İsveç'ten geldi, babaları tarafından kaçırılan torunlarını arıyor
İsveç'te yaşayan Türk asıllı Ayhan Akgün'ün kızlarından doktor olan Koçere Akgün (31) kuzeni Mehmet Akgün ile akademisyen Nahide Nadia Akgün (29) de yine kuzenlerinden Fırat Akgün ile evlendi. Bu evlilikten Koçere Akgün ve ve Nahide Nadia Akgün'ün birer kız çocukları dünyaya geldi. Koçere ve Nahide Nadia Akgün'ün evlilikleri 10 yıl sürdü. Geçen yıl boşanan çiftin müşterek çocuklarının velayetleri hem anne hem de babalarına verildi. Geçen yıl Şubata ayında Fırat Akgün kızı Arin'i (5), Mehmet Akgün de kızı Ronya'yı (10) da yanlarına alıp, yaşadıkları İsveç'in Stockholm şehrinden İzmir'e kız kardeşlerinin düğüne gideceklerini söyleyip, yola çıktı. Ancak, iki kardeş, bir daha İsveç'e dönmedi, iddiaya göre, çocuklarını annelerinden kaçırdı.
Bunun üzerine Ayhan Akgün, yeğenleri Fırat ve Mehmet Akgün'ü arayıp, torunlarını getirmesini istedi. Ancak yeğenleri, kızlarını bundan sonra annelerine vermeyeceklerini söyledi. Yaşanan bur durumun ardından Koçere ve Nahide Nadia Akgün kardeşler İsveç'te konuyu yargıya taşıdı. Bu süreçte mahkeme, çocukların ortak velayetini iptal edip, annelerine verdi.
Yaklaşık, 1, 5 yıldır çocuklarını göremeyen Koçere ve Nahide Nadia Akgün, babaları Ayhan Akgün ile birlikte boşandıkları eşleriyle uzlaşmak için Kurban Bayramı'nda İzmir'e geldi. Ancak, babaları uzlaşmaya yanaşmayıp, çocukları annelerine göstermedi. İki anne, çaresiz İsveç'e dönüp, Uluslararası Polis Teşkilatı'na (Interpol) başvurdu. 53 gündür İzmir'de olan Ayhan Akgün ise torunlarını aramaktan vazgeçmedi.
'BULANLAR İÇİN ÖDÜL KOYDUM'
Ayhan Akgün, üzerinde torunlarının ve yeğenlerinin fotoğraflarının olduğu afişler bastırarak, İzmir'de sokakları dolaşıp, halkın yoğun olduğu yerlere yapıştırıyor. Dede Akgün, torunlarının yerini bildiren kişiye 2 bin euro, polise teslim eden kişiye ise 5 bin euro ödül vereceğini söyledi. Akgün, torunlarının bulunması için koyduğu bu ödüle astığı afişlerde de yer verdi.
İsveç'te restoran işleten Ayhan Akgün, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Torunlarımı kaçıran babaları, İsveç'e dönmeyeceklerini söyledi. 'Türkiye'ye gelirseniz sizin için iyi olmaz. Çocukları göremeyeceksiniz' dediler. Çok konuştuk, tartıştık. İkna olmadılar. Velayet annelere geçince mahkeme kararını Türkiye Adalet Bakanlığı'na ilettik. Türk makamları velayetin annelerde olduğunu teyit ettiler. Polise bildirdiler. Bir, iki adrese baskın yapıldı. Ancak, bir sonuç alınamadı. Polisler, her yerde yeğenlerimi arıyor. Kurban Bayramı'nda barıştırmaya çalıştım, kurban kestim. Kızlarım da gelmişti İzmir'e. Ama yeğenlerim yine vazgeçti. Çocukların velayetlerini istediklerini söylediler. Ben mücadeleme devam ediyorum. Mecbur kaldığım için afiş bastırdım. Dağıtacağım. Özellikle parkları dolaşıyorum" dedi.
'KIZLARIMIN PSİKOLOJİLERİ ÇOK KÖTÜ'
Kızlarının psikolojik olarak çok kötü durumda olduğundan bahseden Akgün, "Bir kızım diş doktoru, bir kızım üniversitede akademisyen. Benim sayemde ikisi de bugüne kadar ayakta kaldı. Şu an çok kötü durumdalar. Uzun süredir kızlarını göremiyorlar. Çok zor. Kendilerini sakinleştirmeye çalışıyorum. Onları mutlaka bulacağız. Herkesin yardımıyla bulacağız. İyi insanların ve iyi annelerin yardımlarıyla bulacağız. Bu iki çocuğun annelerine kavuşup, yaşları geçmeden eğitimlerine devam etmesini istiyoruz. Çocuklar babasız da kalmaz. Kimseye bir düşmanlığım yok. Ben orta yolu bulacağım. Bir dede, bir baba ve bir amca olarak mücadelem devam edecek" diye konuştu.