Soylu: "Tarihimizin en büyük depremiyle karşı karşıyayız!"

Soylu: "Tarihimizin en büyük depremiyle karşı karşıyayız!"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğünde kurulan kriz masasında depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;

"Büyük afetler ve depremler yaşadık. Gerek hava koşulları ve tüm şartlar açısından gerek bir taraftan bir tarafa 400-500 kilometrelik toplam alanı kapsamı açısından, yaygınlığı açısından belki de tarihimizin en büyük afet ve depremlerinden birisiyle karşı karşıyayız.

"941 BİNA TAMAMEN YIKILDI"

Devlet bütün kuruluşlarıyla, yerel yönetimleriyle seferberlik halindedir. Elbette hem tüm kurumlarımızın alanlardaki müdahaleleri sağlaması açısından hem de diğer nokta açısından herkes seferber olmuştur. Arama kurtarma konusunda kendi ekiplerimiz dahil sivil toplumda akredite ettiğimiz dahil sahadadır. Sahada olmayan ekip yok. Bulundukları yerlerden deprem alanına gelmeleri hava koşullarının oluşturduğu aksaklıklar açısından biraz zaman almıştır.

Yurt içi ve yurt dışından birçok ekip görevinin başındadır. Kahramanmaraş'ta tespit edebildiğimiz 941 bina tamamen yıkılmıştır. Herkes bütün arama kurtarma ekiplerimiz enkaz altındaki vatandaşlarımıza onları oradan canlı kurtarabilmek için ellerinden gelen mücadeleyi canhıraş ortaya koymaktadırlar.

"600 HEMŞEHRİMİZİ DEFNETTİK"

Karşı karşıya kalınan olay küçük, büyük, orta da olsa insan hayatının insanın ihmal ettiği her şeyin mevzubahis olduğu durumdur. Kahramanmaraş'ta 941 bina yıkıldı. Şu ana kadar 600 hemşehrimizi defnettik. Burada defin işlemlerimizde gerek başsavcılığımız, gerek müftülüğümüz, emniyet müdürlüğümüz, doktorlarımız, sağlık görevlilerimizle eşgüdüm içerisinde sürdürülmektedir. Kimliklendirme, yakınlarına teşhis ve parmak izleriyle yapılan işlemler hala devam etmektedir.

Şu ana kadar yabancı ve yerli Kahramanmaraş'ta 2 bin profesyonel arama kurtarma birimi yaklaşık 96 ekip olarak çalışmaktadırlar. 941 binanın yıkıldığını hesap ederseniz, 2 bin ekibin çalıştığını hesap ederseniz zamanla yarıştığımızı aziz milletimize bir kez daha ifade etmek istiyorum.

"KENTE 11 BİN ÇADIR SEVK ETTİK"

Özellikle ilçeler olarak Dulkadiroğulları, 12 Şubat, Afşin, Pazarcık, Türkoğlu, Elbistan, Göksun, Nurhak her yere ulaşmaya çalışıyoruz. Belki de diğer vilayetlerden farkımız biz aynı zamanda ikinci 7.6 depremin merkeziyiz. Elbistan, Göksun ve özellikle kuzey tarafındaki ilçelerimizde Ekinözü'nde herhangi bir hasar bir iki ev yıkılmanın dışında birinci depremde hasar söz konusu değildi. İkinci depremde doğal olarak uğraşmaya başladık. Ekiplerimizi oraya kaydırmaya başladık. Elbistan'da olumsuz hava şartları var. Biraz daha ağırlık vermeye devam ediyoruz.

Şu ana kadar özellikle Kahramanmaraş'ta 11 bin çadır sevk ettik. 5 bini aşan kısmı kuruldu. Burada özellikle jandarmamız, polisimiz ve Türk Silahlı Kuvvetlerindeki kahraman Mehmetçiğimiz elbirliğiyle arama kurtarmaya destek olabilmek için, diğer sair lojistik hizmetlerine destek olabilmek için birçok hizmet için ciddi bir elbirliği iç inde ç aba sarf etmektedirler.

"30 VALİ GÖREVLENDİRİLDİ"

Türk Silahlı Kuvvetleri bu konuda sevkini devam ettirmektedir. Devletin bütün imkan ve kabiliyetleri hakikaten tarihinde olmadığı kadar üst bir seviyede imkanların, hava koşulların ve karşı karşıya kaldığımız depremde alanın elverdiği ölçüde devam etmektedir. Özellikle şunu belirtmek istiyorum; hiçbir vatandaşımızın yalnız kalmaması için ve bu konuda vatandaşımızın her an yanında bulunabilmesini temin etmek için şu ana kadar 31 vali, 70'in üzerinde de kaymakam görevlendirilmiştir.

Diğer illerdeki birçok kurumumuz bazı buradaki hizmetlerin aksamamasını teminen buraya çektiğimizi söylemek istiyoruz. Hepimizi üzen derin yaralar açan bir afetle karşı karşıyayız. Burada yanlış anlamamayı bilerek söylemek istiyorum; eksiklikler olabilir, zamanla yarışıyoruz. Bazen bir masanın başında 100 kalem işi çözmek zorunda kalmak zorunda kalıyoruz. Sahada bu işin sıkıntısıyla kalan vatandaşlarımız bizden çok daha büyük bir sorun yaşıyor. Burada provokatif dilden uzak durmak gerekir, onarıcı dil kullanmak gerekir.

Enerji konusunda 1,5 gün büyük zorluklar çektik. Hastanelerimize kısmi olarak enerji verilebiliyor. Yakıt ihtiyaçlarını karşılayabilmeye çalıştık. Doğalgaz konusunda problemimiz devam ediyor. Ekmek ve birtakım üretimlerimizi etkiliyor. Şu anda dışarıdan gelen ve buranın da yerel imkanlarıyla toplam tüm Kahramanmaraş çevresinde 75 bir öğün yemek çıkarmayı gerçekleştirebildik.

"BÜTÜN ARKADAŞLARIMIZLA SAHADAYIZ"

Biraz daha arttıracağız bunu. Yaklaşık Kahramanmaraş ve bir iki ilçede çadır kentler kuruldu. Kahramanmaraş'ta 7 ayrı bölgede kuruldu. 2 ayrı bölgede konteynır kent oluşturulması için planlamalar yapıldı. 24 saat uyumadan buradaki bütün arkadaşlarımız, vatandaşlarımızın bütün taleplerini ve isteklerini yerine getirmek için çaba sarf ediyorlar.

Hem depremin yaygınlığı sadece 10 ilde olması değil, yıkılan binaların sayısının fazla olması, iki depremin üst üste gelmesi bu mücadelede vatandaşımızı yalnız bırakmamak için çaba sarf ediyoruz.

Bütün arkadaşlarımızla sahadayız. İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, bazı yerlerde yağma haberleri söz konusu. Bir iki münferit küçük olay var. Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değildir. Bütün bunları büyütmek, yani bir yönetilemezlik duygusu ortaya koymak bize karşı değil vatandaşımıza karşı yapılabilecek önemli bir yanlıştır.

Burada hem desteğe ihtiyacımız var. Hangi belediye, kuruluş olursa olsun siyasal düşüncesine bakmadan AFAD koordinasyonuyla her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hiçbir afette milletimize mahcup olmadık. Afet planlanabilen bir şey değildir. Çok büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın sıkıntısını ortadan kaldırabilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Ama zamanla yarışıyoruz. Onun için burada hem güçlü bir vatandaşımızın ve bizim desteğe ihtiyacımız var."