Elektriğe gizli zam yapıldı mı?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bu sabah Gazprom yetkilileriyle bir araya geldiniz. Rusya'dan alınan doğalgazda indirim konusunda bir ilerleme kaydedildi mi?
Hatırlarsanız bu kamuoyuna açılmamı bir toplantıydı. Gazprom başkanı yaklaşık 30 kişilik bir heyetle birlikte geldi. Bundan önce iki seans yapmıştık ama istediğimiz noktaya gelememiştik. Bugün sabah yaptığımız kahvaltılı toplantıda ileriye dönük her iki ülkenin de ümitlenmesi gereken çok iyi cümleler kullanıldı. İnşallah önümüzdeki hafta tekrar bir araya geleceğiz. Güney akım projelerinden tutunda doğalgaz fiyatlarına varıncaya kadar. Tabi ham petrol fiyatlarına bağlı olarak doğalgaz fiyatlarının da düşüyor olması kendilerine bu müzakere de zorlayan unsurlardan birisi olduğundan bahsettiler. Hem formülden dolayı düşüyor hem de siz artı bir indirim istiyorsunuz bunların hepsi ağır geliyor dendi. Biz neleri istediğimizi ve hangi gerekçe ile istediğimizi vatandaşlarımız, sanayicimizin ve yaklaşık 10 milyon adet abone için bunu konuştuğumuzu belirttik. Daha sonra teknik düzeyde arkadaşlar devam ettiler. Türk akımının da artık güney akımı yerine kullanılan Türk akımının da üzerinde daha reel ortama geçen hukuki bağlayıcılığı olmayan metinden artık bundan sonra daha farklı metinlere geçilmesiyle ilgili bir prensip kararı aldık.
Yayınımızdan hemen önce bir açıklama geldi. Gazprom'dan ve yeni döşenen hattan Türkiye'ye ilk gaz akışının Aralık 2016 tarihinde bir takvim uzlaşması oldu ve bu tarih üstünde mi oldu?
Açıklama yeni mi yapıldı? Hemen hemen eşzamanlı gibi olmuş olacak, 4 boru hattının 63 milyar metreküplük, Karadeniz'i doğudan batıya doğru geçecek olan güney akım ki kendini artık Türk akımı ismine bıraktı. Öncelikle birinci borudan başlamak 2016'nın sonuna kadarda hem Trakya ile alakalı bir kısım tespitleri yapmak hem de doğalgaz boru hattının döşenmesine başlamak. Tabi mavi akımla alakalı kapasite artışını tekrar konuştuk. Çünkü 2016'nın sonuna 2017 yılının başındaki kışa bu boru hattını yetiştiriyor olmak çok ama çok önemli bir konu. Bu konuyla alakalı önümüzdeki hafta tekrar davet ettik. Özellikle ham petrol fiyatlarının düşüşüyle birlikte Rusya ekonomisinin bu projeye olan katkıları ne düzeyde olacak bütün bunlar üzerinde daha detaylı bir görüşme yapacağız. Görüşmeden her iki tarafta memnun olarak ayrıldı. Bizim ayrılma bir parçamız henüz müzakerenin sonuna gelmediğimiz noktada her iki görüşmeyi de beraber taşıyabilmektir.
Aslında siz daha evvel bu indirimin daha çok BOTAŞ'ın hesaplarına yansımak üzere talep edilen bir indirim olduğunu, doğalgaz fiyatlarına etkisi olmayacağını açıkladınız ama indirimin miktarını bu ikinci bölüme de doğalgaz fiyatlarına vatandaşa yansıyacak oranda olması mümkün mü?
