İkinci el otomobilde satışlar durma noktasında

İkinci el otomobilde satışlar durma noktasında

Dünya genelindeki çip (yarı iletken) arzı sıkıntısı ve sıfır otomobil üretiminde yavaşlama etkisiyle ikinci el fiyatları yükseldi. Türkiye’de kasım ve aralık aylarında dolar kurundaki olağanüstü fiyat hareketleri sonucunda araç fiyatlarında astronomik artışlar yaşandı. Ancak 2022’de dolar kuru gerilemesine karşın ikinci el fiyatlarında müşterilerin beklediği düşüşün gerçekleşmemesi satışları durma noktasına getirdi.

İzmir’de kullanılmış araç satışlarının kalbi konumunda olan Otokent Galericiler Sitesi’nde bugünlerde müşteri görmek çok zor. Otokent’te galeri işletmecisi olan Erkan Kuşdemir, dolar kurunun ani düştüğü 20 Aralık 2021’den itibaren ‘satışların bıçak gibi kesildiğini’ söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kuşdemir, “Düşük kalemden en lüksüne kadar araba var ama piyasada yüksek olduğu için bizler de yüksek olarak aldık bu arabaları. Şimdi satılmayınca elimizde kaldı. Şimdi ben 150 bin liraya aldığım arabanın üzerine 160 bin lira yazmışım. Bunu kalkıp 140 bin liraya, 135 bin liraya veremem ki. Müşteri gelmiyor zaten, gelirse de o da 130-140 bin liraya almaya çalışıyor haklı olarak. Biz de zarar ettiğimiz için veremiyoruz. Müşterinin parası cebinde, bizim de arabamız kapının önünde bekliyor” dedi.

“Zararına nasıl satayım ben malımı?”

Galeri işletmecisi Seyhat Kaysal ise “Dolar 17-18 liraydı. Her gün araba satıyorduk. Dolar 13 liraya düştü. Daha siftah yaptığımız yok. Ben bu arabayı dolar 17-18 liraydı 500 bin liraya aldım. Şimdi 400 (bin) liraya nasıl satayım? O zaman doların böyle düşeceğini bilseydim ben de bu arabayı almazdım, satmazdım, beklerdim. Biri çıkıp bize dedi mi '13 liraya yarın düşecek' diye? Demedi. Bir açıklama geldi mi, gelmedi. Bu dolar 17-18 liraydı. Arabaları aldık. Burada 3-4 milyonluk araba var. Benim 2,5 aydır siftah yaptığım yok. Zararına nasıl satayım ben malımı? Ben 100 milyar parayı bir yılda kazanmıyorum. 100 milyar parayı nasıl bir kalemde, bir arabada sileyim? Bana 'dolar 18 lirayken, 15 liraya düşecek' denseydi ben de bu arabayı almazdım. Daha düşük model araba alırdım. Ben de yorganıma göre ayağımı uzatırdım” diye konuştu.

"Alım gücü yok insanların"

Galericilerin en büyük endişesi, müşterilerin istediği fiyata inmeleri durumunda sattığı arabayı yerine koyamamak. Bu nedenle müşterilerin beklentisini karşılamakta zorluk yaşadıklarını söyleyen Kaysal, “Benim mesela 800 (bin) lira yazdığım aynı araba internette de var. Ben 200 lira noksan yazmışım, yine alan yok. Yani alım gücü yok insanların. Ben bunu şimdi 500'e aldım. 450'ye satarsam ben bu arabayı gidip 450'ye tekrar alamam” dedi.

“Araba fiyatlarının yükselmesi bizim işimize gelmez”

Otokent esnafından Kuşdemir ise ikinci elde fiyatların yükselmesinin galeri işletmecilerinin istediği bir durum olmadığını belirtti:

“Fiyatlar çok yüksek, aşırı yüksek. Araba fiyatlarının yükselmesi bizim işimize gelmez. Araba fiyatı ne kadar düşük olursa o kadar iyi olur. Çünkü benim sermayem 10 tane araba almaya yetiyorsa, fiyatlar yükseldi mi benim 10 arabam sekize düşüyor. 10 arabadan kazandığım para sekiz arabaya düşüyor. Yani bizim işimize gelmez bu. Ne kadar düşük olursa hem herkesin alma gücü olur, daha fazla kişiye araba satarız hem de kendi öz sermayemizi korumuş oluruz, karımızı korumuş oluruz. Fiyatlar yüksek olunca bunlar hepsi bize eksi yansır.”

Kuşdemir ikinci el piyasasında fiyatların yükselmesinin nedenini, hem kayıt dışı olarak araç alım satım yapanlara hem de son dönemde ikinci el araç satışı yapan büyük firmaların ortaya çıkmasına bağladı:

"Bu ayakta alıp satanlar, bu stokçular, fiyatları bunlar yükseltti"

“Bu ayakta alıp satanlar, bu stokçular, fiyatları bunlar yükseltti. Bu işi yapan stokçular var. Bunlar bizler gibi galerici değil. Bunlar büyük firmalar. Kendileri araba toparlıyorlar. Şu anda piyasanın durgunluğundan faydalanarak araba topluyorlar, arabaları stok yapıyorlar. Piyasa canlanınca bunları piyasaya sürecekler. Bunu sıfır arabalarda da yaptılar. İkinci el arabada da yapıyorlar. TIR’larla araba alıyorlar. Bu da bizim işimizi sekteye uğratıyor tabii. Şimdi bizler normal birer esnafız. Tabii kapasitemiz belli. 15-20 arabayla çalışıyoruz. Ama bu büyük firmalar bir aldı mı, 100-200 tane birden araba alıyor. Ve bunları garajlarına kapatıp, şu anda stok yapıp bekletiyorlar” dedi. Kuşdemir, devletin buna el atarak stokçuluk önüne geçilmesini ve kayıt dışılığın engellenmesi için araç satma yetki belgesinin yürürlüğe sokulmasını istedi.

