Bakan Soylu'dan Musa Orhan açıklaması
Batman'da bir genç kıza tecavüzle suçlanıp serbest bırakılan Musa Orhan, kamuoyundan tepki yağınca tutuklandı. Orhan'ın, hayatını kaybeden genç kızı, 'Eğer birine söylersen seni öldürürüm' diye tehdit ettiği ortaya çıktı. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan ilk açıklama geldi.
Batman'da uzman çavuş Musa Orhan'ın cinsel istismarı sonrası 16 Temmuz'da intihar girişiminde bulunan İ.E. (18), tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitirdi. İ.E'nin suç duyurusunun ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan Musa Orhan, genç kızın ölümünün ardından gelen tepkiler üzerine dün tutuklandı.
Batman'ın Beşiri ilçesinde, Musa Orhan isimli bir kişinin cinsel saldırısına uğradığını anlatan bir mektup bırakarak tüfeği karnına dayayıp intihar eden İ.E. (18), bir aydır tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. İntihar girişiminin ardından mektupta adı geçen Musa Orhan 17 Temmuz'da gözaltına alındı ve "nitelikli cinsel istismar" suçundan tutuklama istemiyle Siirt Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Musa Orhan ifadesinde, İ.E. ile herhangi bir cinsel birliktelik yaşamadıklarını ileri sürdü. Fakat cinsel birlikteliği doğrulayan Adli Tıp raporunun gösterilmesi üzerine bu kez İ.E. ile Siirt'te buluştuklarında alkollü olduğunu söylemekle yetindi. Orhan, yurt dışı yasağı ve adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı ve görevinden açığa alındı.
Bu süreçte yaklaşık bir aydır yoğun bakım servisinde tedavi altında olan İ.E. ise, önceki gün hayatını kaybetti. Haberin sosyal medyada yankı uyandırmasının ardından bu kez Musa Orhan hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Orhan, İ.E.'ye cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle dün tutuklandı.
Bakan Soylu: İhraç edilecek
Konuyla ilgili Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'a konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir güvenlik mensubu, bu tür bir olayın içinde yer aldığında önce açığa alırız, ardından da ihraç ederiz. Bu uzman çavuşla ilgili açığa alma işlemi bir ay önce gerçekleşti, ayrıca ihraç işlemi de hemen başlatıldı. Olayı tüm evreleriyle ele alıp titizlikle incelemek lazım. Cenaze, bizim cenazemizdir. İki nedenden dolayı bizim cenazemizdir: Görevimiz gereği mesuliyetimiz var, bu bir. İkincisi de bu aile bir polis ailesi. Genç kızımızın abisi mesai arkadaşımız, bir polis memuru. Bu açıdan da mesuliyetimiz var. Bu konuda yargının önüne ne konmuştur, yargının önünde ne vardır, bunu yargı inceliyor. Yargının da üzerine düşen görevi yapacağına inancım ve güvenim tamdır. Elbette bu olayın bazı çevreler tarafından sürekli gündeme getirilmesinin temel nedeni HDP milletvekilinin ve diğer PKK'lıların yaptıklarının üstünü örtmektir. Tecavüze de şiddete de zerre kadar prim vermeyiz. Her ikisine de tabii ki hayır!" dedi.
'Kızımı kandırmış'
Milliyet'e konuşan İ.E.'nin babası Fuat E. şunları söyledi: "Acımız da öfkemiz de çok fazla. Bu adamla kızım internet üzerinden tanışmışlar. Ne zaman tanıştıklarını bilmiyorum. Kızımı evleneceğim diye kandırmış. Kızım da buna inanmış. Sonra da kızımı İzmir'e göndermiş. Sonra da telefonlarını kapatmış ve bir daha açmamış. Biz bu süreçte kızımın kayıp olduğunu söyleyerek emniyete başvurduk. Bizim başvurumuzdan hemen sonra kızım eve geri döndü. Gidip kendisi 7 Temmuz'da bu adamdan şikayetçi oldu. Adam gözaltına alındı. Ancak serbest bırakılınca kızım 'Bu adam elini kolunu sallayarak dışarıda geziyorsa ben yaşayamam' diyerek intihar etti. Ben adalete güveniyorum. Bu adam hak ettiği cezayı alsın."
'18 yaşına yeni girmiş'
Siirt Baro Başkanı Nizam Dilek de şunları ifade etti: "18 yaşına yeni girmiş. Bu şahsın evinde iki ya da üç gün kaldığı söyleniyor. Kızın rızası olmadan iki defa birlikte oldukları iddia ediliyor. Adam kızla birlikte olduktan sonra 'Evleneceğiz' demiş. Kız bu şahıs tarafından İzmir'e göndiriliyor. 'Kuzenim seni alacak' diyor. Kız İzmir'e gittiğinde ortada kuzen falan yok. Adam da telefonlarını kapatıyor ve tekrar Siirt'e gönderiyor."
Başsavcılıktan açıklama
Olayın sosyal medyada yankı uyandırmasının ardından Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Mağdur 07.07.2020 tarihinde Siirt Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaat ederek daha önce sosyal medyada tanışıp arkadaşlık yaptığı, şüpheli Musa Orhan'ın kendisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla şikayetçi olmuş ve derhal soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmanın tamamlanmasına müteakip şüpheli hakkında Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesine nitelikli cinsel saldırı suçundan iddianame tanzim edilerek kamu davası açılmış ve şüphelinin tutuklanması talep edilmiştir. Yargılama süreci devam etmektedir" denildi.
'CANIM ACIYOR DAYANAMIYORUM'
İ.E. intihar girişiminden önce yazdığı mektupta şu ifadelere yer verdi: Ben 18 yaşında köyde yaşıyorum. Musa Orhan hayallerimi, hayatımı, umutlarımı yaktı, beni kirletip dünyamı yıktı. Benim canım acıyor dayanamıyorum beni kandırdı. Beni arkadaşının evine götürdü. Bir gün bana dokunmasına izin vermedim. İkinci gün zorla namusumu kirletti. Tecavüz etti. Onun ısrarına rağmen içki içmeyeceğimi söylüyordum ama bunu söylememi istemiyordu. Beni tehdit etti. Eğer söylersem beni öldüreceğini söylüyordu. Artık öleceğim için korkmama gerek yok. Evet, gerçekleri söylemeye gelelim. Musa Orhan bana tecavüz etti..."
JANDARMA'DAN AÇIKLAMA
'ŞEREFLİ ÜNİFORMAYI ÜZERİNDE TAŞIYAMAZ'
Jandarma Genel Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Musa Orhan, idari soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılmış, 'Devlet Memurluğundan Çıkarma' cezası verilmesi istemiyle 10 Temmuz 2020 tarihinde başlatılan disiplin soruşturması tamamlanarak Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmiştir. Hakkında adli ve idari işlemlerin yapıldığı, tüm görev alanında yasal mevzuat çerçevesinde yüksek disiplin anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren Jandarma Genel Komutanlığı ve tüm personelini derin üzüntüye boğan menfur olaya neden olan bir şahsın kesinlikle devletin şerefli üniformasını üzerinde taşımasının söz konusu olamayacağı bilinmelidir."