42 milyar dolar cirosu olan şirkete "sahte senetle haciz" tuzağı

42 milyar dolar cirosu olan şirkete "sahte senetle haciz" tuzağı
Elektrik sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alan şirkete 3 milyon liralık sahte senetler kullanılarak haciz işlemi uygulandı.

İsviçreli şirkete sahte senetlerle usulsüz icra takibi yapıp, haciz işleminden sonra yedi emine teslim ettikleri piyasa değeri yaklaşık 3 milyon liralık makineleri kaybettikleri belirtildi.

Aralarında icra müdürleri ve memurlarının da bulunduğu 12 kişi hakkında, 14'er yıldan 47'şer yıla kadar değişen hapis cezaları istemiyle ağır ceza mahkemesine dava açıldı.

146 BİN ÇALIŞAN, 42 MİLYAR DOLAR CİRO

İddinameye göre Dünya genelinde yüzden fazla ülkede faaliyet gösteren, 146 bin çalışanı ve 42 milyar dolar cirosu bulunan şirketin İstanbul'da bulunan 3 ayrı fabrikasındaki makineleri geçtiğimiz yıl Temmuz ayında, yaklaşık 3 milyon liralık sahte senetler kullanılarak haczedildi. İstanbul ve Anadolu İcra Müdürlükleri'nce başlatılan haciz işlemleri sonrası, haczedilen çok sayıda makine yediemine teslim edildi.

GERİ ALMAK İÇİN GİTTİLER 3 MİLYON LİRALIK MAKİNALARIN "ÇALINDIĞINI" ÖĞRENDİLER

Teminat mektubu ile mallarını geri almaya giden şirket yetkilileri haczedilen malların çaldırıldığını öğrendi. Makinelerin haczedilmesiyle Tuzla'daki fabrikasını bir süre kapatan şirket yetkilileri savcılığa başvurdu.

GERÇEK MESLEĞİ HAYVAN TÜCCARI

Fabrika yetkililerinin şikayeti üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Savcılık soruşturma sonrası, şirketten para almak için yapılan işlemlere karışan, aralarında İstanbul 29. İcra ve Anadolu 2. İcra Müdürleri ve memurların da bulunduğu 12 kişi hakkında dava açtı.

AVUKATLAR DA SUÇLANIYOR

Savcılık hazırladığı iddianamede, İstanbul 29. İcra Müdürlüğündeki dosyasında alacaklı bulunan şüpheli A.T., ile O.Ç'nin örgüt lideri, A.T.'nin kardeşi T. T'nin de "Dorya" şirketinin sahibi olup, yanlarına avukatlarını da alarak bu işi planladıkları belirtildi. Şüpheli M.Ç'nin haciz edilip muhafazaya alınan malların teslim edildiği otoparkın sahibi olduğu belirtilen iddianamede, gerçek mesleğinin hayvan tüccarlığı olan şüpheli N.K.'nin ise muhafaza altına alınan malları haciz memuru C.Ü'den teslim almış gibi gözüken kişi olduğu anlatıldı.

"İCRA DOSYASI MÜDÜRLÜĞE USULSÜZ OLARAK KAYDEDİLDİ"

İddianamede, şüpheli M.Ç.'nin haciz edilip muhafaza altına alınan malların teslim edildiği yedieminin sahibinin oğlu olduğu ve mallar kaçırılırken orda olmasına rağmen hiçbir yeri arayarak haber vermediği belirtildi. Bir diğer şüpheli M.Ç.'nin, İstanbul 29. İcra Müdürlüğünde görevli olduğu ve müşteki I.G.'yi görmediği halde onun bankadaki kotasını kullanarak icra dosyasını müdürlüğe usulsüz olarak kaydedip, icra işleminin başlamasına sebep olan kişi olduğu belirtildi.

"DEVLET DAİRELERİNİ ARACI OLARAK KULLANARAK..."

Haciz işleminin gerçekleştirildiği elektrik şirketinin 1965 yılında Türkiye'de kurulduğu belirtilen iddianamede, şirketin dünyada ilk sıralarda üretim yapan konumda olduğu anlatıldı. Şüphelilerin uydurma bir takip yaparak, bir şirket üzerinden hukuka aykırı ve hileli olarak bir takım usulsüzlüklerle, devlet dairelerini aracı olarak kullanarak, dolandırıcılık yolu ile para tahsil etmeyi planladıkları, planı uygulamak için birçok avukat ve icra memurlarıyla anlaşarak, planlarını yürürlüğe koydukları anlatıldı.

"UYAP'A KAYDETMEDEN İŞLEM YAPTILAR"

İddianamede, örgüte çalışan avukatların hukuka aykırı olarak yazılan talimatı UYAP üzerinden yapılacak bir tevzi işlemi ile rastgele bir icra dairesine ataması gerekirken, bu yapılmayarak örgüt üyeleri tarafından daha önceden anlaştıkları Anadolu 2. İcra Müdürlüğü'nde kotası bulunan bir bankanın avukatının üzerine hukuka aykırı kaydettikleri belirtildi.

"MALLAR ZİMMETE GEÇİRİLDİ"

Örgütün kendi içerisinde planladığı şekilde şirketin İstanbul'da bulunan 3 ayrı yerine hacze giderek piyasa değeri yaklaşık 3 milyon liralık makineleri haczettikleri anlatılan iddianamede, örgütün hukuk kurallarını görmezlikten gelerek, haczettikleri malin değerini ise tutanaklara oldukça düşük gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, haciz edilip yediemine bırakılan malların büyük çoğunluğunun, aynı gece tüm örgüt üyelerinin bilgisi dahilinde bulunduğu yerden kaçırılarak adresi meçhule bir yere götürüldüğü belirtilirken, hacizli malların icra memurları ve yediemin depo sahibi aracılığı ile örgütün amacına uygun olarak zimmete geçirildiği kaydedildi.

47'ŞER YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ

Haczedilen ve halen kayıp olan malların bulunamadığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün devletin icra daireleri ve mahkemelerini yanıltarak, icra dairesindeki adamlarını kullanarak amaçlarına ulaştıkları kaydedildi. İddianamede, suça karıştıkları ve örgüt üyesi odukları ileri sürülen 4 avukat için de soruşturma izni talep edildiği kaydedildi. Aralarında icra müdürleri ve memurlarının da bulunduğu 12 kişi hakkında, "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "Muhafaza görevini kötüye kullanma" ve "Zimmet" suçlarından 14'er yıldan 47'şer yıla kadar değişen hapis cezaları istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.