17 Ağustos depreminin izleri, deniz altında ilk günkü gibi duruyor
Merkez üssü Gölcük olan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Deprem ciddi anlamda yıkıcı hasar bırakırken, yıllar içinde karadaki izleri tamamen silindi.
Değirmendere sahilinin bir kısmının denize çökmesiyle depremin tüm gerçekleri, suyun altında görülebilir oldu. DHA muhabiri ve bröveli dalgıç Ergün Ayaz ile dalış eğitmeni Murat Kulakaç depremde denize çöken kalıntıların izini sürdü.
‘GERÇEK GÖRÜNTÜLER VE DOĞANIN GÜCÜ SU ALTINDA DURUYOR’
Bölgede dalış eğitmenliği yapan ve unutulan tüm gerçeklerin su altında durduğunu belirten Murat Kulakaç, “Bu bölgede dalış yapıyoruz ve unuttuğumuz gerçekler tüm çıplaklığıyla ortada.
Depremde doğanın gücünü gördük. Doğa inanılmaz bir güç o dev çınar ağaçlarını kökünden sökmüş, evleri bulunduğu yerden 100-200-300 metre uzağa götürmüş ve denizin altında tüm gerçekçiliğiyle duruyor. 18 metrede 3 katlı bir binamız var ve 2 katı toprağa gömülmüş bir vaziyette üst katının içerisine girilebiliyor ve artık balıkların yuvası olmuş.
Otel ve restoran ile diğer çay bahçelerinin tüm kalıntıları duruyor. Dev çınar ağaçlarının iki tanesi hala dimdik hayatta ve yeraltı sularıyla besleniyor. Odunsu tabakası hala canlı duruyor. Diğer çınar ağaçları yatık vaziyette duruyor.
İnsanlara yönelik objelerde görüyoruz. Kumpir arabası, simit arabası ile karşılaştık. 23 yıl geçti dışarıda birçok izler silindi. Biz deprem gerçeğini unuttuk ama gerçek görüntüler ve doğanın gücü su altında duruyor” dedi.
Dalış yapanların enkazı görünce bölgeyi 'deprem müzesi'ne benzettiğini söyleyen Kulakaç, “Geçen hafta Almanya'dan bir dalıcımız vardı. İspanya, Avrupa ülkelerinden çok büyük bir talep var.
Gerçek bir deprem müzesi. Enkaza dalanlar ilk gördüklerinde çok etkileniyorlar. Karaya çıktıklarında, 'Dünyada böyle bir dalış noktası yok. Gerçek görüntüler, deprem müzesi’ diyorlar. Tabi ki hepsi çıkanlar hüzünlü. Deprem gerçeğini burada yaşayanların su altında maskelerinden gözyaşlarını biz net bir şekilde görüyoruz" diye konuştu.