Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi canlı yayında açıkladı! İşçi maaşlarına ek zam
Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı canlı yayında kendisine yöneltilen 'memur ve emeklilere yapılan artış oranının işçilerde de bir beklentiye yol açtığının belirtilerek, "İşçilere de bir müjdeniz olabilir mi? sorusuna şu cevabı verdi: Ekonomide önemli bir değişimi bildiğiniz gibi hayata geçirirken her kesimden insanımızın yaşadığı sıkıntıları bertaraf etmek için de kapsamlı sosyal politikalar uyguluyoruz. Aralık ayında asgari ücreti yüzde 50'nin üzerinde net artış yaptık. Yıllardır gündemde olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen çalışanların ücretlerini asgari ücret seviyesindeki kısmını gelir ve damga vergisinden muaf tutulması uygulamasını başlattık.
Yıllık enflasyon yüzde 36 oranında gerçekleştiği için memur ve emeklilerde buna uygun artışlara gittik. Altını çizerek söylüyorum yıllık değil, 6 aylık dilim için memur ve emeklilerimizin gelirlerinde yüzde 31 artış sağladık. Asgari ücret düzeyindeki gelirlerin vergi dışı kalmasıyla elde edilen yaklaşık 300 liralık ilaveyle birlikte bu destek oranı daha da yukarıya çıkıyor. Böylece memur ve emeklilerimize ciddi bir ilave sosyal destek vermiş olduk. Ayrıca 67 liradan aldığımız ve 1500 liraya kadar çıkardığımız.... Burası çok önemli, hani bazen diyorlar 'Ne verdiniz ' diye. 67 liradan başladı, 1500 liraya kadar çıkardığımız en düşük emekli aylığını 2 bin 500 liraya yükselttik. Bu açıdan baktığımızda kimi emeklilerimizin maaşlarındaki artış oranı enflasyonun çok üzerine çıkarak, yüzde 60'ları buldu.”
"YÜZDE 2,5'LİK BİR ARTIŞ DAHA İLAVE EDİYORUZ”
İşçilerimizin toplu sözleşmede aldıkları zammın üzerine ortaya çıkan enflasyon farkı zaten ekleneceğini belirten Erdoğan, “Buna memur sözleşmesinde yaptığımız gibi yüzde 2,5'lik bir artış daha ilave ediyoruz. Böylece işçilerimizin ücretlerinde yüzde 28'i bulan bir artış sağlamış oluyoruz. İşçilerimizin alın terinin karşılığı olan ücretlerini enflasyonun üstünde bir sosyal destekle yükseltmek boynumuzun borcudur. Yaklaşık 700 bin kamu işçisini doğrudan ilgilendiren bu artış için gereken düzenleme kısa sürede yapılacaktır. Özel sektörün de kendi çalışanları için benzer bir iyileştirmeye gideceğine inanıyorum. İşçi ücretlerine yaptığımız bu ilave artışın şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Asgari ücret düzeyindeki gelirlerin vergi dışı kalmasıyla elde edilen yakaşık 300 liralık ilaveyle birlikte bu destek oranı daha da yukarı çıkıyor. Böylece memur ve emeklilerimize ciddi bir ilave sosyal destek vermiş olduk.
Bir müjde de işçilerin toplu sözleşmede aldıkları zammın üstüne enflasyon farkı zaten eklenecek. Memur sözleşmesinde yaptığımız gibi kamu işçilerinin ücretleri yüzde 2,5'luk bir artış daha ilave ediyoruz. Böylece işçilerimizin ücretlerinde yüzde 28'i bulan bir artış sağlamış oluyoruz. Yaklaşık 700 bin kamu işçisini doğrudan ilgilendiren bu artış için gereken düzenleme kısa sürede yapılacaktır" ifadelerini kullandı.
'İRAN'A BORCUMUZ YOK' DEDİ VE AÇIKLADI: DOĞALGAZ AKIŞI DEVAM EDECEK
İran’ın Türkiye’ye enerji akışını kesmesi hakkındaki gelişmelerdeki son durumun sorulması üzerine de cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bir kere İstanbul Büyükşehir Belediyesi değiliz. Bizim İran’a falan bir borcumuz kesinlikle söz konusu değil. Tam aksine bu iddialar yalandır ve Cumhurbaşkanı İbrahim Bey ile yaptığım görüşmede de kendilerine söyledim. Onlar bir arızadan ötürü bu işi 10 gün 15 gün erteleme durumumuz olacak dediler. Biz kendilerine daha önceden bu işin Haziran’a kadar ertelemek suretiyle, eğer bu gaz akışı devam ederse biz de bu sert geçen kışı daha rahat şartlarda atlatırız dedik. Tabi şuan İran’da da kış şartları çok sert, onlar da bundan dolayı bir sıkıntıları olduğunu bana ifade etti. Bütün bunlar ile beraber, ‘en kötü şartlarda bir 10 gün burada eğer esneme yaparsak bu süreci atlatırız’ dedi Sayın Cumhurbaşkanı.
