"Kardeşim bıçaklandığında 'Nefes alamıyorum' diye yalvarmış"
Eskişehir’in Vişnelik Mahallesi Park Sokak’ta, 17 Haziran Cuma sabahı saat 07.00 sularında işe gitmek üzere servis bekleyen Tuba Korkmaz, iki ay önce ayrıldığı eski erkek arkadaşı Fatih S. tarafından saldırıya uğramıştı. Fatih S., Korkmaz’ı arkasından koşarak dört kez bıçaklayarak, karaciğer, akciğer, safra kesesi ve diyaframına zarar vermişti. Yardım çığlıkları atmasının üzerine beşinci darbeyi de yiyen Tuba Korkmaz’ı, doktor olan bir mahalle sakini görerek ilk müdahaleyi yapmış, genç kadın Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne (ESOGÜ) kaldırılmıştı. Olayın ardından adliyeye sevk edilen Fatih S.’ye Tuba Korkmaz’ın ablası dizi oyuncusu Şeyma Korkmaz ile babası tepki göstermişti.
"ONU GÖRDÜĞÜMÜZDE SİNİRLERİMİZE HAKİM OLAMADIK"
Bu olayların ardından ise saldırı birçok haber sitesinde Tuba Korkmaz’ın oyuncu kardeşi Şeyma Korkmaz’ın adliyedeki tepki fotoğraflarıyla ‘Dizi değil gerçek’ başlıklarıyla paylaşılmıştı. Adliye önünde yaşadıkları olayın, ablasının bıçaklanmasının önüne geçtiğini ifade eden ve bu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirten ‘Beni Affet’ dizisinde Feride karakterini canlandıran Şeyma Korkmaz, sosyal medya üzerinden de kendisine yönelik doğru olmayan suçlamaların yapıldığını söyledi. Adliye önünde giydiği tişörtün dahi konu olduğunu aktaran Korkmaz, "O sabah bizim için ablamı ziyarete gittiğimiz bir sabahtı, 5’inci gündü. Tuba 5 gündür yoğun bakımdaydı. Zaten bu yazılan, çizilen bir sürü şey oldu, o gün ile ilgili ve giydiğim tişörtle ilgili, biz ablamı ziyarete gidiyorduk, öyle uyandık. Yoğun bakımda çok az görebiliyorduk onu. Gördükten sonra eve döndük. O gün biz Fatih’in adliyeye gideceğini öğrendik. Ve insanların da anlayabileceğini düşünüyorum bu durumu, yani benim canım, babamın canı, kardeşim o benim ve böyle bir şeye maruz kaldı. Üzücü bir durumdu bu ve onu görmek istedik aslında. Yani bunun çok normal olduğunu düşünüyorum. Adliyeye gittik, onu gördüğümüzde de sinirlerimize açıkçası hakim olamadık. Ve tekrar söylüyorum, bunun çok normal olduğunu düşünüyorum" dedi.
"BUNU YAPAN İNSAN DA OKUMUŞ BİR İNSAN"
Türkiye'de bir sürü kadının bıçaklanmalara, şiddete ve tecavüze maruz kaldığını da ifade eden Korkmaz, bir çok kadının ise olaylar karşısında sessiz kaldığını sözlerine ekledi. Durumun herkesin başına gelebileceğini anlatan ünlü oyuncu, "İnsanların bir şeylere yorum yaparken, yazıp çizerken biraz empati kurmalarını istiyorum açıkçası. Çünkü bu durum öyle bir hal aldı ki mesleğimden ötürü 'Şeyma Korkmaz’ın ablası bıçaklandı' oldu. Bence durum Şeyma Korkmaz’ın ablası değil, bir kadının şiddete maruz kalması. Hafta sonları magazin programlarında çıktı, bu bizim için üzücü bir durumdu. Kötü yorumlar okudum internette, bunu reklam amaçlı yaptığıma dair ve bambaşka şeyler. Ben sadece şunu söylüyorum, bunları yazan insanlar umarım böyle bir şey yaşamazlar. Ve bir gün başlarına gelirse bizi hatırlamalarını istemiyorum, böyle bir kötü dilekte bulunmak istemiyorum. Ama bu herkesin başına gelebilir, çünkü bunu yapan insan da okumuş bir insan. Bir fabrikada önemli konumda olan bir insan, mühendis. Baktığınızda bu tarz şeylerin okumakla olmadığını da görüyoruz. Bu herkesin başına gelebilir" şeklinde konuştu.
