Dünyanın gözü üzerinde! Kolyesini hiç çıkarmıyor...

Dünyanın gözü üzerinde! Kolyesini hiç çıkarmıyor...

Çin, Vuhan’dan dünyaya yayılan yeni tip koronavirüsün (SARS-coV-2) neden olduğu Kovid-19 hastalığı 53 milyondan fazla kişiye bulaştı. 200’e yakın ülkede görülen salgın 1.3 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açtı. İlk ölümün yaşandığı ocak ayından bu yana dünyayı sarsan salgın, birçok Avrupa ülkesinde vaka sayılarının yeniden artmaya başlamasıyla birlikte tırmanışa geçti. Maske ve sosyal izolasyon dışında salgına karşı etkili olacağı düşünülen aşının geliştirme çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor. Hafta başında, dünyayı umutlandıran haber Alman BioNTech ve ABD’li Pfizer’ın iş birliğinden gelmişti. Geliştirilen korona aşısının faz 3 aşaması ön sonuçlarına göre yüzde 90’ın üzerinde başarı sağlandığı açıklanmıştı.

3’er hafta 2 doz

Koronavirüs aşısı çalışmalarında ilk klinik deneylerden başarılı sonuçlar aldığını açıklayan Almanya merkezli BioNTech şirketinin Türk asıllı CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin, İngiltere’de yayımlanan Guardian Gazetesi’yle günlerdir dünyanın konuştuğu “umut aşısı” ile ilgili detayları paylaştı. Şirket deneme sonuçları henüz tüm detaylarıyla açıklanmadığı için aşının semptomsuz enfeksiyonlarda da etkili olup olmadığı sorusu yanıtlanmış değil. Şahin bu konuya da iyimser yaklaşarak “Eğer soru bu aşıyla pandemiyi durdurup durduramayacağımız ise buna cevabım ‘Evet.’ Çünkü semptomlu enfeksiyonlardan bile korunma sağlaması büyük bir etki yaratacaktır” dedi. 

Eşi Dr. Özlem Türeci ile birlikte 2008’de BioNTech şirketini kuran 55 yaşındaki Şahin, geliştirdikleri aşının etkisine dair elde edilen sonuçlar nedeniyle, henüz resmen kanıtlanmış olmasa da aşının virüsün bulaşmasını da önleyeceğine inandığını ifade etti. Konvansiyonel aşılarda virüsten genetik bilgi alınıp insan hücresinde bunlar çoğaltılırken, mRNA olarak bilinen yöntemde sadece virüsün genetik kodu yeterli oluyor, bu nedenle aşının üretim sürecinin 3 ay kısaldığı belirtiliyor. Prof. Dr. Şahin, Pfizer’ın geniş piyasalar için aşı üretimi deneyimi ile ilaçlarla ilgili düzenlemeleri yapan sağlık yetkililerinin hızlı tepkisi sayesinde aşı geliştirme sürecinin yıllar yerine sadece 10 ay sürdüğünü söyledi. Şahin, aşının üçer hafta arayla koldan iki doz halinde yapılacağını ve böylece en az bir yıllık koruma sağlayacağını kaydetti. Aşının farklı yaş gruplarına farklı koruma düzeyleri sağlayıp sağlamayacağı sorusunun yanıtının 3 hafta içinde belli olacağını ifade eden Şahin, farklı etnik gruplar üzerinde farklı etki gösterip göstermeyeceğinin de henüz netlik kazanmadığını söylüyor.

Trump’a yanıt

ABD Başkanı Donald Trump’ın “Kovid-19 aşısıyla ilgili olumlu gelişmeleri bilerek geciktirdiler” iddiasıyla ilgili de Prof. Dr. Uğur Şahin, elde ettikleri bilgileri saklamanın etik olmayacağına dikkat çekerek “İlaç araştırmaları asla siyasete bulaşmamalıdır. Bu, doğruluk ve bütünlük meselesidir. Bizim için önemli olan aşı geliştiriyor olmamız ve siyaset yapmamamız” diye konuştu.

Göçmenlere rol model olma

Üniversitede tanışıp 2002’de evlenen Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Türeci çifti, 1960’lı yıllarda Türkiye’den Almanya’ya göç eden ailelerin çocukları olmalarıyla da gündeme gelmişti. Ancak Uğur Şahin The Guardian’a yaptığı açıklamada onun veya eşinin göçmen Almanlar için rol modeli olabileceği fikrine katılmadığını şu sözlerle ifade etti:

“Herkese eşit şans veren küresel bir vizyona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Zekâ bütün etnisitilerde eşit olarak dağılmış bir şey, çalışmalar bunu gösteriyor. Toplum olarak kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor: Nasıl herkes bireye topluma katkıda bulunma şansını verebiliriz? Ben tesadüfen göçmen geçmişi olan bir örneğim. Pekala aynı şekilde Alman ya da İspanyol da olabilirdim.”

Nazar boncuğu takıyor

Alman BioNTech’in CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin ile eşi Dr. Özlem Türeci, dünyanın gündeminde olmaya devam ediyor. Hatay İskenderun’da doğan ve 4 yaşındayken ailesiyle Almanya’ya giden Uğur Şahin’in nazar boncuğu takması dikkat çekti. Bilimin zirvesinde Şahin’in ucunda nazar boncuğu olan kolyesini boynundan hiç çıkarmadığı görülüyor.

