Yeşilçam filmi gibi!

Yeşilçam filmi gibi!

Bayramiç’e bağlı Çavuşköy’de dünyaya gelen Mukaddes Kaya, annesinin vefatının ardından, 1946 yılında, 7 yaşındayken babası tarafından eski adı Papazlık olan Altınoluk köyünde yaşayan bir aileye evlatlık olarak verildi. Baba Mustafa Kaya, tekrar evlendi ve bu evlilikten 3 çocuğu daha oldu. Ancak 7 yaşındayken köyünden ayrılan Mukaddes Kaya’nın ne babasının evliğinden ne de kardeşlerinden haberi olmadı. Altınoluk’tan İstanbul’a taşınan Mukaddes Kaya, bu tarihe kadar da orada yaşadı.

Geçtiğimiz günlerde muhtardan alması gereken bir belge için 70 yıl sonra torunlarıyla birlikte doğduğu köye gelen yaşlı kadın, burada köy kahvesi önünde tanıdık ararken, muhtarın kardeşleri olduğunu söylemesi üzerine şok yaşadı. Bugüne kadar varlıklarından haberdar olmadığı kardeşlerini görmek isteyen Kaya, eski evine gitti. Burada kardeşleri İsmail ve Hakkı Kaya ile karşılaşan Mukaddes Kaya hasret giderdi. Buluşmada, zaman zaman duygulu anlar yaşandı.

"BEN KENDİMİ TEK EVLAT OLARAK BİLİYORDUM"

Annesinin ölümünden sonra kendisinin evlatlık olarak verildiğini belirten Mukaddes Kaya, "Annemin vefatından sonra, sanıyorum anneannem de ölmüş. Ortada kaldım. Babam da bakamadığından beni evlatlık olarak vermiş. Altınoluk’ta zeytinyağı fabrikaları vardı bu ailenin. Onlar da sonra vefat etti. Ben yine ortada kaldım. 1950 senesinde halam ile birlikte İstanbul’a taşındık. Bu seneye kadar da orada kaldım. Ben kendimi tek evlat olarak biliyordum" dedi.

Köye geldiğinde kardeşi olduğunu muhtardan öğrendiğini söyleyen Kaya, "Kahvenin oradan geçerken muhtar, ’Kardeşin var’ dedi. Ben itiraz ettim. Sonra çağırdılar, İsmail bey geldi. Torunlarım da bana benzetti. Sonra eve geldik, beyefendi ile karşılaştık. ’Abla’ diyerek gelip sarıldı. Şaşkınlık içerisindeyim" diye konuştu.

"ABLAMI GARİBANLIKTAN ARAYAMADIK"

İsmail Kaya, "Ablamın adını duyuyorduk, ama nerededir bilmiyorduk. Annesi vefat ettikten sonra kendisi buradan gitmiş. Babam başka bir evlilik yapmış, biz dünyaya gelmişiz. Ben de 5 yaşında yetim kaldım. Biz ablamı garibanlıktan arayamadık. Yoksa arardık. Ablam o. Görünce çok duygulandık" dedi.

Babası ile birlikte bir kere ablasını bulmak için Altınoluk’a gittiklerini anlatan Hakkı Kaya, "Orada yerlerini bulduk. Ama bize dediler ki; ’Onlar yazın geliyorlar.’ İstanbul’a gittiklerini öğrenince daha arayamadık. Kardeşimi görünce heyecana kapıldım. İsmail haber verdi. ’Acaba rüya mı görüyorum?’ diye düşündüm. Gelince ’Abla hoşgeldin’ diyerek boynuna sarıldım, elini öptüm" diye konuştu.

70 yıl sonra köyüne gelerek kardeşlerini bulan Mukaddes Kaya, hem kardeşleri ile hem de diğer tanıdıklarıyla görüşerek hasret giderdi.