Bakan Çelik: Süt piyasasıyla oynayanla biz de oynarız
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen Ege Bölgesi Bakanlık Koordinasyon ve Sektörel Ortak Akıl Toplantısı İzmir Balçova Kaya Termal Otel’de yapıldı. Tarım politikaları ve uygulamalarının, bakanlık çalışanları ve tarım sektör temsilcileri, paydaşları tarafından değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen toplantıya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, İzmir Valisi Mustafa Toprak, bölge illerden milletvekilleri, Ak Parti İl Başkanı Bülent Delican, Ege Bölgesi’nden İzmir, Aydın, Denizli, Kütahya, Afyon, Manisa, Muğla, Uşak olmak üzere 8 ilden sektör temsilcileri, ilgili kuruluşlar, üniversiteler, üreticiler katıldı.
'MASADA DEĞİL TARLADA OLACAĞIZ'
Gıda Tarım va Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, üreticinin, köylünün, emekçiye hesap vermek, Ege Bölgesi’nde tarım ve hayvancılıkta ne olup bittiğini görmek, gelişme ve aksaklıkları tespit etmek, sorulara yanıt vermek için toplantıyı düzenlediklerini söyledi. Çelik, "Sizlerden alacağım sinerji, çekeceğimiz fotoğraf ile yol haritamızı belirleyeceğiz. Ankara’da masa başında yöntem ve yol belirlemeyeceğiz. Ege Bölgesi ve İzmirli üreticilerin metodlarından yararlanacağız. Masada olmayacağız, sahada, tarlada olacağız. Bakan, bürokratlar, birlikler olarak çiftçiyle birlikte tarlada olacağız. Tarlada izimiz olursa harmanda yüzümüz olur. Tarlada izimizi belli etmek durumundayız" dedi.
Bakan Çelik, Ege Bölgesi’nin tarımsal açıdan önemli potansiyele sahip olduğunu, 3 milyon hektara yakın tarım alanı, 800 bin hektar meranın bulunduğunu, kayıtlı 334 bin çiftçi olduğunu söyledi. Cumhuriyet’in 100’üncü yılı olacak 2023 yılında bugün 17 milyar dolar olan tarımsal ihracatı 40 milyar Dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirten Bakan Çelik, "Bu potansiyel Ege’de güzel. Ama yetinmeyeceğiz. Kolkola girip çalışacağız" dedi.
GIDAYA ERİŞİM TEHLİKESİ
Bakan Çelik, insanlığı bekleyen en büyük tehlikenin ’Gıdaya erişim’ olduğunu, konunun uzmanı bilim adamları ve ekonomistlerin bu uyarıyı yaptıklarını söyledi. Petrol, cep telefonu, teknoloji olmadan yaşamın olacağını, ancak gıda olmadan yaşamın devam edemeyeceğini belirten Çelik, "İnsanlığın geleceği açısından tehlike çanları çalıyor. 7 milyarlık dünya nüfusunun 2 milyarı aç. Gelecekte nüfus artışına paralel aç insan sayısı da artınca sosyal olaylar yaşanır. Bugün meydana gelen hastalıkların yüzde 15’i de yetersiz beslenmekten kaynaklanıyor. Ürettiği gıdası kendine yeterli olmayan 34 ülke var. Dünya Bankası Direktörü gelecekte gıda ve tarım üzerinden savaşların kaçınılmaz olduğu açıklaması yaptı" dedi.
Dünyada tarım arazilerinin gerektiği gibi kullanılmadığını, Türkiye’de de her yıl 100 bin hektar tarım alanının tarım dışı kaldığını söyleyen Bakan Çelik, tarıma elverişli 20 milyon hektar alanın bu süreç devam ederse 200 yıl sonra nesillerin toprağı saksıda göreceğini söyledi. Çelik, "Bize müşfik davranan toprağa karşı acımasız davranıyorz. Buna hakkımız olmadığını söylememek toprağa vefasızlık olur. 1cm toprağın oluşması yüzyıllar alırken 1 dakika içinde tarumar ediyoruz. Betonlaşma artıyor" dedi.
TOPLULAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ KURULACAK
Bakan Çelik, Türkiye’de tarım parsellerinin ölçeğinin çok küçük olduğunu, işletme başına 59 dekar düştüğünü ancak Avrupa’daki ülkelerde bu rakamın 500’ün üzerinde olduğunu söyledi. Tarım parsellerinin küçüklüğünün verimi düşürdüğüne dikkat çeken Çelik, "Çare olarak Toplulaştırma Genel Müdürlüğü kurma kararı aldık. Bu müdürlük sadece toplulaştırma yapacak. Toplulaştırmaya seri olarak tamamlamak için yaptığımız bu çalışmayı yakında parlamenteyo göndereceğiz. İnşallah yakın zamanda yürürlüğe koyacağız" dedi. İkinci önemli konunun toprağın suyla buluşması sorunu olduğunu beliten Çelik, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile suyun nereye, ne zaman geleceği konusunda topluluştırmayla entegre olacak şekilde hazırlık yapmak üzere düğmeye bastıklarını söyledi.
Havza bazlı üretim ve destek politikaları gerçekleştireceklerini dile getiren Bakan Çelik, verimlilik esaslı olarak çiftçinin ne zaman, nereye, ne ekeceği konusunda planlama yapacaklarını söyledi. Bu sistemle birlikte hareket edilerse hem çifçinin hem de yöneticilerin memnun olacağını dile getiren Çelik, "Havza bazlı sistem 01.01.2017’de yürürlüğe girmesi için teknik heyetler çalışıyor. Hangi ilçede suyun, toprağın durumunun ne olduğu, hangi ürünün nerede ekileceğinin tespiti gündemimizde. İnşallah zamamında yürürlüğe girecek" dedi. Bakan Çelik, 13 yılda tarım ve hayvancılığa 78 milyar TL destek verdiklerini, bu yıl bu rakamın 11,6 milyar TL olduğunu söyledi. Desteklerin artık eskisi gibi 60 yakın kalemde değil, 4 kalemde verileceğini belirten Çelik, çiftçinin her destek için ayrı müracatta bulunmaycağını yılda bir kez başvuru yapacağını, 12 ay süren ödemeler değil ekim ve hasat aylarında parasını alacağını söyledi.
'23 TL’LİK KARKAS ETİ ALMIYORLAR'
Faruk Çelik, hayvancılıkta ithalatçı ülke olmaktan mutlaka kurtulunması gerektiğini söyledi. Kırmızı et üretiminde artış olduğunu, 400 bin tondan 1 milyon 150 bin tona gelindiğini belirten Çelik, "Kırmızı etle ilgili bir araya geldik. Karkas fiyatını 23.3 TL olarak belirledik. Bize ’Tamam. Problem yok’ dendi. Et ve Süt Kurumu’ndan 7 bin tonun üzerinde karkas etimiz var. Kasaplara, söz verdiğimiz gibi 23 TL’den almaları çağrısında bulunuyoruz. Almıyorlar. 22 TL’nin 21 TL’nin peşindeler. İthal ederek 21 TL, 15 TL’ye indirebilirdik. O zaman hayvancılık bitecekti. Üreticinin zarar görmemesini istedik. Et ve Süt Kurumu’ndaki 7 bin ton karkasın dışında sırada bekleyen hayvanlar var. Her şeyi konuşacağız. İki yüzlülüğe, çifte standarta fırsat vermeyeceğiz" dedi.
