mahkeme heyeti, müşteki Akalın'ın avukatına mütalaaya karşı beyanda bulunmak için istediği sürenin verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Demet Akalın'ın eski eşinin borçlusu olmadığı halde kendi konutuna gelerek haciz işlemi yapıldığı, haciz sırasında resmi tutanağa gerçeği yansıtmayan beyanların yazılarak görevi kötüye kullanma suçunun işlendiği iddiasıyla şikayetçi oluduğu belirtiliyor.
İddianamade, İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün, Beykoz İcra Müdürlüğünden borçlular ile ilgili olarak, alacaklı vekilinin göstereceği adreslerin borçluya ait olması halinde haciz yapılmasını talep ettiği kaydedildi.
Bu talimat üzerine Beykoz İcra Müdürlüğünde icra memuru olarak görev yapan şüpheli Y.N'nin alacaklı vekili ile birlikte Acarlar Mahallesi 32. Sokak'taki adrese gittikleri aktarılan iddianamede, belirtilen yerde tadilat yapılması üzerine yönetim binasına gidip sormadan müşteki Demet Akalın'ın Acarkent Sitesi'ndeki adresinde borçlunun oturduğunun öğrenildiğinden bahisle haciz yapıldığı anlatıldı.
10 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamede, sanık Y.N'nin tutanağa ise gerçeğe aykırı olarak yönetime gidildiğini yazdığı, malların borçlunun elinde bulunduğu sırada haczedildiği görüntüsü yarattığı belirtilerek, "görevi kötüye kullanma" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından toplam 3 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.