Doğumda takılan altınlar kimin?
Yargıtay'ın kararına konu olay 2013 yılında İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde yaşandı. Bir çocuk sahibi M.Ç. ve eşi B.Ç. bir süre sonra şiddetli geçimsizlik nedeniyle anlaşmalı şekilde boşandı.
Çift aralarında boşanma protokolü de imzaladı. Söz konusu protokolün 4. maddesinde, “Tarafların birbirlerinden tazminat ve benzeri herhangi bir talepleri yoktur” denildi. Ancak B.Ç., boşanma davasından sonra velayeti babaya verilen çocuğa doğum sonrasında takılan altınlardan pay istedi ve dava açtı.
Davanın görüldüğü Karşıyaka 4. Aile Mahkemesi’nde dinlenen B.Ç., “Eşim doğum sonrası bana takılan altınları satarak araba aldı. Durumum iyi değil, ziynet eşyalarının karşılığı olarak 5 bin TL pay istiyorum” dedi. Altınların eski eşine değil çocuğa takıldığını savunan M.Ç. ise “Anlaşmalı boşanma protokolünde birbirimizden tazminat talep edemeyeceğimize dair hüküm var” dedi.
Mahkeme, kocanın belirttiği boşanma protokolüne atıf yaparak davanın reddine karar verdi. B.Ç. tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nce bozuldu. Kararda, “Protokolde tarafların birbirlerinden tazminat ve sair istekleri olmadığı belirtilmiş ise de kişisel eşya taleplerinin olmadığı veya bu konudaki anlaşmaya vardıklarından söz edilmiş değildir. Mahkemenin davanın reddine karar vermesi yasaya uygun değil” denildi.