Can kurtaran kadınlar

Can kurtaran kadınlar

Yedi gün 24 saat vatandaşların hizmetinde olan ve kısa sürede vakaya ulaşarak hayat kurtarmak için özveri ile çalışan 112 Acil Servis ekipleri, görevleri sırasında gerektiğinde kendi hayatlarını bile tehlikeye atarak gittikleri vakanın sağlığını yerine getirebilmek için çabalıyor. Türkiye genelinde yüzde 80’ini kadınların oluşturduğu 112 Acil Servis ekipleri, 24 saatlik nöbetlerinde 3 kadın olarak çalıştıklarında, karşılaştıkları vaka ve yakınları tarafından farklı tepkilerle de karşılaşabiliyor. İllerine bağlı komuta kontrol merkezlerinden aldıkları bir anonsla bilmedikleri bir bölgede hiç karşılaşmadıkları kişilerle karşılaşan kadın ekipler, psikolojik sorunu olan ya da madde bağımlısı vakaların taciz ve kötü davranışlarına da maruz kalabiliyor.

Kadın sağlık görevlisi olmanın zorluklarından bahseden ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde çalışan Eskişehir 112 Acil Sağlık hizmetlerinde görevli Paramedik Semra İkbal, kadın gücünün yetersiz kaldığı yerlerde bile bir şekilde durumun üstesinden geldiklerinden söz etti. Hiç bilmediği bir eve giderek hastaları muayene edebildiklerini anlatan İkbal, şunları söyledi: "Karşılaştığımız hastalar psikiyatri vakaları olabiliyor. Onların alt öykülerini bilmediğimiz için her türlü tehlikeye maruz kalabiliyoruz. Bazen bir bayan gücünün yetersiz olduğu noktalar olabiliyor ancak bir şekilde bunun üstesinden gelmeyi başardık. Elbette zorluk yaşıyoruz. Her meslekte olduğu gibi zorluklarımız var. Ambulansa bindiğimiz zaman kaza geçirme riskimiz var. Bizim de evimizde çocuklarımız ve bizi bekleyen ailemiz var.”

"NEDEN ÜÇ BAYAN GELDİNİZ?"

Vatandaşların 112’yi hasta taşıtmak için kullandığını ve mesleklerinin aslında bu olmadığını anlatan İkbal, sözlerine şöyle devam etti:

“Genelde 3 bayan olarak hasta başına gittiğimizde ’Neden 3 bayan olarak geldiniz?’ diye soruyorlar. Amaçları hastalarını taşıtmak. Biz hasta taşıma görevi yapmıyoruz. Aynı zamanda oraya gittiğimiz zaman muayene ediyoruz, gerekli tedavilerini yerinde müdahale ederek onları ev ortamında rahatlatabiliyoruz. Bizim tedavi amaçlı olarak hastaların başına gittiğimiz unutulmamalı. Genellikle hasta yakınları, bizim hastayı alıp hastaneye götürmek amaçlı evlerine gittiğimizi düşünüyor. Bu kanılarının zamanla değişeceğini, zamanla bizim de gerçek görevimizin içeriğini anlayacaklarını umut ediyoruz.”

"BİR KADIN OLARAK İNSANIN EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLMASI ÇOK BÜYÜK BİR ERDEM"

Kadın olarak çalışmanın verdiği ekonomik özgürlüğün en büyük erdem olduğundan bahseden İkbal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kadın olarak ekonomik özgürlüğümüzün olması bizi memnun eden bir durum. Atamızın bize vermiş olduğu seçme-seçilme hakkına dayanarak bu özgürlükleri biz de idame ettiriyoruz. Bir kadın olarak insanın ekonomik özgürlüğünün olması çok büyük bir erdem. Bu toplumda yer almak her şeyden önemlisi Türkiye genelinde sağlık personeli bayan olarak daha fazla görev almakta.”

İkbal, son olarak tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, “8 Mart nedeniyle tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Sağlıklı bir yaşam diliyorum” ifadelerini kullandı.

"HAKARET VE SÖZEL TACİZE MARUZ KALABİLİYORUZ"

8 Mart’ta görevi başında olan bir diğer sağlık görevlisi Acil Tıp Teknisyeni Ezgi Boztay da sürücü olarak sürdürdüğü görevin risklerinden ve tehlikelerinden şöyle bahsetti: “112’de bayan olarak çalışmanın zorluklarından biri gece geç saatlerde vakalar oluşu. Alkollü şahıslarla, uyuşturucu madde kullananlarla sürekli muhatap halindeyiz. Sürekli hakaret ve sözel tacize maruz kalabiliyoruz. Ben sürücü olarak çalışıyorum ve sürücü olarak çalışmanın verdiği bazı dezavantajlar var. Hastalar genelde kendilerini taşıtmak için ambulansı çağırıyor. Ambulans görevlilerinin asıl amacının ilk yardım yapmak, onların sağlığı için orada bulunduğumuzu tam olarak bilemiyorlar. Evlere ya da bulunduğumuz bölgeye 3 bayan olarak girdiğimizde ’Aranızda erkek yok mu? Neden 3 bayan geldiniz?" gibi sorularla karşılaşabiliyoruz."

112’NİN KADIN ÇALIŞANLARI ÖZGECAN’I UNUTMADI

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne göre bu yıl daha buruk girildiğini anlatan Boztay, Mersin’in Tarsus ilçesinde vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ı ve kadına şiddetin son bulmasını dileyerek, şunları kaydetti:

“Ben diğer 8 Martlara göre bu 8 Mart’a çok üzgün giriyorum. Özgecan bizi çok üzdü. Yaşanan olaylar çok can sıkıcıydı. Bundan önce de bu tür şeyler vardı ama bundan sonra olmamasını temenni ediyorum. Tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

"112 CESARET GEREKTİREN BİR MESLEK"

Acil Tıp Teknisyeni Ayfer Dalar da, mesleklerinin cesaret gerektirdiğini anlatan Dalar, “112’de Türkiye genelinde bu mesleği yapan birçok kadın var. Erkeklere oranla daha fazla sayıda kadın bu mesleği yapıyor. Bu güzel bir meslek, cesaret gerektiren bir meslek. Ancak, biz vaka yerine genelde 3 bayan çıktığımızda her durumla karşılaşabiliyoruz. Can güvenliğimizin olmadığını düşünüyoruz. Bu konuda kolluk görevlileri ne kadar destek vermeye çalışsa da bunun da yetersiz olduğunu düşünüyorum” dedi.

Bir kadın olarak mesleğini özgüvenle yerine getirmenin yaşattığı mutluluğu aktaran Dalar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadına şiddetin ve kadına yönelik olumsuz olayları hatırlattı. Dalar, 8 Mart’ta çalışmanın güzel bir duygu olduğunu anlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Bir kadın olarak mesleğimizi elimize almış olmamız ve özgüvenli bir şekilde yerine getirmemiz güzel bir duygu. Ancak, geçen yıldan itibaren ülke genelinde görev yapan bayan arkadaşlarımızın yaşadığı travmatik durumlar ve olaylardan dolayı üzgünüz. Yakın zamanda Özgecan Aslan ve ailesinin başına gelen durum bizleri üzdü ama inşallah Türkiye’de kadınların özgürlükleri konusunda ileri adımlar kat edileceğini umut ediyoruz. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. İnşallah daha güzel günler görmemiz dileğiyle.”