Bakan Soylu: "Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan yetiştirdi, böyle liderler 100 yılda bir gelir"
Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;
Yassıada'ya yani buraya ilk gelişimde gördüğüm manzarayı hatırlıyorum. Etraf kırık döküktü. Yerlerde çerçöpler, duvarların her birine sinmiş küfler, dökülmüş boyalar ve sanki burada yaşananları anlatır gibi büyük bir terk edilmişlik vardı. Biz bu salonda demokrasiyi, millet iradesini, terk edilmişliğine şahit olmuştuk. Sonra da bu salonu ve bu adanın nasıl terk ediliğini görmüştük. Bu salonda ve bu adada millet vicdanının nasıl örselendiğini tekrar hatırlamayalım diye maalesef burasının terk edilmişliğine hep beraber şahit olmuştuk. Yıllar sonra adaya çıkış izni alabildiğimiz ilk kez geldiğimizde gördüğümüz manzara tam anlamıyla buydu.
Hapishanelerin olduğu yere gittik. Paslı demir parmaklıkları oradaki halini gördük. Orada yaşanmışlıkları demokrasiye ve millet iradesine yapılan hakaretleri hayal ettik.
Yapanların hakikaten her birine içimizden çok şeyler söyledik. Millet de çok şeyler söyledi. 13-14 yaşındaydım çocukların bazen boş durmama gibi usulleri, işleri vardır. Babamdan izin aldım bir bayramda kartpostal satmak için Sirkeci'ye gittim. Sirkeci'de bugünkü gördüğünüz, bildiğiniz yerlerde o dönem meşhur olan ve birbiriye bayramlaşmanın en temel araçlarından biri olan kartpostal satan yerlerden kartpostal aldık. Aralarında rahmetli Menderes'in de kartpostalı vardı.
Çocuktum... O dönemler söylediğim yıllar zannediyorum 85-86'lı yıllar. O dönemler darbe sonrası da olduğu için bu meselelerin çok rahat konuşulabildiği çok rahat ifade edilebildiği dönemler değildi. Zaten 1960 darbesinden sonra sadece biz bu ülkeye hizmet eden evlatlarını yitirmedik veya hapishanelerde hayatlarının zindanlarda geçirmesine bir şekilde şahit olmadık. Başka bir şeye de şahit olduk. Onlarla ilgili bir şeyin konuşulmasının da yasaklandığına şahit olduk.
1960 darbesinden sonra 'Ben Demokrat Parti'nin devamıyım' diyemeyecek kadar 'Gözlerime bakın her şeyi anlarsınız' gibi ifadelerin milletin birbirine şifreyle söylediği bir anlayışı da bu millet yaşadı. Geldik komşumuza yaptırdığımız kartpostal üzerine kartpostalları koyduk. Evet... Demokrat Parti'den gelen bir aileden hepinizin olduğu gibi gelen bir ailede yetişmiş çocuğum ben de.
Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan yetiştirdi. Böyle liderler 100 yılda bir gelir. 'Şimdi zamanı değil' dersek ABD acımazsızdır, Avrupa acımazsızdır. Onların yetişmiş insanlarla dertleri söz konusu değildir. Bu millet 15 Temmuz'da tam 27 Mayıs 1960'da karşılaştığı hınç ile ABD'yi mağlup etmiştir.
Eğer bugün iki 14 Mayıs'ı konuşuyorsak birinci 14 Mayıs'ı bitiren dış güçlerin yanında iç güçlerin de yanında olduğunu, ikinci 14 Mayıs'ta da yine aynı karakterin varlığını yani dış güçlerin yanındaki demokrasiyi içine sindirememiş o iç güçlerin varlığını, iş birlikçiliklerini, millete ihanetini 70 yıl sonra bile bize nasıl 14 Mayıs'ın kiniyle baktıklarını da hep beraber konuşmak lazım.