Hükümet'ten trafik sigortası açıklaması
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, trafik sigortasına tavan fiyat getirilmesine ilişkin değerlendirmenin bugün tamamlanacağını bildirdi.
Şimşek, TRT haber canlı yayınında gündemdeki konuları değerlendirip, soruları yanıtladı.
Trafik sigortasına tavan fiyat getirilmesine yönelik çalışmaya ilişkin sorular üzerine Şimşek, bu konudaki değerlendirmenin bugün tamamlanacağını ifade etti.
Son yıllarda trafik sigorta primlerinde hızlı bir artış olduğunu anımsatan Şimşek, bu artışa gerekçe olarak gösterilen yargı kararlarına yönelik kanuni düzenleme yaptıklarını ancak sektörden bu konuda arzuladıkları düzeyde tepki almadıkları söyledi.
Değişik risk kategorileri ve illere göre farklılaşan bir prim üst limiti getirecekleri bilgisini veren Şimşek, bu sene için sistemin işleyişini düzene koymaya çalışacaklarını dile getirdi. Şimşek, "Son bir kez bana sunum yapacaklar bugün. Onu değerlendirip, gereken adımı atacağız." diye konuştu.
Sektörde yapılan düzenlemeye uyum konusunda biraz direnç olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Mecbur kaldık sahaya biz de indik. Bir üst limit getireceğiz ama bu geçici bir uygulama olacak." dedi.
"17 Nisan'da 'evet' çıkarsa Türkiye'nin önü açılacak"
Şimşek, ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmede bulunurken, terörün Türkiye'yi yoğun biçimde hedef aldığı, darbe girişiminin püskürtüldüğü, yakın coğrafyada kaosun devam ettiği bir ortamda ekonominin yüzde 3 civarında büyüdüğünü hatırlattı.
Ekonomik göstergelerde belirsizliklerden kaynaklı olumsuz etkiler olduğunu ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"17 Nisan sonrasında güçlü bir 'evet'le referandum belirsizliği ortadan kalkacak. Türkiye'nin uzun vadeli görünümü muazzam şekilde pozitife dönecek. Reform programı hızlanacak. Bu reform programıyla birlikte Türkiye'nin şoklara karşı hem direnci artacak hem Türkiye tekrar yüzde 6'lık yüksek büyüme patikasına oturacak.
Olumsuz, geçici, arzulamadığımız bir yavaşlama, işsizlikte ve enflasyonda yükseliş var, doğru. Bu sorunların farkındayız. Gerekli tedbirleri aldık, alıyoruz. İnanıyorum ki 17 Nisan'da 'evet' çıkarsa Türkiye'nin önü açılacak, ekonomi tekrar hızlı ve kalıcı bir çıkışa geçecek."
Şimşek, bir soru üzerine gelecek dönemde vergi oranlarını artırmayacaklarını belirtti.
"Muhalefet büyük reformu karalıyor"
Şubat ayına dair sanayi üretim endeksi verileri hakkında konuşan Şimşek, sanayinin çok önemli bir bileşen olduğunu söyledi. İç ve dış talebin sanayiyi etkileyen faktörler arasında yer aldığını dile getiren Şimşek, "İhracatta toparlanma devam ediyor. İç talep, belirsizlik nedeniyle daha ılımlı gidiyor. 17 Nisan sabahı güçlü bir 'evet' Türkiye'nin önünü açar. Ekonomide belirsizlik azalır. Türkiye'nin 10 yıllar boyunca hatta 100 yıl boyunca öngörülebilirliği artar. 94 yılda 65 hükümet... Türkiye'nin başına gelebilecek en büyük felaket budur. Niye? Çünkü 17 ayda bir hükümet değişmiş. Dolayısıyla buna kalıcı bir çözüm sağlamak, milletin doğrudan doğruya 5 yıllığına hükümetin başını, yani cumhurbaşkanını seçmesi ve hükümetin beşer yıllık icraat yapabilmesinin önünün açılması yapabileceğimiz en büyük yapısal reformdur." diye konuştu.
Muhalefetin, yeni sistemin otoriter olacağı yönündeki eleştirilerini de yanıtlayan Şimşek, ABD, Fransa, Güney Kore gibi ülkelerin de başkanlık sistemi ile yönetildiğini hatırlattı. Şimşek, "Anamuhalefet, 'Bu sistemle kendimi değiştirmezsem, yenilemezsem bir daha iktidara gelemeyeceğim. Çünkü ben yüzde 25-26'larda tıkanıp, kalmışım. Ben yüzde 25-26'larla nasıl yüzde 51'i alacağım' diyemiyor. Diyemediği için ne yapacak? Böyle genel bir yaklaşımla büyük reformu karalıyor." ifadelerini kullandı.