Mola vermeyecek

Aşı piyasaya sürüldüğünde Uğur Şahin’in kendisini şımartmak için zamanını geçireceği bir tutkusu, hobisi var mı? sorusu üzerine de “Biz bilim insanıyız” diyen Şahin “İşimizi seviyoruz, işimizle ilgili konuşmayı seviyoruz. İşimiz bizim için asla bir stres kaynağı, bir mola vermeye çalıştığımız bir şey değil” dedi. Arabasının olmayışı, işe bisikletle gidip gelmesi de çok konuşulan Şahin ,15 yıldır devam eden bu alışkanlığını değiştirmeye hiç niyeti olmadığını da söyledi. Pazartesi günü sonuçların açıklanmasının ardından BioNTech şirketinin hisseleri hızla artmıştı. Şirketin değeri 30 milyar dolara yaklaştı. Ancak Şahin parayı şimdilik sadece “kâğıt parçaları üzerindeki rakamlar” olarak nitelendirdi ve şunları dedi:

“Paramızla ilerde ne yapacağımızı düşüneceğimiz zaman gelecek. Genellikle yeni bir şey yaratan insanlar tekrar yeni bir şey daha yaratmak ister. Bunun ne olduğuna karar vermemiz gerekecek, bir vakıf mı yoksa özel bir proje mi olacağına.”

İsrail’den 8 milyon dozluk anlaşma

İsrail yönetimi, Pfizer’in Kovid-19 karşı geliştirmekte olduğu potansiyel aşıyı satın almak için anlaşma imzaladı. Başbakan Binyamin Netanyahu düzenlediği basın toplantısında, Pfizer’den 8 milyon dozluk aşı alacaklarını ve bunun da 4 milyon İsraillinin virüse karşı aşılanmasını sağlayacağını ifade etti. Potansiyel Kovid-19 aşısının gelecek yıl ocak ayından itibaren İsrail’e ulaşmaya başlayacağını dile getiren Netanyahu, ilerleyen aylarda gelecek aşı miktarının artacağını kaydetti. “Tünelin sonunda ışık göründü” diyen Netanyahu, başka kaynaklardan da aşı getirmek için çalıştıklarını sözlerine ekledi.

‘Düzmece işler dönüyor’

Elektrikli otomobil üreticisi Tesla ve özel uzay şirketi SpaceX’in sahibi Elon Musk, koronavirüs testine dair kafa karıştıran bir paylaşım yaptı. Musk, tweet’inde bir gün içinde yaptırdığı Kovid-19 testlerinde farklı sonuçlar çıktığını söyledi. Musk, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Bayağı düzmece birtakım işler dönüyor. Bugün 4 kez test Kovid-19 testi yaptırdım. İkisi negatif, ikisi de pozitif çıktı. Aynı makine, aynı test, aynı hemşire. BD’den hızlı antijen testi.”

Musk, takipçilerinden birinin “Semptomların var mı?” sorusuna “Bilindik grip semptomları. Şu ana dek sıra dışı bir şey olmadı” yanıtı verdi. Musk, daha sonra farklı laboratuvarlarda test yaptıracağını, sonuçların 24 saat içinde elinde olacağını belirterek “Benim başıma geliyorsa, herkesin de başına gelebilir” dedi.

Juventus stadyumuna test merkezi

İtalyan futbol kulübü Juventus’un Torino şehrinde bulunan stadyumu olan Allianz Stadyumu’nun otoparkını askeri personeller koronavirüs test alanına dönüştürdü. Koronavirüs şüphesiyle araçlarıyla alana gelen kişilere asker test yapıyor.

AVRUPA

Yeniden tırmanışta

Avrupa’da yeni tip koronavirüs vaka ve ölüm sayılarında yeniden tırmanışa geçti. Avrupa’da salgının ilk dalgasından en ciddi etkilenen ülkelerden ülkelere nazaran daha geç girdiği ikinci dalganın etkilerini ciddi şekilde hissetmeye başladı. Salgının ülkede başladığı şubat ayından 12 Ekim’e kadar toplamda 359 bin 569 kişiye Kovid-19 bulaşırken, son bir ayda vaka sayısı hızla arttı. Vaka sayısı, 12 Ekim-12 Kasım döneminde 706 bin 832 artarak, ülkede toplamda 1 milyon 66 bin 401 kişide Kovid-19 görüldü. Hızla artan vaka ve hasta sayıları nedeniyle bazı bölgelerde hastane kapasiteleri de zorlanmaya başladı. Torino’da sahra hastanelerin kurulduğu, bazı kiliselere Kovid-19 hastaları için yataklar konulduğu belirtilirken, Napoli’de ise ambulansların hastane önlerinde kuyruk oluşturduğu, özel araçlarıyla hastalarını getirenlerin araçlarında tedavi olduğu ifade ediliyor. Ayrıca sosyal medyada, Napoli’de bir hastane tuvaletinde hayatını kaybetmiş Kovid-19 hastasına ait olduğu belirtilen görüntüler kamuoyunda geniş yankı buldu. Görüntülerle ilgili inceleme başlatıldı.

Hayat ‘filme’ dönüştü

ABD’nin Utah Eyaleti’ndeki Salt Lake kentinde sağlık merkezinin dışında özel kıyafetli hemşireler gelen hastalara koronavirüs testi yaparken görüntülendi. Test kuyruğunun başında bekleyen hemşireler, astronot kıyafetine benzeyen koruyucu giysileriyle bir film setindeki oyunculara benzetildi.