Bizim amacımız böyle bir noktaya gelebilmek. Türkiye'deki doğalgaz fiyatları şu andaki doların paritesinin bu kadar yükseliyor olmasına rağmen 2008 yılı Kasım ayı fiyatlarıdır. 6 yıldan daha fazla bir zaman geçmiş ve aynı fiyattan satıyoruz. AB üyesi ülkelerinde en ucuz doğalgaz fiyatlarını satıyoruz. Sanki ham petrol varil fiyatı 50 dolarlar seviyesindeymişçesine hükümet vatandaşına, sanayicisine bu doğalgazı bu fiyatlardan vermiş anlamı çıkar. Yani biz bu indirimi çok daha önceden yapmış oluyoruz. 6 milyar TL'lik borcu var Botaş'ın hazineye ve gümrüklere. O borcunu ödedikten sonra kalan hesap bize bundan sonraki edeceğimiz cümleyi söyler. Gerçekçi olmamız lazım ama elde edilen bütün kazanımların vatandaşımız ve sanayicimiz için olduğunu bütün kesimler bilirler.
Son günlerde bazı dağıtım şirketlerinin sayaç okuma sürelerini uzatmasından dolayı fatura bedellerinin yüksek geldiği yönünde vatandaştan şikayetler var. Bu uygulama normal mi mevzuat buna izin veriyor mu?
Türkiye'de 21 dağıtım şirketi var. Biz bunları 13 milyar dolar karşılığında özelleştirdik. Özelleştirdik ama biz bu mal varlıklarını satmadık işletme haklarını verdik. Hal böyle olunca her türlü yapılan iletim hatları yine devletindir. Bunların nasıl işletileceği ile ilgili hükümler ortaya konmuştur. Sayaçları zamanında okumuyorsa bununla alakalı ikazlarımızı yaptık kendilerine. Elektrik fiyatlarına gizli veya açıktan bir zam konusu söz konusu değil. Yapsak söyleriz zaten. Ama faturalama dönemi ile alakalı bunu şu veya bu gerekçe ile geciktirmiş olanlar onu telafi edecekler ve vatandaşımız bir artı ücret yansıtmayacaklar.
Özellikle bu uygulama nedeniyle ödeme güçlüğü çeken aboneler için bir imkan mı yaratılacak?
Bu Antalya'da söz konusu oldu. Özellikle visa kartla bunları ödeyebilecekler, taksit ve bu manada bir ödeme kolaylığı istiyorlarsa onu da sağlamış olacaklar.
Basına da yansıdı bu konuda dağıtım şirketlerinin bir açıklaması vardı. Şirketler memur maaşları ayın 15'inde ödendiği için ona göre faturalandırmaya gittikleri yönünde bu ne kadar kabul edilebilir veya kalıcı hale gelebilir mi bu uygulama?
Bu bizden talep edilen bir konuydu. Şimdi emeklilerimizle ilgili, mamurlarımızla ilgili her birinin aldığı gün farklı maaşını. Bunlarla alakalı kolaylık sağlayalım ve vatandaşlarımızda daha rahat etsinler. O yüzden bazı şirketler takdim tehiler yaptılar bazı şirketler ve bu daha faturaların o ay kesilmeyip ikinci ay kesildiği şeklinde yorumlandı. Ama bunların hepsi vatandaşımız lehine yapılan düzenlemeler.
Petrol fiyatlarındaki düşüş bir çok açıdan ekonomiye etkisini konuştuk ama enerji maliyetleri açısından Türkiye'ye şu ana kadar ne kadar tasarruf sağladı?
Bu fiyatların kesinlikle olumlu tesirini vatandaşımızın cebine giren ve şu ana kadar 15 milyar TL'lik son 7 ay içinde kullanmış oldukları akaryakıttan dolayı şu anda cebine koymuş oldu. Bugün ortalama 18.6 milyon adet aracın 55 litrelik deposu olsa şua dan 56 TL daha ucuza dolduruyor benzini 50 TL daha ucuza dolduruyor motorini. Bu miktarın toplamı 15 katrilyon lira civarında son 7 ay içinde. Bir yıl boyunca devam ettiğiniz düşünürsek bunu ikiyle çarpacağız. Ama ben aracılığınızla belirtmek isterim bu benzini motorini daha çok kullanacağımız anlamına gelmez. Geçen bir benzin istasyonuyla konuşurken satışlarımızda biraz artış var dedi. Bunu biz çok doğru bulmuyoruz. İndirimden kaynaklı tüketimin daha çok tahrik edildiği bir noktaya gelmememiz lazım. Hem kendi keseleri açısından hem ülkenin makro ekonomik dengeleri açısından vatandaşımızın daha hassas olacağına inanıyorum. Biz aynı zamanda dolaylı olarak aldığımız ilk defa Gazprom'la yaptığımı müzakerelerde de gündeme geldi ilke defa satış fiyatının altına inme imkanımız çıktı. Biz 10 liraya alıp 9 liraya satıyorduk. Şimdi satış fiyatlarımızın daha altına inme durumu çıktı. Böyle de bir faydası var.
