'Tıpkı HIV gibi' deyip koronavirüs için uyardı!
Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koranavirüs Kovid-19 enfeksiyonunu önlemeye yönelik hem aşı hem de etkin bir ilaç tedavisi bulmak için çabalar sürerken virüs 4.5 milyondan fazla kişiye bulaştı. Ülkelerin aldığı karantina önlemleri hafifletilse de salgın dizginlenebilmiş değil. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 300 bini aşkın kişiyi yaşamdan alan salgının ne zaman biteceğine ilişkin öngörüsünü paylaştı.
REHAVET ENDİŞESİ
DSÖ Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan, yeni tip koronavirüsün tıpkı HIV gibi kalıcı olabileceği söyledi ve "Bu virüs toplumlarımızda endemik olarak kalabilir" dedi. Ryan bu açıklamayı, DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'un, İsviçre'nin Cenevre kentindeki merkezinde video konferans yoluyla düzenlediği basın toplantısında söyledi.
Dünyanın pek çok ülkesinde normal yaşama yeniden dönüş için "önlemlerin gevşetilmesine" yönelik adımlar atıldığına işaret eden Ryan, "Hepimiz, yeni salgın dalgaları tespit edilmeden tecritlerin gevşetilmesi durumunda halk sağlığı ve ekonomik felaketlerin kısır döngüsünün ortaya çıkmasından endişe ediyoruz" dedi.
Kovid-19 aşı çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine ise Mike Ryan, "Şunu masaya koymanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu virüs toplumlarımızda endemik olarak kalabilir. Bu virüs çekip gitmeyebilir" uyarısını da yaptı. "HIV de gitmedi ve şartlarına alıştık" diyen Ryan, HIV'e karşı tedavi ve önleyici yöntemler bulduklarını, dolayısıyla insanların eskisi gibi HIV'den korkmadığını da vurguladı.
Ryan devamında da "HIV'li insanlara uzun ve sağlıklı yaşam sunuyoruz ancak bu iki hastalığı karşılaştırmıyorum. Bence gerçekçi olmamız önemli ve kimsenin bu hastalığın (Kovid-19) ne zaman veya yok olup olmayacağını tahmin edebileceğini sanmıyorum" dedi. Mevcut risk değerlendirmesini azaltmak için Kovid-19'un "kayda değer" şekilde kontrol altına alınabilmesi gerektiğinin altını çizen Ryan, virüse karşı en büyük umutlarının tüm dünyanın eşit şekilde yararlanabileceği "çok etkili" bir aşının bulunması olduğunu kaydetti. DSÖ Baş bilim insanı Soumya Swaminathan ise koronavirüsü kontrol altına almanın 4-5 yıl sürebileceğini söyledi.
AKIL SAĞLIĞI UYARISI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kovid-19'un insan sağlığını sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da etkilediğini belirterek, hükümetlere salgınla mücadelede akıl sağlığı hizmetlerini artırmaları ve finanse etmeleri çağrısında bulundu. Guterres, yayımladığı video mesajında yakınlarını ve işini kaybetme, karantina ve hareket kısıtlılığı ile gelecek endişesi gibi nedenlerin akıl sağlığını etkileyebileceğine dikkat çekti. Gutterreb, salgınının stresi artırdığını ve özellikle ön saflardaki sağlık çalışanları, yaşlılar, sağlık problemleri olanlar, kriz ve savaş bölgelerinde yaşayanları daha fazla etkilediğini kaydetti.
Guterres, salgın kontrol altına alınsa dahi acı, endişe ve depresyonun bireyleri ve toplumları etkilemeye devam edeceğini söyledi. BM sağlık uzmanları da salgın sırasında dünyada milyonlarca insanın yaygın ölüm vakaları ile karşı karşıya olması, gelir kaybı ve endişe bozukluğu gibi nedenlerle akıl sağlıklarını kaybetme tehlikesi altında olduğunu belirtti. DSÖ Akıl Sağlığı Bölümü Direktörü Devora Kestel izolasyon, korku, belirsizlik ve ekonomik krizin psikolojik baskıya neden olabileceği söyleri. Birleşmiş Milletler'e bir rapor sunan Kestel, psikolojik rahatsızlıkların sayısı ve şiddetinde artış beklediklerini vurguladı.