Bu arada da tabii Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızdan bir ekibi gönderdik. Ayrıca BOTAŞ’tan bir ekip orada. Onlar da görüşmelerini yapıyor, öyle zannediyorum ki, fevkalade bir durum olmadan 10 gün bilemediniz 15 gün içerisinde tekrar bu doğalgaz akışı devam edecek. Tabi ki tedbirlerimiz var. Biliyorsunuz Tuz Gölü’nün altında bir depolama çalışmamız, bunun yanında gemilerimiz ile gelen doğalgazlarımız var. Bunlarla beraber gaz akışının sağlanması da gerçekleşecek ve kış ortasında vatandaşımızı birinci derecede korumak durumundayız” şeklinde konuştu.
ELEKTRİKTE KADEMELİ FATURALANDIRMA
Elektrik faturalarındaki kademeli fiyatlandırma konusunun sorulması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Salgın koşulları nedeniyle alınmış tedbir. Dünyada elektrik üretiminin ana hammaddelerinden olan kömür fiyatlarında 5 kat, doğalgaz fiyatlarında 10 kat artışlar söz konusu. Enerji piyasalarının sürdürebilirliği için zorunlu miktar kadar bir düzenleme yapılmış olmakla birlikte fiyatlarda sübvansiyon hala mevcuttur. 2021 yılında vatandaşlarımızın elektrik faturalarında yüzde 50, doğalgaz faturalarında ise yüzde 75 oranda devletimiz sübvansiyona gitmiştir. Böylece toplamda 100 milyar lirayı bulan maliyeti devletimiz sübvanse ederek karşıladı ve tarifelere de bunu yansıtmadı. 2022 yılında benzer sübvansiyonlar yine devam edecektir.
Ayrıca bir konut abonesinin aylık elektrik ve doğalgaz faturası için ödediği toplam tutar 2002 yılında net asgari ücretin yüzde 47'sini oluşturuyordu. Aynı miktardaki tüketim için bu oran 2022'de yüzde 12,9 seviyelerine düştü. Kademeli tarife Türkiye'deki hanelerin ortalama elektrik tüketimleri hesaplanarak 150 kilovat saat olarak belirlendi. 2021 yılı verilerine göre ülkemizdeki konutlarda ortalama tüketim aylık 134 kilovat saat olarak gerçekleşti. Aylık 150 kilovat saatlik tüketim düşük tarifeden, 150 kilovat saati aşan tüketimler daha yüksek faturalandırılıyor. Aylık 150 kilovat saat miktarı; 1 ay 30 gün varsayılarak günlük 5 kilovat saatin 30 güne tekabül eden miktarından hareketle oluşuyor. Kademeli tarifenin amacı şu; elektriğin verimli kullanımını teşvik etmek. Dar gelirli vatandaşların kullandığı elektriğin sübvanse edilmesini sağlamak, uygulama yeni başladı. Önümüzdeki günlerde kullanım verileri de takip edilecek.”
Faiz politikası hakkında atılacak adımların ve yol haritasının sorulması üzerine cevap veren Erdoğan, “Uyguladığımız akılcı politikalarla kamu maliyesi, bankacılık sektöründe ciddi kazanımlar ve güçlü bir duruş elde ettik. Bunun yanında faiz oranlarında tarihi düşük seviyeleri yakalama başarısını göstermiştik. Türkiye 2013 yılında tarihinin en düşük faiz ortamını yakaladı. Bir dizi iç ve dış olumsuz gelişmeyle bu süreç kesintiye uğradı. Son 20 yılda altyapı yatırımlarında önemli mesafeler kat ettik. Doğrudan yatırımları destekleyen güçlü bir teşvik sistemine sahibiz. Ülkemizde iş yapma ortamının geliştirilmesi için devrim niteliğinde adımlar atıldı. Üretim odaklı ihracat ve istihdamı arttırmak hep önceliğimiz oldu. Bütün bunlar yeni modelimizin uygulanmasına yönelik uygun zemini hazırladı. Nihai amacımız olan dengeli ve sürdürülebilir büyümeye kesinlikle ulaşacağız. Dengeli büyüme, büyüme kompozisyonunun dış talep lehine iyileştirildiğine dair bir görünümü ifade ediyor. Sürdürebilir büyüme ise makro dengelerin korunduğu büyüme çerçevesine işaret ediyor. Yüksek faiz ortamının orta-uzun vadede kırılganlık oluşturduğu aşikar.
