'Münir Özkul bizleri şaşırtmaya devam ediyor'
Yayınlanma:
"İki vardiya bakıcı var evde.
Dört senedir yatıyor ama hiçbir yerinde yara açılmadı, bu çok önemli bir şey. Bir şeyleri dinliyor ama görmesi pek mümkün değil artık. Bebek gibi. Belli bir mesafeye yaklaşmanız gerekiyor."
"Bir süredir 'Babamdan geçti, konuştuklarımızı anlamıyor' diyerek ziyaretlerimde sessiz kalıyordum. Geçtiğimiz günlerde onu konuşmak üzere katıldığım bir radyo programında 'Sana bir şarkı çaldırayım mı?' dedim.
'Olur' anlamında gözünü kırptı, inanamadım! Tekrar sordum, tekrar cevap verdi. Sustuğum her dakika için köpekler gibi pişmanım." 'Renkli Sayfalar'a konuk olan Münir Özkul'un kızı Güner Özkul'a ait bu açıklama.
Yıllardır bir yatakta yatan Özkul'un demek ki, algısı açıkmış ama kimse onunla konuşmuyormuş.
Bakıcılar konuşsalar, algısının açık olduğu daha önceden ortaya çıkardı belki de!
Güner Özkul'un "Bir süredir 'Babamdan geçti, konuştuklarımızı anlamıyor' diyerek ziyaretlerimde sessiz kalıyordum" açıklaması da enteresan.
Acaba ne zamandan beri konuşmuyor babasıyla?
Derdim Güner Özkul'u suçlamak değil, o zaten bir evlat olarak babasına gerekli özveriyi fazlasıyla gösteriyor.
Bir de sosyal medyada çıkan 'Münir Özkul öldü' yalanlarıyla, 'Münir Özkul, Tarık Akan'ı da gömdü!' gibi berbat esprilere maruz kalıyor. Bunları yaşamak kolay değil, başkası olsa ötanaziyi bile düşünürdü.
Ama Münir Özkul'un kızının sorduğu soruya göz kırpması önemli. Doktorlar, Özkul'u kontrol etmiyor mu, farkında değiller mi bu gelişmeden?
Düşünsenize algınız açık, düşünebiliyorsunuz, çevrenizi takip ediyorsunuz ama konuşamıyorsunuz. Gözünüzle yaptığınız hareketleri ise kimse fark etmiyor. Özkul'un babasıyla konuşmadığı her dakika için köpekler gibi pişman olduğunu söylemesi boşuna değil. Ona kitaplar, gazeteler okur, TV izlettirir, gündemle ilgili bilgiler verirdi vs. Belki de bu sayede Özkul'un sağlığında bir değişiklik olabilir, belki de hiç olmazdı ama en azından denenmiş olurdu. Belki de Özkul için en hayırlısı buydu; alacağı acı haberler, arkadaşlarının bir bir hayatını kaybettiğini öğrenmek onu daha çok üzerdi.
Ya da Özkul'un yıllardır yattığı yataktan destansı bir şekilde hayata tutunması, algısı açık olduğu içindi. Allah uzun ömürler versin, büyük usta bizleri şaşırtmaya devam ediyor."
Dört senedir yatıyor ama hiçbir yerinde yara açılmadı, bu çok önemli bir şey. Bir şeyleri dinliyor ama görmesi pek mümkün değil artık. Bebek gibi. Belli bir mesafeye yaklaşmanız gerekiyor."
"Bir süredir 'Babamdan geçti, konuştuklarımızı anlamıyor' diyerek ziyaretlerimde sessiz kalıyordum. Geçtiğimiz günlerde onu konuşmak üzere katıldığım bir radyo programında 'Sana bir şarkı çaldırayım mı?' dedim.
'Olur' anlamında gözünü kırptı, inanamadım! Tekrar sordum, tekrar cevap verdi. Sustuğum her dakika için köpekler gibi pişmanım." 'Renkli Sayfalar'a konuk olan Münir Özkul'un kızı Güner Özkul'a ait bu açıklama.
Yıllardır bir yatakta yatan Özkul'un demek ki, algısı açıkmış ama kimse onunla konuşmuyormuş.
Bakıcılar konuşsalar, algısının açık olduğu daha önceden ortaya çıkardı belki de!
Güner Özkul'un "Bir süredir 'Babamdan geçti, konuştuklarımızı anlamıyor' diyerek ziyaretlerimde sessiz kalıyordum" açıklaması da enteresan.
Acaba ne zamandan beri konuşmuyor babasıyla?
Derdim Güner Özkul'u suçlamak değil, o zaten bir evlat olarak babasına gerekli özveriyi fazlasıyla gösteriyor.
Bir de sosyal medyada çıkan 'Münir Özkul öldü' yalanlarıyla, 'Münir Özkul, Tarık Akan'ı da gömdü!' gibi berbat esprilere maruz kalıyor. Bunları yaşamak kolay değil, başkası olsa ötanaziyi bile düşünürdü.
Ama Münir Özkul'un kızının sorduğu soruya göz kırpması önemli. Doktorlar, Özkul'u kontrol etmiyor mu, farkında değiller mi bu gelişmeden?
Düşünsenize algınız açık, düşünebiliyorsunuz, çevrenizi takip ediyorsunuz ama konuşamıyorsunuz. Gözünüzle yaptığınız hareketleri ise kimse fark etmiyor. Özkul'un babasıyla konuşmadığı her dakika için köpekler gibi pişman olduğunu söylemesi boşuna değil. Ona kitaplar, gazeteler okur, TV izlettirir, gündemle ilgili bilgiler verirdi vs. Belki de bu sayede Özkul'un sağlığında bir değişiklik olabilir, belki de hiç olmazdı ama en azından denenmiş olurdu. Belki de Özkul için en hayırlısı buydu; alacağı acı haberler, arkadaşlarının bir bir hayatını kaybettiğini öğrenmek onu daha çok üzerdi.
Ya da Özkul'un yıllardır yattığı yataktan destansı bir şekilde hayata tutunması, algısı açık olduğu içindi. Allah uzun ömürler versin, büyük usta bizleri şaşırtmaya devam ediyor."
Diğer