Türkiye ekonomisi 'Error' veriyor!
Küçük şirketlerin yanı sıra halkın büyük bir bölümü para sıkıntısı içinde bulunuyor. Bütçesini çeviremeyen ve borcunu zamanında ödeme güçlüğü çekenler nedeniyle son 13 yılda icra dosyası sayısı iki buçuk kat arttı. AK Parti iktidarı dönemini içine alan 2002'de 9 milyon olan icra dosyası sayısı, 2015 yılında 23 milyon 824 bin 764'e kadar çıktı. Son beş yılda icra dosyasındaki artış oranı ise yaklaşık yüzde 34 oldu.
İcralık olma sebeplerini; kredi kartı, taşıt, konut, tüketici kredileri ve küçük şirketlerin kullandığı KOBİ kredileri oluşturuyor. Ekonomik durgunluk nedeniyle satış yapamayan ve hesapları alt üst olan KOBİ'ler de icralık olmaktan kendilerini kurtaramıyor. İcra dosyalarında dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise dava açılan vatandaşların büyük bölümünü çiftçiler oluşturuyor.
AK Parti, son 12 yılda vatandaşın refah seviyesinin arttığını iddia etmesine rağmen rakamlar bunu desteklemiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre vatandaşın borcu 12 yılda katlandı.
BORÇLAR 12 YILDA 50 KAT ARTTI
2002'de 6.7 milyar lira olan hane halkı borcu, 2014 sonunda 332.4 milyar liraya tırmandı. 12 yılda yüzde 396 oranında, bir başka hesapla 50 kat arttı. 2002'de hane halkı 100 liralık kazancının 3.4 lirası kadar borçluyken, bugün 100 liralık kazancının 49.6 lirasını borçlu. Bu veriler, hali hazırda kullanılabilir gelirinin yüzde 50'sini, yani yarısını harcamış olan hane halkının, Türkiye'de yaşanacak herhangi bir küçük durgunlukta bile ne derece kırılgan ve dayanıksız olduğunu ortaya koyuyor.
TAKİBE DÜŞEN BİREYSEL KREDİ
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'ne göre, vatandaşın borcu her geçen yıl artıyor. Aynı yıl içinde birden fazla kaydı bulunan kişilerin bir kez sayılmasıyla elde edilen veriler dikkate alındığında, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 11 oranında artarak, 2015'in ilk altı ayında 373 bin kişi oldu.
VATANDAŞ NAKİT AVANSA SARILDI
Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise aynı dönemde yüzde 3 oranında artarak 554 bin kişi oldu. Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısı 2015 yılının ilk altı ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artarak 734 bin kişi oldu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, ekonomik zorluk çeken vatandaş nakit avans ve artı paraya sarıldı. Geçen yılın ilk 6 ayında kredi kartlarından 20 milyar 412 milyon lira nakit avans çeken vatandaş, bu yıl aynı dönemde yüzde 27.7 artışla 26 milyar 82 milyon lira çekti. Artı para olarak da bilinen kredili mevduat kullanımından doğan ve kapatılamayan bakiye tutarı Haziran 2015 sonu itibarıya 8 milyar 840 milyon lira oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu tutar 6 milyar 705 milyon liraydı. Böylece yıllık bazda artı para ödenmeyen bakiye tutarında yüzde 31.8 artış meydana geldi.
KARŞILIKSIZ ÇEKLERDE PATLAMA OLDU
TBB Risk Merkezi'ne göre Ocak-Haziran 2015 dönemindeki karşılıksız çek adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artarken, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarındaki artış ise yüzde 47 oranında gerçekleşti. İlk 6 ayda bankalara 11.1 milyon adet çek ibraz edilirken bu çeklerin parasal tutarı da 317 milyar TL oldu. Yılın ilk 6 aylık döneminde 13.2 milyar TL tutarında 359 bin adet çek için karşılıksız işlemi yapıldı. Bununla birlikte, aynı dönemde karşılıksız işlemi yapılan 1.6 milyar TL tutarındaki 65 bin adet çek daha sonra ödendi. 2004 yılında 740 bin olan karşılıksız çek sayısı bugün 2 milyona yükseldi.
