"Hayvan hakları vicdana değil yasaya bırakılmalı!"
Türkiye’de son yıllarda sokak hayvanlarına yönelik şiddet artış gösteriyor. Belediyelerin barınaklarında yaşanan katliamlar, hayvanlara uygulanan işkence örnekleri her geçen gün fazlalaşırken hayvan hakları savunucuları bu yolda verdikleri mücadeleyi ve yapılması gerekenleri anlattı. Hak savunucuları, "Hayvan hakları vicdana değil yasaya bırakılmalı" diye seslendi.
Cumhuriyet’ten Zülal Kalkandelen’in haberine göre, hayvan hakları savunucularının değerlendirmeleri şöyle:
“Sosyal medyada hayvanlar üzerinden kaos çıkartmak için silahlanma ve kan dökme çağrıları…”
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, “Barınakta şırınga ile çamaşır suyu enjekte ederek öldürülmelerine, aç susuz bırakıp hayvanlara birbirini yedirmeleri gibi nice vahşetlere defalarca şahit olduk. Sayın cumhurbaşkanının örnek gösterdiği belediyeler, katliamda vahşette ve kanun tanımamazlıkta örnek oldu” diyerek belediyelerin hayvana şiddetinin sürekli olduğunu vurguluyor. “Bir yıldır yurt dışı terör örgütü güdümündeki hesapların ülkede hayvanlar üzerinden kaos çıkartmak için silahlanma ve kan dökme çağrıları ile hükümete yakın olduğunu bildiren hesapların hayvanların toplu olarak katledilmesi çağrıları yaptığını” anlatan Özkan, “Cumhurbaşkanı Danışmanı İlknur Çevik’in seçtiği STK’ler ile ‘Evsiz Hayvan Kalmasın’ tuzağı ile devasa yaşam alanları yapılması çalışması, hayvanları felakete sürükleyecek katliamların başlangıcıdır” diyor.
“Toplumu kutuplaştırarak ihlaller örtülmeye çalışılıyor”
Mamak Belediyesi hayvan barınağında yasaya aykırı hayvan toplamanın münferit bir olay olmadığını söyleyen Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Avukat Tuğba Gürsoy, nerdeyse tüm belediye hayvan bakım evlerinde şiddetin farklı şekillerde ortaya çıktığını hatırlatarak son olayların nedenini, “Toplumu kutuplaştırarak ihlallerin örtülmeye çalışıldığını ve siyasi nedenlere alet edilen bir mesele haline getirilmeye çalışılıyor” diye açıklıyor.
“Korkunç bir bilgi kirliliği ve nefret söyleminin mevcut”
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Üyesi avukat Başak Deniz, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’na aykırı bir şekilde hayvanların sokaklardan toplatılmasından sonra gündeme gelen şiddet olaylarının arkasında korkunç bir bilgi kirliliği ve nefret söyleminin mevcut olduğunu belirtiyor. “İnsanlar sokakta yaşayan hayvanları sırf kendi semtlerinde istemiyor diye, hayvanlar hukuka ve vicdana aykırı bir şekilde bakım evlerine kapatılıyor, zehirleniyor, öldürülüyorlar” diyen Deniz, kendinden başka canlılara saygı duymayan bir zihniyetin eseri olan bu eylemlerin cezasız kalmaması gerektiğini vurguluyor.
“Çetenin işi”
Türkiye Hayvanları Koruma Vakfı Başkanı Erman Paçalı ise, sokak köpeklerini hedefleyen operasyonun bir “çetenin işi” olduğu görüşünde. “Uzun yıllar görmezden gelinen bir mesele olan popülasyon kontrolü; bugün gelinen aşamada kısırlaştırma ve rehabilitasyon hizmetlerinin halen yasada tanımlı şekilde üretilmesine hevesli olmayan yerel yönetimlerin değirmenine su taşıyacak bir formülün hayata geçirilmesine yönelik kanlı, planlı, kirli bir operasyon” diyen Paçalı, aylardır bu organizasyon tarafından vahşi katliamlar tetiklendiğini anlatıyor.