Yılın ilk günlerinde doğalgaz kullanımı açısından nasıl bir tablo oldu?
Çok ciddi artış var. Biz 10 gün içinde 2 milyar metreküp civarında doğalgaz kullandık. Bu bazı ülkelerin neredeyse bir yılda kullandığının yarısı kadar. Bulgaristan'ın yaptığı bağlantı yılda 3 buçuk 4 milyar metreküp. Ama Türkiye'nin toplam kullandığı doğalgazın 48 ila 50 milyar metreküpler civarında olduğunu düşünürsek 10 günde kullanılan miktar çok manidardır. O yüzden olumsuz hava koşullarının sellerin olduğu yerler var aynı ülkede kuraklığın olduğu yerlerde var. O yüzden bunu çok iyi yönetmek durumundayız ve şu ana kadar da iyi yönettiğimiz kanaatindeyiz.
Kışın kalanı için tedarikle ilgili bir sıkıntı var mı?
Şu an bir sıkıntı öngörmüyoruz. Bundan 2-3 ay önce Ukrayna krizinin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğiyle alakalı öngörülerimizi paylaşmıştık. Biz önemli bir sıkıntı öngörmüyoruz demiştik. Şükürler böyle bir sıkıntı oluşmadı şu ana kadar. Ama kış bitmedi ve kışın bir ay daha kaydığı tespit edildi. Bir ay daha kaydığını düşünürsek hem Şubat hem Mart ayında daha dikkatli olmamız gerektiğini söylemem lazım. Ukrayna hattında ciddi bir problem yaşamadık umarım bundan sonra da yaşamamamız lazım.
Doğalgaz fiyatlarının seyri konusunda nasıl bir öngörünüz var?
Herhangi bir zaman hem elektrikte hem doğalgazda bir zam söz konusu değil.
2014 yılında elektrik üretim yatırımlarında istediğiniz ya da öngördüğünüz seviye de bir gerçekleşme oluştu mu?
2014 yılında arzımız talepten daha fazla hale gelmiştir. Türkiye'de siyasi istikrara duyulan güvenin ve bunun sürdürülebilir oluşuna olan inancın daha da arttığını görüyoruz. Bu bizim yatırımlarımızı da arttırdı. Şu anda yaklaşık yüzde 12'ler civarında arzımı talepten daha fazla. Hem rekabetçi ortamı hem serbest piyasada satılan elektrik fiyatlarını daha olumlu manada etkilemiştir. Bir üretici bir tüketici ile ikili anlaşma yaparak yüzde 8-10 civarında daha uygun elektrik alan sanayicilerimiz var. En son geldiğimiz noktada biz 5 bin 200 megavatlar civarında 2014 yılında bir kurulu güç daha ekledik.
Kuzey Irak'tan petrol akışı şu anda hangi seviyede ve nasıl ilerlemesini hangi seviyelere ulaşmasını öngörüyoruz önümüzdeki dönemde?
Neredeyse 50 tankerde 40 milyon varillik bir kapasite yakalandı ve 450 bin varil günlere geçildi. Onlarında öngördüğü minimum 500 bin varillerde günlük çalışmak. Bu tabi dünyanın arz güvenliği bölgenin arz güvenliği ve Irak'tan petrol alan Türkiye içinde önemli bir konu. Bu manada her artan rakamın Irak'ın normalleşmesiyle alakalı konular olduğunu söylemem lazım. Bağdat'ta yaptığımız görüşmelerde de bunu teyit etmiş olduk.
