Bakandan memurluk hayali kuranlara kötü haber!
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ekonomiye ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Dünyanın en iddialı teşvik sisteminin yayımlanacak Bakanlar Kurulu kararıyla başlayacağını belirten Zeybekci, metalurji, petro-kimya, yenilenebilir enerji, sağlık teknolojileri, ulaştırma teknolojileri gibi alanlarda yerli yabancı yatırımcılara özel davet götürerek, süper teşvikler verileceğini söyledi.
60 BİNİN ÇOK ÇOK ALTINDA OLACAK
2017 bütçesine alınacak personel sayısını 60 bin olarak yazdıklarını, ancak alımın bunun çok çok altında kalacağını açıklayan Zeybekci, şöyle konuştu: "Hazirandan itibaren Türkiye'nin diğer ülkelerden ayrışmasına neden olan 'açıklar' tek tek kapanıyor. Siyasi istikrarsızlık, başkanlık sistemi tartışmasıyla birlikte ortadan kalkıyor ki uzun vadede siyasi istikrarı pekiştirecek. Doğu ve Güneydoğu'nun bölünme ve güvenlik risklerine ilişkin açıklar kapanıyor. Rusya açığı, iki ülke arasında atılan adımlarla kapandı. Son olarak da Suriye ve Irak'taki savaşın bitmesine ilişkin işaretler var. Hükümet olarak uygun yatırım iklimi yaratılması anlamında yapılması gereken her şeyi yapıyoruz"
HEDEFİMİZ SIFIR TEŞVİK
Yatırım teşviklerinin Bakanlar Kurulu kararı ile en geç pazartesi günü çıkmış olacağını söyleyen Zeybekci, şu mesajları verdi:
"Almanya, Japonya'nın 2.Dünya Savaşı sonrası; Kore'nin 1980'den sonra yaptığı gibi belirlenmiş sektör ve kapasitelerde firmaları davet ederek, Bakanlar Kurulu kararıylasüper teşvik belgesi vereceğiz. Vergilerin tatil edildiği, sigorta primlerinin alınmadığı, elektrik fiyatlarının sabitlendiği, yatırım arazisinin komple bedelsiz olarak verildiği, kredi faizlerinin ödendiği, gerekiyorsa yüzde 49'a kadar ortak olunduğu, satın alma garantisi verildiği, ithalat rejimi içinde pazarda belirli bir imtiyaz sağlanan kısaca her şeyin içinde olduğu; dünyanın en etkili teşvik sistemi. Ama bu teşvik binlerce firmaya verilmeyecek. Entegrasyona tabi metalurji yatırımları ki bunun içinde demir, çelik, bakır; yenilenebilir enerjide nükleer teknoloji; petro-kimyada rafineri, plastik gibi türev ürünler var. Bilişim, sağlık, savunma sanayi teknolojileri, ilaç, teknik tarımda da süper teşvik verilecek. Otomotiv, otobüste olmayacak. Hedefimiz sıfır cari açık. Bunlarda 40-50 milyar dolarlık ithalatı önleyeceğimiz gibi 100-150 milyar dolar da ihracat hedefi koyuyoruz."
BİR YATIRIM 4-5 MİLYAR $
Teşvikler için hangi yatırımcıları davet edeceklerini henüz belirlemediklerini de sözlerine ekleyen Zeybekci, "Hemen 'kendi yandaşlarını davet edecekler' diyecekler. Hayır, etmeyeceğiz. Her aşamada çok şeffaf olacağız. Örneğin metalurjide önümüzdeki 20 yılda 50 milyon tonluk ek kapasiteye ihtiyacımız varsa, her 5 milyon ton için 10 firma aradığımı ilan edeceğim. Ya da yerli/yabancı fark etmez gözümü kestirdiğime Hintli, Japon, her kim varsa bu alanda 'gelir misin, gel seninle böyle bir iş yapalım' diyeceğim" dedi.
Zeybekci kimi nasıl seçeceklerine ilişkin ise şunları söyledi: "Aynı işi iki firma istiyorsaEkonomi Bakanlığını ikna edene verilecek. Biri, 'ben elektrik fiyatını 20 yıl boyunca 3 cent'e fikslemene gerek yok, 3.5 cent'i de kabul ederim, finansmanımı kendim buldum' diyerek bakanlığı ikna edecek. Ben de ikna olursam Bakanlar Kurulu'na götüreceğim ve başbakan başkanlığında değerlendirilecek. Bakanlar Kurulu ikna olursa süper teşvik verilecek. Teknik tarımda yatırım tutarı belki 100 milyon dolar olacak ama metalurjide, petro-kimyada her bir yatırım en az 4-5 milyar dolar civarında olacak."
ŞİMŞEK'İN SEPET AÇIKLAMASI DOĞRU
EKONOMİ Bakanı Zeybekci, enflasyon sepetinde gıdanın yüzde 24'lerde olan ağırlığının, yüzde 20'nin altına inmesi gerektiği ve bunu yıl sonunda güncelleme çalışması kapsamında yapacaklarına ilişkin sözlerine ise şöyle açıklık getirdi: "Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek'in dediği doğru. Biz enflasyonu hanehalkıyla yaptığımız anketle tespit ediyoruz. Hükümetin bundan sonra ağırlık şöyle ola, talimatı olmaz, bu akla aykırı. Benim sorguladığım, matematik olarak aklıma yatmayan şey şu; kişi başına milli gelir 3 bin 400 dolar iken sepette gıda ve alkolsüz içecek ağırlığı yüzde 28 iken; milli gelir 9 bin dolara geldiğinde hala nasıl oluyor da yüzde 24 oluyor? Ayrıca aynı TÜİK anketinde hane halkı giderlerinde gıda payının yüzde 27'den yüzde 20'ye indiği görülüyor. Mutfak harcamaları buraya indiyse sepette bir tuhaflık var. Üçüncü olarak da milli geliri, bize benzeyen ülkeler Bulgaristan, Romanya, Polonya, Slovenya, Meksika'da enflasyon sepeti içinde gıda ağırlığı yüzde 18 ile 20 aralığında iken bizde nasıl yüzde 24 civarında?"