Yeni düzenleme geldi! Borçlu şirketlere büyük kolaylık
Ticaret Bakanlığı'nın, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğle, anonim ve limited şirketlerle sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumlarında uygulayacakları usul ve esaslar belirlendi.
Buna göre, son yıllık bilançodan, sermayeyle kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı durumlarda genel kurul toplanarak söz konusu durum görüşülecek.
Yönetim organı, genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri, son bilançoyu genel kurula sunarak, şirketin finansal yönden bulunduğu durumu bütün açıklığıyla ve her ortağın anlayabileceği şekilde anlatacak.
Şirketin mali durumundaki kötüleşmesini ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, yönetim organı, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri genel kurula sunup, açıklayacak.
Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilecek ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilecek.
Sermaye artırılması veya azaltılması
Sermayeyle kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biriyle yetinilmesine, sermaye azaltımı yapılmasına, sermayenin tamamlanmasına veya artırılmasına karar verebilecek.
Kurul, sermayenin üçte biriyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımını kanunlar çerçevesinde yapabilecek.
Sermaye azaltımında yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan, bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilecek.
Sermayenin tamamlanması, ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından yapılabilecek.
Yitirilen kanuni yedek akçelerin tamamlanmasına gerek olmayacak.
Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde ise her ortak, zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlü olacak, payı oranında tamamlamaya katılabilecek ve verdiği parayı geri alamayacak.
Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımı için avans olarak nitelendirilemeyecek.
Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanarak takip edilecek.
Sermayenin zararı sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılmasıyla birlikte, eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına da karar verilebilecek ve artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şart olacak.
Sermayenin azaltılmasına gidilmeden de artırımı yapabilecek ve bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunlu olacak.
Genel kurulun sermayeyle kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde belirtilen tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden kapanacak.
Tasfiye işlemleri
Kendiliğinden sona eren şirketin tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmadığı durumda, tasfiye yönetim kurulu tarafından yapılacak.
Tasfiye memurları, pay sahiplerinden veya üçüncü kişilerden olabilecek.
Şirketin, feshine mahkeme karar verdiği durumda tasfiye memuru mahkemece atanacak.
Temsile yetkili tasfiye memurlarından en az birinin Türk vatandaşı ve Türkiye'de ikamet ediyor olması gerekecek.
Şirketin, borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartarak, bu bilanço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvuracak.
Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine, bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara uyarak ve bunları uygulayarak yapılan finansal tablolara göre değerlendirilecek.
Başka bir şirketle birleşme
Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda, serbestçe tasarruf edilebilen öz varlığa sahip bulunan bir şirketle birleşebilecek.
Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde, birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği öz varlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporuyla ortaya konulacak.
Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilecek.
Sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilecek.