SİGARA ALKOL VE AŞIRI KİLO MEME KANSERİ RİSKİNİ ARTTIRIYOR
Balıkesir Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erdal Ünal, "Yağ bakımından zengin beslenme ve kilo alma, alkol kullanımı, sigara içiciliği meme kanseri riskini arttırmaktadır” dedi.
Balıkesir Tabip Odası tarafından düzenlenen ’Meme ve Rahim Kanserleri’ konulu konferansta Balıkesir Devlet Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erdal Ünal ve Atatürk Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zafer Çankırı konuşmacı olarak katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Fikret Şahin “Oda olarak halkımızı bilgilendirmek amacı ile birçok seminer ve konferanslar düzenliyoruz. Bugün de kadınlarımızı yakından ilgilendiren, ’Meme ve Rahim Kanserleri’ konusunda uzman arkadaşlarımız sizleri bilgilendirecek. Maalesef toplumumuzda yaygın olan kanser vakaları hakkında halkımız fazla bilgiye sahip değil. Bu tür etkinliklerimizi kadınlarımızın talebi üzerine yapıyoruz. Bilgilendirmelerimiz devam edecek. Muhtarlarımız isterlerse bizler, vatandaşlarımızı aydınlatmak için her türlü yardıma hazırız. Kırsal alanda da bu tür etkinliklerimizi yapmak istiyoruz" dedi.
Balıkesir Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erdal Ünal, “Meme kanseri, memenin süt bezlerindeki veya kanallarındaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla meydana gelen tümöral oluşumdur. Tüm kanser türlerine bağlı ölümler arasında meme kanseri ikinci sırada yer almaktadır. Meme kanserinin gelişiminde risk faktörleri olarak kadınlar ilk sırada gelmektedir. Erkeklerde görülme oranı, yüzde 1’den daha azdır. Anne tarafından özellikle anne, teyze, anneanne, kızı gibi 1. derece akrabalarda meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Bunun yanında bir kadının bir memesinde daha önce kanser gelişmiş olması, ileride diğer memesinde de kanser gelişme riskini arttırmaktadır. Kadınlarda önemli rolü olan östrojen hormonuna bağlı olarak 12 yaşından önce regle olan veya 55 yaş gibi geç yaşlarda menopoza giren bayanlarda, meme kanserine yakalanma riski artmaktadır. Ayrıca doğum kontrol hapı veya menopoz döneminde kombine hormon ilaçlarını uzun süre kullanan bayanlarda düşük oranda meme kanseri riski artmaktadır. Kalıtsal meme kanseri genleri taşıyan bayanlarda, kalıtsal meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Yağ bakımından zengin beslenme ve kilo alma, alkol kullanımı, sigara içiciliği meme kanseri riskini arttırmaktadır” diye konuştu.
Meme kanserin tanısının konulabilmesi için ilk sırada her iki memenin ve koltuk altının tam olarak fizik muayenesinin yapılması gerektiğini belirten Ünal, "Memede veya koltuk altında ele gelen kitle, meme başından akıntı, meme başında içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu, meme cildinde yara veya kızarıklık, ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması risklidir. Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri gibi belirtilerin olması durumunda uzman bir hekime başvurulmalıdır. Eğer kanser hücreleri uzak organlara yayılım yapmışsa bu belirtiler görülmeyebilir. Bayanların her regle bitiminde kendi meme muayenelerini yapması, 40 yaş ve üzeri bayanlarda tarama programlarının artması meme kanserinin erken dönemde saptanmasında önemli rol oynamaktadır” dedi.
Atatürk Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Duğum Uzmanı Op. Dr. Zafer Çankırı ise rahim kanserinde en tehlikeli olanın rahim ağzı kanseri olduğuna dikkat çekti. Dr. Çankırı, “Kadın genital kanserleri, menopoz sonrası dönemde kanama gibi belirgin bir şekilde, bazen de karında şişkinlik hissi ile az şüphe uyandırarak ortaya çıkabiliyor. Kadın kanserleri içinde, rahim ve rahim ağzı kanserleri daha erken tanınırken, yumurtalık kanseri en geç tanınabilen kanser tipi arasında bulunuyor” şeklinde konuştu.