MEMUR VE EMEKLİNİN REFAHI ERİDİ
Türkiye Kamu-Sen'in hesaplamalarına göre memur ve emekli perişan halde. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçtiğimiz hafta 2015 Temmuz ayı asgari Geçim Endeksi sonuçlarına göre hesaplama yapan Kamu-Sen, memurların ve emeklilerin maaşlarının refah seviyesinin yüzde 70 oranında geride olduğunu vurguladı. Gıda ile barınma gideri memur maaşının yüzde 69.6'sını uçuruyor. Ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi ihtiyaçlarını karşılaması için maaşın yalnızca yüzde 30.4'ü kalıyor.
KÜRESEL İFLAS LİGİNDE İLK 10'A GİRDİK
AK Parti hayal ettiği gibi Türkiye'yi dünyanın 10 ekonomisi arasına soktu ama iflas riski açısından siyasi belirsizlik ve güvenlik endişeleri ile Türkiye'nin CDS'leri (5 yıl vadeli borcumuzun iflasa karşı sigortalama maliyeti/Credit Default Swap) 16 ayın zirvesine çıktı. Ekonomide süregelen endişelerle geçtiğimiz hafta sonu Türkiye CDS'leri 246.91 puana yükseldi. Bu artış 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hayalindeki Türkiye'yi küresel iflas riskinde ilk 10'a soktu. Küresel risk liginde Türkiye; Venezüela, Yunanistan, Ukrayna, Pakistan, Mısır, Kıbrıs, Rusya, Brezilya, Kazakistan'dan sonra 10. sıraya girdi.
İHRACATTA DA SON TRENİ KAÇIRDIK
Türk ihracatçılar, Cumhuriyet'in 100. yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için çalışıyor. Ancak ihracat geçen yıl 157.6 milyar dolarda kaldı. Bu yıl ise hedef 173 milyar dolar. Yüzde 9.7'lik artış öngörüldü. Yılın ilk 6 ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.2 azalarak 73.5 milyar dolarda kaldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) raporunda, Euro/dolar paritesindeki düşüş nedeniyle ihracattaki kaybın 15 milyar dolara revize edildiği açıklandı. Buna göre 2015 yılı ihracat açısından kayıp yıl olacak.
EKONOMİ KÖTÜ YÖNETİLİYOR
Türkiye'de her 10 kişiden 6'sı ekonominin kötü yönetildiğini düşünüyor. Metropoll şirketinin yayınladığı "Türkiye'nin Nabzı" anket sonuçlarına göre, son zamanlarda Türkiye'de ekonominin kötü yönetildiğini düşünenlerin oranı haziran ayı itibarıyla yüzde 58'e çıkarken, iyi yönetildiğini söyleyenler yüzde 34.9'da kaldı.
TURİZMDE KAN KAYBINA DEVAM
Bir önceki ay kötü yönetildiğini düşünenler yüzde 55.9 iken, iyi yönetildiğini düşünenlerin oranı yüzde 36.5'ti. Böylece ekonominin iyi yönetildiğini düşünenlerle kötü yönetildiğini düşünenler arasındaki fark daha da açılmış oldu. Üstelik 64 gündür hükümetsiz Türkiye'de siyasetin yanı sıra ekonomi yönetiminde de başıbozukluk yaşanıyor. 2015 turizmini Rusya'da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kaybeden Türkiye, şimdi de güvensiz ve istikrarsız ortamdan dolayı 2016 yılını kaybedeceğe benziyor. Terör saldırıları nedeniyle, dev acenteler 2016 rezervasyonlarını iptale başladı.İhracatın yüzde 21.5'ini, cari açığın yüzde 25'ini, istihdamın yüzde 16.5'ini karşılayan, 54 yan sektörü besleyen, mal sahiplerinin yüzde 96'sının yerli olduğu için milli sektör olarak öne çıkan turizmde kan kaybının Türkiye'nin imajını düzeltmekte zorlanacağı bir gerçek.