Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan son açıklamalara göre Süveyş Kanalı'nda ticaret hacmi, yılın ilk iki ayında yıllık bazda yüzde 50 oranında düşüş gösterdi. Bu düşüş, bazı nakliye şirketlerinin rotalarını Ümit Burnu'na çevirmesine neden oldu. Bu değişiklik, teslimat sürelerinde ortalama 10 gün veya daha fazla bir artışa yol açarken stok problemi yaşayan şirketler için ek zorluklar oluşturdu.
IMF'nin belirttiğine göre Kızıldeniz bölgesinde artan güvenlik endişeleri, Asya ile Avrupa arasındaki en önemli ticaret güzergahı olan Süveyş Kanalı'ndaki trafikte önemli bir azalmaya sebep oldu. Saldırılara maruz kalan gemiler, global deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan bu kritik geçiş noktasını kullanmaktan kaçınırken, alternatif olarak daha uzun ve maliyetli Ümit Burnu rotasını tercih etmek zorunda kaldı. Bu değişim, Ümit Burnu'ndaki ticaret hacminin aynı dönemde yüzde 74 artış gösterdiğini ortaya koydu.
Panama Kanalı'nda Kuraklık Kaynaklı Kısıtlamalar
Süveyş Kanalı'ndaki bu düşüşün yanı sıra, Panama Kanalı'nda da ticaret hacmi ciddi şekilde etkilendi. Şiddetli kuraklık koşulları nedeniyle geçen yıl ekim ayından bu yana uygulanan kısıtlamalar, günlük gemi geçişlerini önemli ölçüde azalttı. Bu durum, kanaldan geçen ticaret hacminin neredeyse yüzde 32 oranında düşmesine yol açtı.
IMF'nin analizine göre bu aksamalar sadece belirli bölgelerle sınırlı kalmayıp, Sahra Altı Afrika'daki 70 limana yapılan seferlerde yüzde 6,7, Avrupa Birliği ile Orta Doğu ve Orta Asya arasında ise yüzde 5,3'lük bir azalma gösterdi. Bu durum, nakliye sürelerinin uzamasının yanı sıra, tedarik zincirlerindeki aksamaların ve yüksek nakliye maliyetlerinin de küresel ekonomi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine işaret ediyor.
IMF, devam eden bu sorunların, etkilenen ülkelerde tedarik zincirleri üzerinde geçici engeller oluşturabileceği ve yüksek nakliye maliyetleri nedeniyle enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabileceği konusunda uyardı. Küresel ticaret yollarındaki bu aksamaların ekonomik ve lojistik sonuçları, uzun vadede dünya ekonomisi için önemli riskler barındırıyor.