Bu Bağdat'a geçen haftaki ziyaretten sonra iki ülke arasındaki enerji işbirliği konusunda yeni işbirliği görecek miyiz?
Yalnızca petrol alanında değil aslında sayın başbakanların her iki ülkeyi karşılıklı ziyaret etmiş olmasının iki ülke ilişkilerine müthiş bir motivasyon kazandırdığını söylemem lazım. 410 megavatlık yeni bir yüzer santral Basra bölgesinde hizmet girecek. Biz buradan Kuzey Irak'a yine elektrik verilmesiyle alakalı 15 kilometrelik iletim hattı var onu tamamlıyoruz. Dolayısıyla Irak'ın bir bütünlük içinde bu hizmetleri daha çok alacağına aynı zamanda diğer konulara da girdik bundan sonra daha artı bir kapasitenin olacağına bende inanıyorum.
Bunu yurtiçindeki çalışmalara dönersek özellikle petrol aramaları konusunda son geldiğimiz noktada durum nedir?
Bir önceki yıla göre kuyu sayımızı arttırdık. Sondaj mesafemizi arttırdık. Özel sektörle birlikte neredeyse 1 buçuk milyon metreyi sondajla geçiyoruz. 12 yıl öncesine göre hükümetimizin iktidara geldiği ilk yıllara göre baktığımızda dahi 10-12 katı artan bir çok kalem var. O yüzden ben iyi bir gelişme olarak görüyorum. Karadeniz'deki aranma faaliyetlerini çok olumlu görüyorum. Barbaros Hayrettin Paşa'nın yapmış olduğu sismikler bize iyi sonuçlar verecek.
Nükleer santral oldukça önemli. İnşaat süreci ne zaman başlar?
Tabiki 50 milyar ruble 2015 yılı için Rusya genel bütçesinden ayrılmıştı. Bunlar buraya ayrılan payı etkiliyor. Ama nükleer santralin liman ihalesi yapıldı ilk zarflar açıldı. Kısa listeden sonra bir açıklama daha yapılacak ama bunlar fiilen inşaatların artık başlayacağını gösteriyor. Bir kısım gecikmeler olabilir. Bunların bir kısmının güvenlikten kaynaklanan sebepler olduğunu söylemiştim. Fukişima kazası her üreticiye her tüketiciye çok şeyler öğretti. Biz inşallah bu iki nükleer güç santralini Türkiye'ye kazandıracağız.
Türk firmalarının bu inşa sırasında alacağı paya yönelik olarak iş miktarının belli olduğu bir durum oluştu mu?
460'a yakın firma tespit edildi. Her firma her parçayı üretemiyor nükleer güç santralleriyle ilgili. Ruslarla anlaşmamızda ne kadarı Türkiye tarafından yapılabiliyorsa biz o kadarını Türkiye'den alırız. Ama yapılamayanlarla alakalı sanayimizin lig atlaması ile ilgili bir konusu sanayimizin yapamadığı parçaları da yapacak noktaya mutlaka Türkiye gelmesi lazım. 10 yıl içinde bu parçaların büyük bir kesiminin yapılacağına inanıyoruz. Biz şu ana kadar 6-6 buçuk milyar dolarlık kısmını Türkiye'den tedarik edecek noktaya geldik.
Enerji tasarrufu için bir çok kampanya düzenlendi. Bunların geri dönüşüne dair bir tespitiniz var mı?
4 milyar TL'lik kazanç hedefimiz vardı bunun tamamını almış olamayız ama önemli bir kesini artık almaya başladık. Ev hanımlarımızın beyazeşya kullanımlarında, çocuklarımızın evdeki kullanımlarında, televizyonun kullanımında, sanayicilerimizin motorlarında, sokak lambalarına tarımsal sulamaya varıncaya kadar bu bir paket. Bu 15 milyar TL'lik rakamın 3-3 buçuk milyar TL'lik kısmını tasarruf ettiğimizi gösteriyor. Her yıl bu kadar rakam var.