Sudan Askeri Geçiş Konseyi seçim açıklaması yaptı

Sudan Askeri Geçiş Konseyi seçim açıklaması yaptı

Sudan'da 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarının devrildiği darbenin ardından yönetimi ele geçiren askeri konsey, ordu ve emniyetin Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri'nin (ÖDBG) önerdiği sivil Devlet Başkanlığı Konseyi'ne tabi olmasına karşı olduklarını belirterek, ÖDBG'yle müzakerelerin çıkmaza girmesi durumunda altı ay içerisinde erken seçimlerin yapılacağını kaydetti.

Sudan Askeri Konseyi Sözcüsü Şemseddin Kebbaşi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında, muhalefetin çatı oluşumu ÖDBG'nin geçiş süreciyle ilgili sunduğu belgenin, kanunun kaynaklarını göz ardı ettiğini, kendilerinin İslam örf ve adetlerini ülkede yasaların kaynağı olarak kabul ettiklerini söyledi.

Kebbaşi, eski bölgesel sisteme geri dönülmesi ve mevcut 18 vilayetin lağvedilmesi gerektiğini ifade etti.

Arabuluculuk komitesinin, Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi kurulması önerisini reddettiklerine dikkati çeken Kebbaşi, konseyin halihazırda mevcut olduğunu ve her ülkenin çeşitli isimler altında güvenlik oluşumlarının var olduğunu belirtti.

"ORDUNUN SİVİLLERE TABİ OLMASINA KARŞIYIZ"

Şemseddin Kebbaşi, Askeri Konseyin, ordu ve emniyetin ÖDBG'nin önerdiği sivil konseye tabi olmasına karşı olduklarını belirterek, ÖDBG'yle müzakerelerin çıkmaza girmesi durumunda altı ay içerisinde erken seçimlerin yapılacağını kaydetti.

Arapça'nın ülkenin resmi dili olması konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Kebbaşi, eski İstihbarat Başkanı Salah Kuş'un ev hapsinde tutulduğunu ve herhangi bir zamanda başkent Hartum'daki Kuber Merkezi Hapishanesi'ne nakledilmesinin de mümkün olduğunu dile getirdi.

10 yıl bile sürmesi durumunda eski rejimin imha edilerek derin devletin tasfiye edilmesi gerektiğini vurgulayan Kebbaşi, eski rejime bağlı silahlı oluşumların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

"SUUDİ ARABİSTAN VE BAE'DEN DESTEK ALDIK"

Kebbaşi, eylemlere müdahale ve göstericilere ait barikatların kaldırılması girişimlerinin, ordu tarafından değil üçüncü bir güç tarafından yapıldığını ifade ederek, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) destek alındığını belirtti, ancak konuya ilişkin detaylı bilgi vermedi.