"Doğu ve Güneydoğu sürpriz yapacak"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki referandum sürecine ilişkin soru üzerine Şimşek, kamu düzeninin sağlanması, yeni proaktif terörle mücadele stratejisi ve terör örgütünün alandaki etkiliğinin azalmasıyla vatandaşta bir rahatlama başladığını söyledi. Şimşek, "Şırnak'ta muazzam bir kalabalık, büyük bir coşkuyla ülkemizin güzel bayraklarıyla karşıladılar, Başbakan'ımız ve biz şaşırdık yani. Aynı şekilde Yüksekova'da, yani nereye gittiysek büyük bir coşku var. Tabii her şey bir gecede değişmeyecek ama ben inanıyorum ki Doğu ve Güneydoğu sürpriz yapacak. Tamamen değişim söz konusu değil ama çok daha olumlu bir atmosfer var. İnanıyorum ki bu sonuçlara yansıyacak." değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, referandumda "hayır" çıkması durumunda siyasi ortamın, gerginlik anlamında "evet"e oranla daha fazla artacağını belirterek, reformları yapacaklarını ancak arkalarında güçlü bir "evet" ile reform yapmak ile "hayır"la siyasi ortamın gerildiği, belirsizliklerin devam ettiği bir dönemde reform yapma kabiliyeti ve hızının farklı olacağını söyledi.
"Türkiye ciddi fırsatla karşı karşıya"
Küresel krizin toparlanmaya başlayıp, başlamadığına ilişkin soruya Şimşek, bu sene toparlanmanın bir miktar ivme kazandığını söyledi. Şimşek, IMF'nin 8 yıldır ilk defa büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmediğine işaret ederek, bunun iyi bir haber olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, dünya ile karşılaştırıldığında çok ciddi bir fırsatla karşı karşıya olduğunu dile getiren Şimşek, "Kalıcı, güçlü ve geniş tabanlı hükümet olursa Türkiye reformlarla verimliliği artırır. Suriye'de, Libya'da, Irak'ta sorunlar kalıcı olmayacak. Eninde sonunda Türkiye, buraları nasıl yeniden inşa edecek onu konuşacağız. Kötümser olmayalım. Dünya ekonomisinde toparlanma var, bu toparlanma ümit verici ama birtakım karşı rüzgarlar var. Türkiye, yapacağı reformlar ve siyasi istikrarla hızla yükselir." diye konuştu.
"Avrupa'da ilk ikiye, üçe oynayacağız"
Şimşek, Türkiye'nin Avrupa ile arayı Ak Parti hükümetleri döneminde hızla kapattığını belirterek, şöyle devam etti:
"Nasıl ki Hakkari, Edirne ile arayı kapatacaksa, bu huzur ve barış ortamıyla, yeni dönemle birlikte Türkiye de Avrupa ile arayı kapatmaya devam edecek. Biz, çok rahat bir şekilde Avrupa'da ilk ikiye, üçe oynayacağız. Zaten Batı'nın, referandumdaki 'hayır' propagandası yapanlara her türlü lojistik desteği verirken, 'evet' kampanyasına izin vermeyen yaklaşımı da kısmen bu rekabetten kaynaklanıyor. Biz, bu ülkelerle rekabet halindeyiz. Onlar Türkiye'de kalıcı bir siyasi istikrarın, kalıcı refaha dönüşebileceğini bizden daha iyi biliyorlar. Türkiye, güçlü bir ülke olursa, siyasi istikrarı olursa, Orta Asya'dan Balkanlar'a, Afrika'dan Ortadoğu'ya kadar geniş bir etki alanı var. O ülkeler üzerinde ekonomik ve yumuşak güç anlamında etkinliğinin artması tercih edilir mi? Siz olsanız tercih eder misiniz? Etmezsiniz. Bu kadar basit. Sadece bundan dolayı olsa dahi milletimizin 'evet' demesi lazım."
"Kuyruklu yalan"
Muhalefetin, "17 Nisan'dan sonra kıdem tazminatlarına el konulacağına" yönelik iddialarının hatırlatılması üzerine de Şimşek, "Böyle bir saçmalık, böyle bir kuyruklu yalan olabilir mi? Nereden çıkartıyorlar?" dedi.
Kıdem tazminatının kanunla düzenlendiğini ve Meclis yetkisinde bir konu olduğunu belirten Şimşek, "2002'den beri sürekli Meclis çoğunluğu AK Parti'de olmadı mı? Böyle bir kötü niyetimiz olsa, muhalefetin bu kuyruklu yalanının zerre kadar temeli olsa, biz bugüne kadar niye yapmadık? Niye bekleyelim 17 Nisan'ı. Böyle tuhaf bir şey olabilir mi, hakikaten şaşırıyorum. Muhalefetin seviyesi, bir ülkenin geleceği açısından çok önemli. Muhalefetin kalitesi, bir ülkenin performansını çok belirleyicidir. Bu da apayrı bir felaket yani." diye konuştu.