Japonya'nın binlerce yıllık kültürü: Yokai

Japonya'nın binlerce yıllık kültürü: Yokai

Japoncada hayalet anlamına gelen Yokai, bu ülkenin kültüründe binlerce yıldır yaşatılıyor. Farklı kültürlerde bulunan canavar veya hayaletlerin Japonya'daki karşılığı olan Yokai'lerin genellikle şekil değiştirme gibi doğaüstü güçlere sahip olduğuna da inanılıyor. “Yokai Geçit Töreni: Japonya'dan Doğaüstü Varlıklar” Sergisi ise Japonya'nın binlerce yıllık kültürünü Başkentli sanatseverler ile buluşturdu. Yokai kültürüyle tanışan vatandaşlar, kültürün gelişiminin kökenlerini ve tarihini eski materyallerin örnekleriyle öğrendi. Sergide orijinal ve replika parşömenler, baskılar ve çizimlerden oluşan materyaller yer aldı.

Yokai ilgili bahsederken ilk önce Japonya'da Şinto ve Budizm dini olduğunu söyleyebileceğini belirten Büyükelçi Suzuki, “Şinto dininin çok tanrılı bir din olması dolayısıyla 8 milyona yakın tanrı vardır. Bu dini inançta neredeyse her obje ve nesnenin bir tanrısı olduğuna inanılıyor. Bu kadar çok tanrının mevcut olduğu ve hem topluma hem de kültüre etki ettiğini söyleyebiliriz. Yüz yıllar öncesinden bu kültür gelişmiştir ve Yokai tarihçesi de bu kültür içinde oluşmuştur” diye konuştu.

Japonya'da pek çok kişinin çocukluğundan itibaren bu kültürün içinde canavarlar, tanrılarla beraber büyüdüğüne dikkati çeken Suzuki, “Günümüzde de Japon kökenli animeler oldukça yaygındır. Pokemon ve Manga gibi animeler Yokai kültürünün arka planında bulunmaktadır. Yokai kavramını Japonlar için kendilerine yakın ve günlük yaşamın bir parçası olarak söyleyebiliriz. Japon kültürü içinde uzun yıllar var olan ve özdeşleşmiş bir kavramdır. Batı kültüründen örnek verecek olursak Roma, Yunan mitolojilerinde de kavramlar, yaratıklar, tanrılar mevcutsa aynıları Japon kültürü içerisinde de yer almaktadır” açıklamasında bulundu.

Türkiye ve Japonya'nın kültürel ilişkilerini de değerlendiren Büyükelçi Suzuki şunları söyledi:
“Türklerin, Japon kültürüne bakış açısı özgün bir kültür olarak kavradıklarını görüyorum. Oldukça doğru anlıyorlar Japon kültürünü. Tabi ki diğer dünya kültürleriyle Japon kültürü çok farklılık göstermekte ve ilişkilerimiz de potansiyelin çok altında. Karşılıklı etkileşimimizin az olduğu kanaatindeyim. Bu karşılıklı değişimler etkileşimlerin daha da gelişmesini istiyorum. Bu sergi vesilesiyle Japonya'nın geçmişinde mevcut anime kültürünün arka planında ne tür bir kültür olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Japonya ile ilgili kültürel anlayışı arttıracağı kanaatindeyim. Bu sergi bundan önce Rusya'da sergilendi. Türkiye'den sonra da Endonezya'ya gidecek. Bu dünyayı dolaşan bir sergidir.”