"300 koyun + maaş" projesi ile ilgili Bakan'dan flaş açıklama!
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Köye Dönüş Projesiyle aile başına 300 koyun verilmesine ilişkin, "Artık hiçbir zaman bizim üreticimiz yalnız kalmayacaktır. Bunlar bizim ailemiz olacak. Üretici ailelerimiz olacak. Biz bunlara asgari ücretlerini de vereceğiz. Bunların sigortalarını da yaptırtacağız. Bunların ilaç paralarını da vereceğiz. Bunların yem paralarını da vereceğiz. Tabii ki onların kazanmaları bizim kazanmamızdır." dedi.
Fakıbaba, Bolu Belediyesi tarafından "Eğitime Yüzde 100 Destek Projesi" kapsamında 9'uncusu gerçekleştirilen üniversite öğrencilerine dizüstü bilgisayar dağıtımı törenine katıldı.
Bakan Fakıbaba, burada yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekatı'na katılan askerlerin şu anda Afrin'de savaştığını belirterek, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilerimize ise şifa diledi.
Türkiye'de 2002 yılı öncesinde belediyecilik denilince akla "Yol yapalım, yolu genişletelim, asfalt yapalım, su çekelim, kanalizasyon yapalım, parklar yapalım." gibi fikirler geldiğini aktaran Fakıbaba, "Ama çok şükür ki AK Parti döneminde, AK belediyecilikte artık bu vizyon bu işlem de değişti. Artık belediyeciliğe bakıyorum 'Acaba eğitime nasıl katkıda bulunabilirim. Geleceğimiz olan gençlerimizin önünü nasıl açabiliriz? Onların huzurunu nasıl sağlayabiliriz? İnsanlarımızın gelirini nasıl arttırabiliriz?' deniliyor." diye konuştu.
AK Parti hükümeti olarak tek bir hedefleri olduğuna vurgu yapan Fakıbaba, bu hedeflerinin Türkiye'de yaşayan 80 milyon insanı kucaklamak ve refahını sağlamak olduğunu söyledi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine geldiği günden bu yana hep ithalatı önleyeceklerini söylediğini anımsatan Fakıbaba, "Biz hem üreticinin hem esnafımızın hem sanayicimizin hem de 80 milyon tüketicimizin hep yanında olacağız. Dengeli bir şekilde bunların yanında olacağız ve beraber olacağız. Eğer zaten bu denge bozulursa o denge bozulduğunda birisi kar ederken öbürünün zarar etmesi söz konusu olacak. Bu da hiçbir zaman bizim kabul etmeyeceğimiz bir olaydır." ifadelerini kullandı.
Fakıbaba, hem Bakanlıklarının hem de Hükümetin müthiş destekleri olduğuna değindi.
Ziraat Bankasının çiftçilere verdiği desteklere Bakanlık olarak kendilerinin de sahip çıkacağına dikkati çeken Fakıbaba, şöyle devam etti:
"Biz destek vereceğiz. 300 koyun Ziraat Bankasının, yani Hükümetimizin desteklediği, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, bakanlarımızın desteklediği ama Tarım Bakanlığının da onlara destek çıkacağı çok önemli proje olacaktır. Artık hiçbir zaman bizim üreticimiz yalnız kalmayacaktır. Bunlar bizim ailemiz olacak. Üretici ailelerimiz olacak. Biz bunlara asgari ücretlerini de vereceğiz. Bunların sigortalarını da yaptırtacağız. Bunların ilaç paralarını da vereceğiz. Bunların yem paralarını da vereceğiz. Tabii ki onların kazanmaları bizim kazanmamızdır. Hayvan sayısının artması ithalatı etkileyecek ve önleyecek en önemli etkenlerin başında gelmektedir."
Türkiye'de önceden yavruyu doğuracak ana olmadığına işaret eden Fakıbaba, o anayı çoğaltmanın kendilerinin görevi olduğunu, bugünden itibaren o anayı çoğaltmak için uğraşacaklarını belirtti.
250 Köy Projesi
Bakan Fakıbaba, 1 milyona yakın düveyi çiftçilere dağıtacaklarını aktararak, "Hem içeriden hem dışarıdan bunu sağlayacağız. Yani kimse zannetmesin ki fiyatlar artacak. Arttığı zaman hemen ithalata geçeriz. Anayı ithal edeceğiz ama bizim ilk görevimiz içeride, gerçekten bu üreticilerimizin ellerindeki malları alıp onları daha fazla geliştirmek ve zengin etmektir. Bu bağlamda inşallah Türkiye üreticisinin önü açık. Aynı şeyi tarımda da düşünüyoruz. 250 Köy Projesinden bahsettik. Çiftçimiz diyor ki, 'Şu ürünüm çok fazla bana destek ver.' Ürünün fazlaysa niye bu ekimi yaptın? Ürün üretimi planlamasında bir hata var. 250 köyle biz bu planlamayı düzenleyeceğiz. Yani talebe göre arzı ortaya koyacağız. Kim ne talep ediyor, o kadar üreteceğiz. O zaman fazlasını ihraç edebileceğimiz bir şekle dönüştüreceğiz. Bunlar basit gibi görülüyor ama inanın Türkiye'nin önünü açacak önemli projeler olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz da belediyelerin asıl görevlerinin şehirlerin imarı olduğunu söyleyerek, "Biz şehirleri imar edebiliriz. İmarda da birbirimizle yarışıyoruz. Bütün belediyeler birbirleriyle yarışıyor. Kim ne konuda başarılı olduysa biz onu alıp buraya tatbik etmeye çalışıyoruz. Şehirleri imarda belediyeler yarışıyor ancak şehirde yaşayan insanların da imarı gerekiyor. Bunu da okullarımız ve Milli Eğitim Bakanlığı'mız yapıyor. Biz bu konuda da Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Dokuz yıldır üniversiteyi kazanan bütün öğrencilere dizüstü bilgisayar dağıtan tek belediye Bolu Belediyesi." ifadesini kullandı.
Belediye olarak sadece üniversite kazanan öğrencilere değil yüksek lisans ve doktorayı kazanan öğrenciler ile hafızlığı bitirenlere de dizüstü bilgisayar dağıttıklarını anlatan Yılmaz, bu öğrencilerin ilerleyen dönemde imar edilen şehirleri geliştirecek insanlar olduğunu vurguladı.
Konuşmaların ardından Bolu'daki liselerden mezun olarak Türkiye'in herhangi bir yerinde 4 yıllık üniversite kazanan bin 24 öğrenciye bilgisayarları dağıtıldı.
Üniversiteyi kazanan Utku Can Akbay ile Hasan Can Aksoy'a, bilgisayarlarını Bakan Fakıbaba verdi.