'Ağlayan gelin' tarıma kazandırılıyor

'Ağlayan gelin' tarıma kazandırılıyor

Güneydoğu Anadolu Projesi Tarımsal Araştırma Enstitüsü Merkezi (GAPTAEM) Müdürü İbrahim Halil Çetiner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Doğal Çiçek Soğanlı Bitkileri Koruma" Projesi ile bölgede kaybolmaya yüz tutmuş, başta halk arasında "Ağlayan gelin" olarak bilinen ters laleler olmak üzere çeşitli soğanlı bitkileri tarıma kazandırmaya çalıştıklarını söyledi.

Proje sayesinde başta ters lale olmak üzere birçok bitkinin yok olmasının önüne geçileceğini belirten Çetiner, şöyle devam etti:

"GAPTAEM olarak doğal alanlarda yetişen bitkilerden olan ters laleleri, kültüre almış olduk. Laleleri topladık, korumaya aldık. Şimdi de çoğaltımını yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da tarıma kazandırılması için çiftçilere dağıtımını yapacağız. Ters lalelerin çiftçiler için önemli bir gelir kaynağı olacağına inanıyorum. Özellikle peyzaj çalışmalarında kullanılacak soğanlı bitkilerinin çoğaltımı için çalışıyoruz. Çiftçilerimizin birim alanında daha fazla gelir elde etmesini amaçlıyoruz. Bu bitkilerin küçük alanlarda daha çok gelir getireceğine inanıyoruz. Tarlasının başında olana ve her gün tarlasıyla ilgilenen çiftçiler için iyi bir gelir kaynağı olacak."

'KAYBOLMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA'

Proje sorumlusu Ziraat Mühendisi Ufuk Rastgeldi de proje kapsamında bölgede doğal florada türü kaybolma riskiyle karşı karşıya olan soğanlı bitkilerden ters lale ve ve Adıyaman lalesi olarak bilinen türlerin çoğaltımı için çalışma başlattıklarını söyledi.

Yaklaşık 4 dönümlük bir alanda çalışma yürüttüklerini dile getiren Rastgeldi, ters lale ve Adıyaman lalesinin aralarında olduğu soğanlı bitkilerin birçok tehlikeyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

'YAYGINLAŞTIRMAYA BAŞLADIK'

Rastgeldi, bitkilerin koruma altına alınmaması halinde yok olacağını aktararak, şöyle devam etti:

"Ülkemizde binden fazla soğanlı bitki türü bulunmaktadır. Bunların en fazla bilineni ters lale ve Adıyaman lalesidir. Bu türler de bölgede en çok Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Hakkari ve Muş'un yüksek kesimlerinde doğal olarak yetişiyor. Bu türler, yurt dışından talep olunca kaçak sökümler yapılmış ve tahribata uğramış. Kültür çalışması olmadığı için bu bitki türlerinin kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını gördük. Bunun önüne geçmek için bu bitki türlerinin kültürünü yaparak yaygınlaştırmaya başladık."

'İLAÇ SANAYİSİ İÇİN ÖNEMLİ'

Türkiye'de soğanlı bitki türlerinin çoğunun doğal florada yetiştiğini dile getiren Rastgeldi, şunları kaydetti:

"Bu bitki türlerinin süs bitkisi sektöründe kullanılmasının yanı sıra içerdikleri alkoloidler sayesinde ilaç sanayisi için de büyük önem teşkil ediyor. Bu bitki türlerinin doğadaki yayılış alanları, aşırı ve bilinçsiz toplama, aşırı otlatma, yapılaşma gibi nedenlerden dolayı büyük bir tahribata uğramakta ve doğada yok olma riski taşımaktadır. Doğadaki yok olmanın önüne geçebilmek ve bu bitki türlerinin üretimlerini yaygınlaştırmak için çalışma başlattık. Bunun yanında üreticilerimize alternatif ürün yetiştirme imkanı sağlamaya çalışıyoruz."