"SAVUNULACAK BİR YANI YOK, ÇOK CANİCE"
Anne ve babaların evlatlarına cinsiyet ayrımı yapmadan insan sevgisi vermesi gerektiğini vurgulayan Korkmaz, "Ben sadece ailelerden şunu istiyorum, erkek çocuklarına; kadının fikrine, kadına, kadının bedenine saygı göstermeyi aşılamaları gerektiğini düşünüyorum. Onlardan bunu istiyorum. Çünkü Fatih böyle bir şey yaptı, tabii ki savunulacak hiçbir yanı yok çok canice ama ailede iş bittiğini düşünüyorum. Çünkü orada biz ailesi ile de karşılaştık o olay öncesinde. Yani annesinin, kardeşlerinin söylediği laflar çok çirkindi. Çok samimi söylüyorum benim bir ağabeyim var ve o böyle bir şey yapsaydı ben bu durumdan ar ederdim, oraya gelemezdim. Ve ben burada babamın adına da şunu söyleyebilirim ki, babam evlatlıktan reddederdi. Bu durum çok kabullenilebilecek, telafisi olabilecek bir şey değil" ifadelerine yer verdi.
"KENDİSİNİ GÜCÜ İYİLEŞTİRDİ"
Ablasının durumunun daha iyiye gittiğini bildiren Korkmaz, daha güçlü olacaklarını kaydetti. Kardeşinin anesteziden çıkarken söylediklerini de paylaşan kardeş Şeyma Korkmaz, "Şimdi daha iyi çünkü Tuba çok güçlü. İlk yoğun bakıma girdiğimde daha yeni anesteziden çıkıyordu. Buna rağmen bana, 'Ben çok güçlüyüm, Pazartesi günü çıkacağım yoğun bakımdan. Ayağa kalkacağım, bunun hesabını da soracağız. Daha güçlü olacağım, kendi ayaklarımın üzerine daha güçlü basacağım. Ve bunun hesabını soracağım' dedi. Salı günü de yoğun bakımdan çıktı. Kendisini aslında bu gücü ile iyileştirdi. Şimdi daha iyiye gidiyor, durumu inşallah daha da iyi olacak" temennisinde bulundu.
KIZI "PİSİ PİSİNE ÖLMEK NE DEMEK ANNE" DİYE SORMUŞ
Olay günü yaşananlardan da bahseden ünlü oyuncu, kardeşinin çok fazla kan kaybettiğini ve orada bulunan doktorun kendisi için bir şans olduğunu ifade ederek, şu şekilde devam etti:
"Saat 06.59’da Tuba evden çıkıyor, 7 yaşında bir kızı var ve o gün kızının karne günü. Eski eşi, kızı karne alacağı için Çanakkale’den geliyor. 06.59’da eski eşi ile mesajlaşıyor, 'Ekmek, meyve suyu al kahvaltısını yaptırıp okula götür' diye. Saat 07.02’de Müfit’i görüntülü arıyor. Müfit, aramada Tuba’nın kafasının sadece üst kısmını görmüş, 'Bana saldırdılar, öldürüyorlar' demiş ve kapatarak 112 ve 155’i aramaya çalışmış. Bunu şu yüzden söylüyorum, tartışmalar oldu şeklinde şeyler yazıldı ve Fatih de ifadesinde öyle şeyler söylemiş, kamera kayıtları var. Bir tartışma söz konusu değil. Çünkü görüntülerde Tuba geçiyor, sokağa giriyor arkadan Fatih koşa koşa gidip saldırıyor. 3 dakika içerisinde olan bir şey bu. Saat 07:02’de bu olay olduğunda şöyle bir şey söylüyor, '2 gün önce kızı pisi pisine ölmek ne demek anne?' diye soruyor ve Tuba, 'İlk bıçaklandığımda aklıma o geldi. Annem pisi pisine gitti dedirtmeyeceğim Özüm’e' demiş. İlk karne günü, yani hayatında aldığı ilk karne gününde böyle bir şey olması Özüm için çok travmatik olabilirdi. Bunlar aklından geçiyor ve kızıma bunu yapmayacağım diyor. O anda hep bilincini açık tutmaya çalışmış Tuba. En büyük şansı da olayın olduğu yerde çığlık atarken eşi doktor olan bir kadın balkona çıkıyor. O kadın hemen eşini uyandırıyor ve ilk müdahaleyi sokakta doktor yapıyor. O en büyük şansıydı çünkü en son darbeyi boğazından yiyor. Son yediği bıçak darbesi ile soluk borusunun 3’te 2’si kesiliyor ve sadece 3’te 1’lik bir kısım tutuyor. O sırada 'Nefes alamıyordum, nefes diye yalvarıyordum' demişti. Çok fazla kan kaybetti, gerçekten doktorun orada olması Tuba için büyük bir şanstı."