Salgın nedeniyle karantina önlemlerinin alınması ve sınırların kapatılmasının dramatik bir sonucu daha oldu. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de özel bir klinik, taşıyıcı annelerden dünyaya gelen 46 bebeğin ülke sınırları kapalı olduğu için yurt dışındaki ailelerine teslim edilemediğini açıkladı.
Toplu halde Venedik Oteli'ne yerleştirilen ve bakımları burada devam eden bebeklerin ailelerinin ABD, İtalya, İspanya, İngiltere, Çin, Fransa ve Almanya'da olduğu belirtildi. Doktor ve hemşirelerin gözetimindeki bebeklerin sağlık durumunun iyi olduğu duyuruldu. Bebeklerle yakından ilgilenen klinik doktorların aileleri her gün görüntülü aradıklarını ve onlarla ilgili bilgi verildiği belirtildi. Klinik yöneticileri bu mağduriyetin giderilmesini istedi. Ukrayna da salgın nedeniyle sınırlarını kapatan ülkeler arasında.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, 7 Nisan'da ülkedeki toplam nüfusun yüzde 44'ünü oluşturan başkent Tokyo ve diğer altı bölgede 6 Mayıs'a kadar olağanüstü hal ilan etmişti. 16 Nisan'da ise hükümet olağanüstü halin kapsamını ülkenin 47 bölgesini de içerecek şekilde genişletme kararı almıştı. Japonya'da 39 eyalette OHAL dün kaldırıldı. Gündelik yaşamın yoğunluğu, toplu taşımalarda ve ofislerde geçirilen zamanın düşmesi nedeniyle stres faktörünün azaldığı ülkede, intihar oranları nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20 gerileyerek son beş yıldaki en büyük düşüşü yaşadı. Geçen yıl nisan ayında 1455 kişi intihar ederken, bu sene bu sayı 359 azalarak 1096'ya geriledi.
YouTube'da en çok görüntülenen Kovid-19 ile ilgili videoların yüzde 25'inden fazlasının "sahte veya yanıltıcı bilgiler" içerdiği ortaya çıktı. Araştırmacılar bu sonuca 69 popüler videoyu inceleyerek vardı. Profesyonel ve resmi videoların yüksek puan aldığı ancak YouTube'da popüler olmadığını belirleyen araştırmacılar, yanlış bilgi içeren videoların toplam 62 bin kez görüntülendiğini tespit etti. Uzmanlar, Kovid-19 hakkında sahte haberlerin daha önce yaşanan herhangi bir salgından çok daha fazla insana ulaştığı ve ciddi zarar verme potansiyeli olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Hong Kong'da seyahat öyküsü olmamasına rağmen 5 yaşındaki torunuyla birlikte Kovid-19 bulaşan 66 yaşındaki kadın nedeniyle, 860 ailenin testten geçirileceği açıklandı. 23 gün boyunca ülkede yerel kaynaklı vakanın tespit edilmemesinin ardından, kadının ve torununun kuluçka döneminde kaldığı iki konut bölgesindeki kişilere önlem amaçlı koronavirüs testi yapılacağı belirtildi.
ABD'de yapılan bir araştırmada, kedilerin yeni tip korona virüsünü hiçbir belirti göstermeden taşıyıp birbirlerine Kovid-19 bulaştırabildiği ortaya çıktı. Wisconsin Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde yapılan araştırmada, bir hastadan alınan virüs örnekleri üç kediye enjekte edildi. Virüs bulaştırılan bu üç kedi, sonrasında enfekte olmayan birer kedi ile aynı ortamda tutuldu.
Beş gün sonra yapılan testlerde, enfekte olmayan ama Kovid-19 taşıyan kedilerle aynı ortamda kalan kedilere de virüs bulaştığı tespit edildi. Araştırmacıları, virüsün insan eliyle bulaştırıldıkları da dahil, altı kedinin hiçbirinin bu süreçte hiçbir semptom göstermediğini belirtti. Araştırma ekibinden virüs uzmanı Peter Halfmann, "Hiçbiri hapşırmadı, öksürmedi, ateşleri hiç çıkmadı veya hiç kilo kaybetmediler. Eğer bir kedi sahibi onları görseydi, hiçbir şey fark etmeyecekti" dedi.