Otokent’te araç alan müşterilerse önceki aylara göre pazarda fiyatların bir nebze gerilediğini ancak daha da düşmesi gerektiğini söylüyor. Pazarcılık yapan Mehmet Şirin Önkür, “Tanıdık bir arkadaş vesilesiyle 99 model Isuzu aldık. 130 milyara aldık. Tabii ki önceki senelere, 5-10 sene öncesine göre değerlendirirsek 30-40 milyarlık bir araçtı bu. Şu an anki ekonomiye göre 130’a aldık. Yani bu da biraz düşmüş hali. Bir iki ay öncesinde biraz daha fiyat artışı vardı. Şu an ne talep var ne satış var. Biz de ihtiyacımız olduğu için aldık. Bir miktarını kredi çektik, 50 bin lira kadar. Geri kalanı da kendim tamamladım. Bu fiyatların biraz daha düşmesi gerekiyor alım gücünün artması için. Şu an bu fiyatlar zaten yüksek” dedi.

İkinci el fiyatlarında Türkiye açık ara önde

İkinci el araç stoku analiz ve pazar izleme yazılımı Indicata’nın 2021 yılına ait ikinci el online pazar raporuna göre, kullanılmış araç fiyatlarındaki ortalama yıllık artış yüzde 63. Türkiye’de ikinci el fiyatları diğer ülkelerin de üzerinde artmış durumda. Avrupa’nın en büyük internetten otomobil satış piyasası konumunda bulunan AutoScout24’ün verilerine göre, Avrupa Birliği genelinde ikinci el araç fiyatları geçen yıl yüzde 8 yükseldi. ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre, ikinci el araç fiyatları, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,5 arttı. İngiltere otomobil derneği AA Cars’ın verilerine göre, ülkede geçen yıl ikinci el araç fiyatları yaklaşık yüzde 30 arttı.

Indicata raporuna göre 2021’de Türkiye’de ikinci el fiyatlarının artması satışları da düşürdü. İkinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında 2020’de 2 milyon 53 bin 55 adetlik satış yapılırken, 2021’de yüzde 19 düşüşle bu rakam 1 milyon 652 bin 710’da kaldı.

Kredi faizi indirimi talebi

Otokent Yönetim Kurulu Başkanı Feyzi Demir, 2022 yılında ikinci el satışlardaki durgunluğun sona ermesi için banka kredisi faizlerinin düşmesi gerektiği görüşünde. VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Demir, “Arabalar bundan iki ay önce çok zamlı satıldı. Esnaflarımız sevindi, zamlandı diye ‘üç kuruş para kazanacağız' dediler ama bu beş haftadır hiçbir esnafım iş yapamıyor. Krediler çıkmıyor. Krediye müracaat ediyorsun, (faiz oranları) yüzde 22-23'leri buluyor. Yüzde 14 diyor ama bankaya gittiğin zaman faizler 22-23'ü geçiyor. O yüzden şu anda 410 tane dükkanım her gün iki noterde 530 tane satış yapardı. Şimdi iki noterdeki satışlar 80'i geçmiyor” dedi.

“Sıfırda fiyatı düşerse ikinci elde de fiyat oturur”

Satışların tekrar hareketlenmesi için ikinci el fiyatlarının aşağıya çekilmesi gerektiğini söyleyen Demir bunun yolunun sıfır araç fiyatlarının da düşmesinden geçtiğini belirtti:

“Bu fiyatları geri çekerlerse hareketlenir. Ne olur bir sefere mahsus, esnafımız çok zarar eder. Çünkü çok yüksek paralara aldılar. Şu anda bile 20-30 milyar aşağısına çektiler ama satış yok. Çok fazla bir artış olduğu için geriye dönemiyoruz. Zaten şu anda esnaflarımın hepsi çekti fiyatları geriye. Ama sıfırlarda şu anda ‘geriye çekeyim’ yok. Aynı fiyatlarla devam ediyor. Eğer sıfır araçlarda bir fiyat artışı yapmadan, normal bir fiyat yaparlarsa bizim de esnaf olarak en fazla 2-3 ay bir sıkıntımız olur. Ondan sonra tahmin ediyorum işlerimiz açılır burada.” Demir, sıfır araçlarda devletin KDV ve ÖTV indirimleri yoluyla indirim sağlanmasını beklediklerini de belirtti.

Ocak ve şubat aylarında ikinci el satışların dönemsel olarak durgun geçtiğini söyleyen Demir, gelecek aylarda yazın yaklaşmasıyla durgunluğun sona ermesini beklediklerini de sözlerine ekledi:

“Her yaz hareketlenir. İnsanlar 'rent a car' kiralayacaklarına gelip arabasını alıyor, 3-4 ay biniyor, yaz dönüşünde getiriyor onu satıyor. Yani muhakkak hareketleniyor. Fiyatlar düşse de hareketleniyor yükselse de hareketleniyor. Tahmin ediyorum bizim bu sıkıntılarımız 1-2 ay içinde çözülecek hızlı bir şekilde.”