Ücret, fazla mesai, ikramiye... Birçok çalışan bilmiyor
İş yerinin veya iş yerinin bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredilmesi iş yerinin devri olarak adlandırılmaktadır. İş yerinin devri iki işveren arasında gerçekleşen bir işlem olmasına rağmen işçilerin alacak hakları üzerinde etkili olmaktadır.
Milliyet'ten Cem Kılıç'ın yazısı:
Özellikle iş yerinin devrinden önce doğmuş ücret, fazla çalışma, ikramiye gibi hakların hangi işverenden talep edileceği gibi hususlar gündeme gelmektedir.
Makinelerin devri...
İş yerinin devrinden bahsedebilmek için neyin devrinin iş yerinin devri anlamına geleceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin iş yerindeki bir makinenin başka birine devredilmesi iş yerinin devri sayılacak mıdır?
Yargıtay’a göre iş yerinin devrinden bahsedebilmek için devredilen bölümün ekonomik birliği korunmalıdır.
Yargıtay ekonomik birliğin korunmasında, “yürütülen faaliyetin devirden sonra yeni işveren tarafından aynı veya özdeş biçimde sürdürülmesi ölçütü yanında, iş yerinin taşınmaz ve taşınır malları ile maddi olmayan varlıkların, iş yerinde çalışan işçilerin sayı ve uzmanlık bakımından çoğunluğunun, bunun yanı sıra müşteri çevresinin devredilip devredilmediği, devir öncesi ve sonrasındaki faaliyetler arasında benzerlik olup olmadığı, devir sebebiyle iş yerinde faaliyet askıya alınmışsa askı süresi gibi koşulların” değerlendirilmesini aramaktadır.
Ekonomik birlik şart
Eğer değerlendirme sonucunda devredilen birimin ekonomik birliğini koruduğu sonucuna ulaşılırsa iş yerinin bir bölümünün devrinden söz edilebilecektir.
Yeni alacaklar eski işverenden istenebilir mi?
Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan işçilik alacaklarından devreden işverenin sorumluluğu bulunmuyor. Devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu.
Dolayısıyla, yeni doğacak alacaklar eski işverenden istenemiyor. Kıdem tazminatında durum biraz daha farklı. Kıdem tazminatı hakkını doğuran durum yeni işveren zamanında gerçekleşse de eski işveren, çalışanın kıdem tazminatından, kendi yanında geçirdiği süreyle ve çalışanın devir tarihinde kendisi tarafından ödenen son ücretiyle sınırlı olarak sorumlu tutuluyor. Kıdeme esas süre de hem eski hem yeni işveren yanında geçirdiği süreler birleştirilerek hesaplanıyor.
Yıllık izni yeni işveren kullandırmak zorunda
Yıllık izinde ise durumu ayrıca değerlendirmek gerekiyor. İş sözleşmesinin kesintisiz devam ettiği kabul edildiğinden, önceki yıllardan devreden yıllık izinlerin kullandırılmasının sorumluluğu yeni işverenin üzerinde.
Yeni işveren devraldığı iş yerinde daha önceki dönemde hak edilip de kullandırılmayan izinleri kullandırmak zorunda. Yıllık izin hakkı ancak iş sözleşmesinin sona ermesi halinde parasal alacağa dönüştüğünden, iş sözleşmesi sona erdiğinde yıllık izin sürelerine ait ücreti de yeni işverenin ödemesi gerekiyor. Kullanılmayan yıllık izin sürelerinin ücreti, yeni işverenden ayrılma tarihindeki ücret üzerinden ödenmeli.
Devir nedeniyle fesih yapılamaz
İş yerinin devri, iş yerinin bir işverenden başka bir işverene geçerek, el değiştirmesidir. Kanun bu el değiştirme sonucunda, önceki işverenin yaptığı iş sözleşmelerinin etkilenmeyeceğini, bu sözleşmelere ait bütün hak ve borçların yeni işverene geçmiş olacağını düzenlemiştir.
Böylece çalışanla iş sözleşmesini imzalamış olan işveren, eski işveren olsa da, yeni işveren iş yerini devralarak o sözleşmenin tarafı haline gelmektedir.
Yargıtay’a göre, “İş yeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde iş yeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.”
Dolayısıyla, çalışan iş yerinin devredildiğini belirterek kıdem tazminatı isteyemez. Devir sonucu iş sözleşmesi sona ermediğinden, eski veya yeni işverenler iş sözleşmesini haklı nedenle feshedemezler. İş yerinin devri yeni işveren açısından geçerli bir fesih nedeni değildir. İş yerini devraldığı için çalışanları işten çıkaramaz.
Ödenmeyen fazla çalışma ücreti ne olacak?
İş yerinin devri gerçekleştiğinde çalışanların çoğu zaman bundan haberleri bile olmuyor. İş yerinin devrinde çalışanın onayının alınması gerekmediğinden çalışan ödenmemiş ücretleri konusunda tereddüt yaşayabiliyor. İş yerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlular.
Fakat devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı. Bu sorumluluk müteselsil sorumluluk olarak düzenlendiğinden, çalışan iki yıl içinde eski dönemdeki hakları için isterse eski işverene, isterse yeni işverene, isterse ikisine birden başvurabiliyor. Devirden itibaren iki yıl geçtiyse artık tek muhatabı kalıyor, o da yeni işveren.
İş yerinin devriyle birlikte, esas olarak yeni işveren eski işverenin yerini aldığından, çalışanın bütün alacaklarından da sorumlu hale geliyor. Devirle birlikte, yeni işveren eski işverenin yaptırdığı fazla çalışmadan da, zamanında ödemediği ikramiyeden de sorumlu tutuluyor.
Çalışanın burada unutmaması gereken nokta zaman aşımı süresi, normal ücret alacaklarında olduğu gibi burada da, ücretin veya ikramiyenin normalde ödenmesi gereken günden itibaren 5 yıl içinde talep edilmemesi halinde yeni işverenden de talep edilme olasılığı ortadan kalkıyor.