'SÜT PİYASASIYLA OYNAYAN, BİZ DE OYNACAĞIZ'
Süt konusuda yaşananlara dikkat çeken Bakan Çelik, 2014 yılında Süt Konseyi’nin süt fiyatını 1,15 TL olarak belirlediğini ancak ne olduysa sütün 75 kuruş, 80 kuruş veya 1 TL’den alınmaya başlandığını söyledi. Bunun nedeninin savaşlar olduğunu, laktasyon döneminde sütün fazla olduğunun söylendiğini beilrten Bakan Çelik "Süt üretimi 18.6 milyon tona çıktı. İnşallah 28 milyon tona da çıkar. Sonra süt tozuna destek istediler. Olumlu yanıt verdik. Herkese önerim tek yüzlü olmaktır. Ton başına 4 bin 500 ton süttonuza fiyat belirlendi. Bu kez araya mütehhit koyarak süt alımına başlandı. Üretici mağduriyeti ortaya çıktı. Hızla Et ve Süt kurumunu devreye soktuk. 7-8 gün içinde 1550 ton aldık. Günde 1600 ton alacaktık. Sekiz günde 1600 tona ulaşılamadı. Bu müdahale ile inşallah şartlar normalleşir. Sanayici bizim vazgeçilmezimiz. Sesimizi yükseltince yanlış anlaşılıyoruz. Sanayici de üretici de aynı önemde. Sorunları konuşalım, sözlerimizin arkasında duralım. Türkiye’nin hayvancağını kırmaya, budamaya kimsenin hakkı yok. A firması gider, B firması gelir, A bakan gider, B bakanı gelir. Önemli olan adımları sağlıklı atmaktır. Bugün hangi işletmenin nerden, ne kadar süt aldığı, kaça aldığı bizde kayıtlı. Üreticiyle, piyasayla oynayan, üreticiyi mağdur edenle biz de oynayacağız. Firmaların büyük çoğunluğu ticaretin gereğini yapıyor. Ama istisnaları hep beraber ayıklamalılyız. Birisi 80 kuruşa alırken, siz 1,15 T’den alıyorsanız nasıl rekabet edeceksiniz?" dedi.
MERKEZ BİRLİKLERİ KURULACAK
Tarım ve hayvanclık sektörlerinde birliklerin rolünün önemli olduğunu ancak dağınıklık görüldüğüne dikkat çeken Bakan Çelik, Merkez Birliği olmasını istediklerini, Bitkisel Üretim ve Hayvansal Üretimde iki merkez birliğinin olmasının, bunun altında diğer birliklerin yeralmasının daha verimli bir çalışma ortamı getireceğine dikkat çekti. Çelik "Biz Ankara’da bu merkez birlikeleri ile muhatap olacağız. Dağınıklıkla sorun çözmek mümkün değil. Mevzuatta bunla ilgili çalışma yapıyoruz. Parlamenteyo götüreceğiz" dedi. Birliklerin üreticilerden aldığı parayla ilgili çok şikayet geldiğini de belirten Çelik, artık birliklerin görevini yapması için gereken parayı Bakanlığın vereceğini, böylece üreticinin de parayı arada birlik olmadan bankadan alacağını belirtti.
BİRLİK BAŞKANLIĞI MESLEK DEĞİL
Bakan Çelik, Birlik başkanlığının meslek değil hizmet alanı olduğunu söyledi. Bazı başkanların ne süt, ne et, ne kuzu ne de koyunu olmadığını belirten Çelik "Başkan nesin sen? Koyunun, kuzunun, sütün yanından geçmeyip yapılan başkanlık meslektir. Biz birlikleri meslek olarak görmüyoruz. Birlikler hizmet alanıdır. Hizmet yeri değil de mesleğe dönüştürürsen orada oteller, han ve hamamlar konuşulur. İşin içinde olacaksınız ki ızdırap çeker şekilde derdini anlatasın. Biz de inanalım. Birliğin konusuyla alakası olmayan işle meşgul olan birlik başkanı olamaz. Bize dertli, çile çeken insanlar lazım" dedi. Bakan Çelik konuşmasında son dönemdeki terör olayların ibret ve üzüntü ile izlediklerini dile getirdi, "Bu vesileyle o gafil, zavallı ve katillerle sesleniyoruz. Herkesin kulağına küpe olsun ki asla vatanı böldürmeyiz" dedi.