'Sadece Kovid-19 değil' diyerek dünyayı uyardı: Ondan daha hızlı yayılıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden satır başları şöyle:
Amerikan Müslüman toplumunun kıymetli mensupları, saygıdeğer hanımefendiler beyefendiler, sevgili gençler aziz kardeşlerim sizleri hürmetle muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize, dostlarımıza büyük bir heyecanla toplantımızı takip eden mazlum ve mağdurlara selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Amerikan Müslüman toplumunun en büyük organizasyonlarından olan Amerika Müslüman Cemiyeti'nin 23'üncü yıllık kongresinin başarılı geçmesini diliyorum.
Gönül isterdi ki bu görüşmeyi yüz yüze gerçekleştirelim ama gönüllere sınır çizilemeyeceğini biliyoruz. Salgına kurban verdiğimiz tüm kardeşlerimize baş sağlığı diliyorum. Büyük bir salgın kriziyle mücadele ediyoruz. Tedbirlere sarılıp mücadelemizi sürdürüyoruz.
Salgın için elimizdeki tüm imkanları insanlık adına seferber ettik.
Müslümanların ötekileştirilmesi sıradan hale geldi, kutsallığın aşağılanmasının özgürlükle alakası yoktur.
"İSLAM DÜŞMANLIĞI VİRÜSÜYLE DE MÜCADELE ETMEK ZORUNDA KALDIK"
Evet, ümitsizliğe düşmeyi küfürle eş gören bir dinin mensupları olarak umudumuzu asla yitirmedik, yitirmiyoruz. Amerika İslam Toplumu'nun da bu süreçte gerçekten takdire şayan bir duruş sergilediğini görüyoruz. Müslüman olmanın güzelliğini yaşayışlarıyla Amerikan toplumuna gösteren tüm kardeşlerimi yürekten tebrik ediyorum. İslam'ı terörle özdeşleştirmeye çalışanlara verilmiş en esaslı cevap olduğuna inanıyorum.
Bu sene sadece KOVİD-19 virüsüyle değil İslam düşmanlığı virüsüyle de mücadele etmek zorunda kaldık. Kültürel ırkçılık, hoşgörüsüzlük artık gizlenemez boyuta ulaşmıştır. Birçok ülkede inancından, dilinden, adından veya kılık kıyafetinden dolayı Müslümanların ötekileştirilmesi artık sıradan hale gelmiştir. İsveç'te kuran yakılması, Norveç'te kuranın yırtılması, Fransa'da karikatürlerin teşvik edilmesi kutsallığa yönelik davranışlardan sadece birkaç tanesidir.
Fransa'da fikir özgürlüğü adı altında peygamberimize yönelik alçaklıkları sizler de yakından takip ediyoruz. Düşünce farklıdır, hakaret farklıdır. Hakarete fikir muamelesi yapmak en başta düşünceye hakarettir.
'HEPİMİZİN GÖREVİDİR'
Müslümanlar sadece ekonomide değil kendi aralarında da ayrılığa düşmüş durumdadır.
Asırlardır farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bir ülke olarak, etnik kimliklere saygı gösteriyoruz.
Kutsallarımıza yönelik saldırılar karşısında tüm farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp İslam ortak paydasında buluşmak hepimizin görevidir.
Müslüman ortak paydaşında buluşmaktan, birbirimizi Allah için sevmekten başka çaremiz yoktur. Ortak değerler etrafında kenetlenmeli ve bize kurulan tuzakları boşa çıkarmalıyız.
Bizler İslam ümmetinin harimiismeti, namusu, göz bebeği olan Kudüs'ün hakkını, canımız pahasına savunmak zorundayız.