Ünlü giyim devinde kardeş kavgası!
Huzur Giyim'in varisleri 3 kardeş arasında 1991'de başlayan kavga aradan geçen 29 yıla rağmen hiç soğumadı. Aile muhafazakâr, en küçük erkek birey Abdullah Gençal ise bir 'magazin playboy'du. Aileden dışlandı, şirkete ait hisselerinin karşılığını alarak giyim firması ile ilişiğini kesti. 2007'de ailesini, vergi kaçırdığı iddiası ile Maliye'ye şikâyet etti. Maliye olaya el koydu, şirket ceza yedi. 2016'da ise ailesini FETÖ'cülükle suçladı. Soruşturma geçiren aile, savcılık tarafından aklandı ama Abdullah Gençal'ın öfkesi dinmedi. Ailesini bu kez de aynı iddialarla CİMER kanalı ile şikâyet etti. Hürriyet tüm taraflarla görüştü, 29 yıldır süren trajik aile hikâyesinin detaylarına ulaştı.
'AİLEM FETÖ'CÜ ŞİKÂYETİ
Hürriyet'ten Toygun Atilla'nın haberine göre; Abdullah Gençal'ı ailesi hakkındaki FETÖ iddiaları nedeniyle, Hürriyet magazin servisinden Cenker Tezel'in yönlendirmesi sonunda tanıdım. Ağabeyleri Hulusi ve Bahadır Gençal ile akrabaları ve şirketin muhasebe müdürü Bülent Gençal'ın FETÖ mensubu olduğunu iddia ediyordu.
Abdullah Gençal'a göre, firma ile ortak iş yapan şirketler her yıl FETÖ için belli miktarda parayı Gençal kardeşlere iletiyor, bu para da örgüte himmet olarak gönderiliyordu. Yine iddiasına göre, geçmişte ailesinin 100 milyon liralık vergi kaçakçılığı örgüt tarafından 5 milyon liraya düşürülmüştü.
Bu iddialarını 2016'da savcılığa suç duyurusu olarak bildirmiş, geçen haftada CİMER'e şikâyet dilekçesi yazmıştı.
HAYATI MAGAZİN
Muhafazakâr kesime hitap eden Huzur giyim Turgut Gençal tarafından kurulmuş, yıllar içinde özellikle İstanbul'da şubeler açarak yayılmıştı. Şirketin varisleri arasında bulunan en küçük erkek Abdullah Gençal ise gece hayatının en renkli simaları arasındaydı. Hülya Avşar, Ebru Gündeş gibi isimlerle anılıyor, magazin sayfalarını mankenlerle çekilen fotoğrafları süslüyordu. Gençal, ailesinin diğer varislerine göre gece hayatına olan düşkünlüğü ile markaya da zarar veriyordu. Tartışmalar Abdullah Gençal'ın şirketteki payını alıp ayrılması ile bitti.
Hulusi ve Bahadır Gençal
'VERGİ KAÇIRIYORLAR'
Ancak aile arasındaki para ilişkileri son bulmadı. Ailenin diğer fertlerine göre hiç çalışmayan Abdullah Gençal, payını almasına rağmen babaları Turgut Gençal'dan sürekli para aldı. Aile para vermek istemedikçe de sorunlar büyüdü. 2007'de aile şirketini vergi kaçakçılığı yaptığı iddiası ile Maliye'ye şikâyet etti. Babası Turgut Gençal'ın yanında çalışan kadınlarla ilişkisi olduğunu iddia etti, ağabeylerinin özel hayatlarıyla ilgili basına açıklamalar yaptı. 2016'ya gelindiğinde Abdullah Gençal'ın şikâyetinin konusu bu kez FETÖ oldu. Ağabeyleri Hulusi ve Bahadır Gençal'ın FETÖ ile ilişkisi olduğunu iddia ediyordu. Savcılığa şikâyet dilekçesi verdi. Dilekçede şirketin muhasebe müdürü ve akrabaları Bülent Gençal da vardı. 3 yıl süren soruşturma 2020'nin ilk aylarında takipsizlikle sonuçlandı.
'ONLAR HAİN, MÜCADELE DEVAM EDECEK'
Abdullah Gençal ağabeylerinin FETÖ soruşturmasından aklandığını ise bizden öğrendi. Son sözleri ise şunlar oldu: "Ne kadar güçlüler. Sürekli sistem onları aklıyor. Onlar hain. Bunu ortaya koyana kadar onlarla mücadele edeceğim" dedi.
SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Hulusi ve Bahadır Gençal'ın FETÖ ile ilişkisi olmadığı kanaatine vardı. Her ikisi de bir dönem çocuklarını FETÖ'nün okullarına göndermiş, Bank Asya'da da hesap açmışlardı. Savcılığa göre, bütün bunlar örgütün "örgüt" kabul edilmesinden önce olmuştu ve hayatın doğal akışına uygundu. Savcılık 'takipsizlik' kararı verdi. Muhasebe müdürü Bülent Gençal'ın ise örgütle bağlantısı tespit edilmiş ve 20 gün önce tutuklanmıştı. Ağabeylerini savcılığa şikâyet eden ve sonuç alamayan Abdullah Gençal, bu kez de CİMER'e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) şikâyette bulundu. Ağabeylerini FETÖ'cülükle, hain olmakla suçluyordu.
'BİR GÜN BİLE ÇALIŞMADI'
İddialarla ilgili konuştuğumuz Bahadır Gençal, kardeşi Abdullah Gençal'a öfkeliydi: "Bu adam hayatı boyunca bir gün bile çalışmadı. Bütün hayatı ailemizi sömürmekle geçti. Maalesef kumar gibi kötü alışkanlıkları var. Hiçbir iş yapmamasına, şirketle ilişkisi kalmamasına rağmen babamız bu adama maaş gibi Türkiye standartlarının çok üstünde aylık para verdi. Buna rağmen onun istekleri hiç bitmedi. Ailemize sürekli iftira attı. En son iftirası FETÖ'cülük suçlaması oldu. Pasaportlarımıza el konuldu. Bu yüzden işlerimiz bozuldu, bizi batma aşamasına getirdi. Soruşturma sonunda örgütle ilişkimiz olmadığı ortaya çıktı. Şikâyette bulunduğu Bülent Gençal yıllardır görüşmediğimiz biri."