Bu ortamda kaynaklarımız üretime gitmiyor. Bu da ekonomik olarak güçlenmek isteyen ülkemizin gelişmesine ket vuruyor. Biz bu sebeple düşük faiz ortamında kaynaklarımızı üretim, istihdam, ihracat ve büyüme olarak kullanmak istiyoruz. Biz önümüzdeki döneme çok iyimser bakıyoruz. Son dönemde döviz kurlarındaki istikrarlı seyir, bu iyimser bakışımızı da destekliyor. Kamusal kaynakları ve banka kredilerini etkin ve verimli şekilde üretimin arttırılması için kullanarak bu mücadelede başarılı olacağımıza inanıyorum. Bu model ile birlikte ülkemiz daha güçlü hale gelecek, ekonomimiz olası spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha az etkilenecektir. Bundan eminiz” şeklinde konuştu.
KUR KORUMALI TL MEVDUAT HESABI
Kur korumalı mevduat hesabı sisteminin detaylarının sorulması ve yöneltilen eleştirilerin sorulması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Muhalefetin bugüne kadar iktidar olarak 20 yıl içerisinde hangi yaptığımıza ‘doğru’ dediği vakidir. Sağlık sisteminde şehir hastanelerini yaptık, Marmaray'ı yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü inşa ettik, Osmangazi köprüsünü yaptık, 26 havalimanını 56'ya çıkardık ‘doğru’ mu dediler? Böyle bir şey yok. Ben şu şehir hastaneleri konusunda 'bütçede yeri neresidir' diyen mantığı anlamıyorum. O mantık bu ülkede SSK'nın başındayken hastanelerimizi rezil eden mantıktır. Onun döneminde hastanelerimiz sefil olmuştur. Hatırlayın rahmetli Savaş Ay’ın programında oradaki hastaların konumunu ve kolu kangren olan o yavrunun halini hatırlayın. Hiçbir zaman bunlar kalkıp da bu güzelliklere ‘hayırlı olsun’ demeyeceklerdir.
TL cinsinden enstrümanlara güveni arttırmak ve tasarruflarını TL'de değerlendiren vatandaşlarımızın, kurdaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için kur korumalı mevduat sistemini gündeme aldık. Şimdi bunu diyenler, bir kere siz ne zaman iktidar oldunuz ki? 20 yıldır bu ülkeyi biz yönetiyoruz. Uygulamanın başlarında olmamıza rağmen vatandaşlarımızın kur korumalı TL mevduata katılımları muhteşem. 25 Ocak 2022 tarihi itibariyle bu hesaplarda toplam büyüklük 203 milyar lirayı aşmış durumda. Bu miktarın 58,6 milyar lirası da döviz hesaplarından dönüşen tutar. Bu bakiyede 187,8 milyar lira ile gerçek kişilerin payı yüzde 92,5 düzeyinde.
Tüzel kişiler ise 15,3 milyar lira ile yüzde 7,5 paya sahip. Kur korumalı mevduat ve katılım hesabına ek olarak attığımız bir dizi aksiyon adımı da yakın zamanda uygulamaya girdi. Döviz kurundaki oynaklık nedeniyle fiyatlamada zorluk yaşayan ihracatçı ve ithalatçılarımıza yönelik döviz satım ihaleleri başladı. Devlet tahvillerinden elde edilen gelirlere stopaj oranını sıfırladık. Temettü gelirlerine uygulanan stopaj oranını ise yüzde 15’ten 10’a düşürdük. Bireysel emeklilik sistemine devlet katkısını yüzde 30'a çıkardık. Bazı yatırım fonlarından elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi de sağlanmış oldu. İhracat ve imalat sanayii şirketlerine 1 puanlık vergi indirimi uygulaması da başladı. Önümüzdeki dönemde bireysel ve kurumsal yatırımcılara yönelik alternatif borçlanma enstrümanlarının ihraç edilmesi de planlanıyor. Bu adımları da atacağız.”
"KDV'Yİ BASİTLEŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR"
KDV indirimi konusundaki gelişmeler hakkında da bilgiler veren Erdoğan, “Ekonomi programımızda özellikle KDV'de etkinlik, adalet, basitleştirmeyi sağlamak amacıyla çalışmalar yapılacağı yönünde karar almıştık. Kayıt dışı ekonomiyi azaltmak, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, ihracatı arttırmak gibi KDV konusunda da Hazine ve Maliye Bakanlığımız çalışmalarını yürütüyor. KDV oranlarının sadeleştirilmesi, oran farklılıkların giderilmesi, uygulamada kolaylık sağlayacak konularda Gelir İdaresi Başkanlığımız çözüm önerilerini de alıyor. Bu şekilde gelen talep ve değerlendirmeler etraflıca analiz edilip atılması gereken adımlar varsa o adımları gerçekleştireceğiz. Her türlü ürünler bu konuda masaya yatırılarak bunların arz talep dengesi içerisindeki yeri neyse o adımları atacağız” şeklinde konuştu.