8 Mart Dünya Kadınlar Günü nasıl ortaya çıktı?
Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü, uluslararası platformda her yaştan ve her milletten kadının birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olarak biliniyor. Peki, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nasıl ortaya çıktı? 8 Mart kadınlar için neyi ifade eder?
ASLINDA BİR İSYAN HAREKETİYDİ
8 Mart Dünya Kadınlar Günü aslında bir isyan hareketiydi. Bu isyan hareketinin kaynağı da tüm kadınların hem gerçek anlamda hem de hissi anlamda tüm toplumda yaşadığı eşitliksizlikti.
8 Mart, tekstil işçisi kadınların devam etmekte olan grevleri arasında, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışmanın günde 10 saate indirilmesi ve kadınlar için eşit haklar için 1857’de Amerika’da 8 Mart günü yaptıkları yürüyüşle başlar. Bu karşı duruş polis tarafından engellenir. 50 yıl sonra, bu yürüyüşün anısına, 15 bin kadın iyi ücret, kısa çalışma saatleri ve oy hakkı için 8 Mart 1907’de New York’ta biraraya gelir. 1909’da Triangle, Leiserson ve kimi daha küçük tekstil şirketlerinde çalışan 20 – 30 bin kadın işçi yine aynı sebeplerle greve gitti. Bu grev, iki günde örgütlenerek Kasım 1909’dan Şubat 1910’a kadar sürmesiyle ilk uzun kadın grevi olarak tarihe geçer.
Bu grevden bir yıl sonra Triangle Waist Şirketi’nin tekstil atölyesinde binanın çıkışları kapatılarak çıkarılan yangında 13-25 yaşları arasındaki çoğu kadın 140’dan fazla işçi öldü. İşverene ise 20 dolar ceza kesildi. Amerikan Sosyalist Partisi’nin aldığı karar üzerine 23 Şubat 1909’da ABD’de Kadın Günü olarak belirlendi. Bu yerelde anma töreni olarak ilk Kadın Günüydü. İkinci Sosyalist Enternasyonel kapsamında 1910’da toplanan ve 17 ülkeden 100 kadar kadının katıldığı İkinci Uluslararası Kadın Konferansı’nda Alman sosyalist Luise Zietz, herhangi bir günün Dünya Kadın Günün olarak kutlanmasını önerdi. Öneri Clara Zetkin tarafından desteklendi ve kabul gördü, ancak bir gün belirlenmedi. Bunun üzerine düzenlenen ilk Uluslararası Kadın Günü, 18 Mart 1911’de kutlandı.
Avrupa ülkelerinde Uluslararası Kadın Günü 18 Mart günü kutlandı. Birinci Dünya Savaşı öncesinde kadınlar pek çok ülkede savaş karşıtı kampanyalar, grevler düzenlediler. Kadın eylemlerinin en etkili olduğu yer Rusya idi. 1913’den itibaren Uluslararası Kadın Günü’nü Şubat ayının son pazar günü Amerikalılar gibi sokak yürüyüşleriyle kutlayan Rus Komünist kadınlar, 1917 yılında feminist Aleksandra Kollontay öncülüğünde Uluslararası Kadın Gününde 8 Mart günü direniş başlattılar. Bolşeviklerin öngörmediği ve fazla aceleci buldukları bu direnişe, diğer işçiler de katıldı. Çar’ın karşılık vermesiyle daha da büyüyen kadınların başlattığı bu direniş, Bolşevik Devrimine giden yoldaki Şubat Devriminin başlangıcı oldu. 1918’den itibaren Rusya’daki olaylara atfen Uluslararası Kadın Günü pek çok yerde 8 Mart günü kutlanmaya başlandı. Üçüncü Enternasyonelde Zetkin’in de çabalarıyla Lenin 8 Mart’ı 1922 yılından itibaren Uluslararası Kadın Günü olarak kutlanacağını ilan etti. 1945’e kadar bu adla kutlanan gün, o tarihten sonra Uluslararası Kadınlar Günü olarak kutlandı. 1960’lardan itibaren feministler, Dünya Kadınlar Günü’nü canlandırarak sokaklara taşıdı. Ve geçmişten bu yana Dünya Kadınlar Günü kadınların yaşadığı ortak sıkıntılara göre yeni anlamlar yüklendi. Kadın cinayetleri, kadının toplumdaki yeri, eğitimde ve iş hayatında kadının yeri, kadının farklı şeylerle özdeşleştirilmesine karşı toplu tepki bu anlamlardan bazıları.
8 MART KADINLAR İÇİN NEYİ İFADE EDER?
Dünya üzerinde pek çok ülkede kadınların hayata karşı itirazlarını, toplumdan beklentilerini farklı yollarla dile getirecekleri bir gün olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadın cinayetleri, kadın hakları, kadın emeği, kadının toplumdaki yeri, eğitimde ve iş hayatında kadınların karşılaştıkları zorluklar, yasalar ve beklentilerin konuşulacağı en önemli gün. Tüm dünyada pek çok kadın toplumsal statü kazanımı konusunda mücadele veriyor. Ekonomik, sosyal, siyasal hakların yanında kadınlar, kendilerinin farklı durumlarla özdeşleştirilmelerinden duydukları rahatsızlıklardan, kadın cinayetlerine, topluma ve iş hayatına yeterince katılım sağlayamamalarından bedenleri ve cinsel yönelimlerine kadar olan tüm talepleri düzenlenen etkinliklerle farklı biçimlerde dile getirilecek.