Uludağ Üniversitesi’nden 4-5 yeni butik üniversite doğacak
Prof. Kılavuz, her platformda, her kademede ehliyet, liyakat, adalet ve hakkaniyeti ön planda tutacaklarını, öğrencilerin talepleri doğrultusunda yaptıkları iyileştirmelerle bu yıl kayıt oranının yüzde 98,7’ye ulaştığını söyledi. Kılavuz, kurulacak güneş enerji santralleriyle yıllık 15 milyon liralık elektrik üretimini kendilerinin yapacağını, Teknosab’ın AR-GE kuruluşlarını Ulutek yanındaki araziye taşımayı hedeflediklerini kaydetti.
Rektör Kılavuz, görevdeki 5. ayında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Dekanlar ve üniversitenin üst yönetimi de toplantıya katıldı. Uludağ Üniversitesi’nin son dünya sıralamasında 848. sıradan 1226. sıraya düştüğünü, bunu düzeltmek etmek için ciddi adımlar attıklarını belirten Kılavuz, “2021-2022-2023’te net görülecek ciddi iyileşmeyle karşılaşacağız. 2020 restorasyon rehabilitasyon yılıdır. Kılavuz, "Akademik personel ve öğrencilerle şehri bütünleştirerek yeni projeler üretmek, bilimsel çalışmalar yapmak, 1-2 yıl sonra meyvelerini devşirmek suretiyle üniversitemizi belki dönem sonunda ilk 1000 içine ulaştırmayı hedefliyoruz. 2 dönem önce üniversitemiz 848. sıradaydı. 1226’ya düştük. Burada hedefimiz geçmişi kötülemek değil, insan hayatında olduğu gibi üniversiteler de inişli çıkışlıdır. Biz çıkış trendini 4 yıl boyunca sürdüreceğiz. Elimizden gelen gayreti sarfedeceğiz. YÖK tarafından belirlenen 16 aday araştırma üniversitesi içindeyiz. Araştırma üniversitesi olunca maddi imkanlar, norm kadrolar artıyor. Fakültenin bulundurması gereken öğretim üyesi sayısı avantaj sağlıyor. Anabilim dalı sayısının iki katı istihdam edebilirken, araştırma üniversitesinde 4 katı istihdam edebiliyoruz. Marka üniversitelerle yarışmaya talibiz. Hacettepe, Gazi, Ankara, Boğaziçi, ODTÜ, İstanbul Üniversitesi , Cerrahpaşa, Yıldız Teknik Üniversitesi var. Ege’yi Erciyesi’i dikkate aldığımızda yarışacağımız üniversiteler deve dişi üniversiteler. Önemli üniversiteler. Biz yılmadan, usanmadan, azimle çalışacağız. Bu çalışmayı yapacak arkadaşlara huzur ortamı da sağlayarak, imkan temin edeceğiz. Öncelikli hedefimiz kalite; önceden oluşmuş ama aktif hale getirdiğimiz kalite koordinatörlüğü birimimiz var. Kaliteyi önceliyoruz” dedi.
Uludağ Üniversitesi bünyesinde ULUTEK olduğunu hatırlatan Prof Kılavuz, “Artık devlet üniversiteleri devlet bütçesinden pay alıp tüketen kurum olmaktan ziyade kendi üreten kurum olmayı öngörüyor. Özgelirlerinizi arttıracaksınız dediler. 15 milyon lira üzerinde elektrik sarfiyatımız var. Proje ile gittik. 1,2 megavat güneş enerjisi projesiyle gittik. Yankı buldu. Enerji Bakanlığı’nda yenilenebilir enerjiler konusundaki toplantısına davetliyiz. 5 yıl içinde kuracağımız güneş panelinin amortismanını sağlıyoruz. Projelerle hareket etmeye gayret gösteriyoruz. ULUTEK katkı sağlıyor. Yüzde 97’lik doluluk oranına sahip. Teknokentimizin yanında başka arazilerimiz de var. BTSO ile ortağız. UİB’in yüzde 1 payı var. Büyükşehirin de payı var. BTSO’nun Teknosab projesi var. İbrahim Başkanla bu TEKNOSAB’ın AR-GE kuruluşlarını Ulutek’in oradaki araziye taşıyabilirsek Bursa şaha kalkar. Uludağ Üniversitesi büyürse Bursa büyür, Bursa büyürse Türkiye büyür. Buna ciddi önem gösteriyoruz. BTSO ile uyum anlayışı içindeyiz. İki dost, ortak gibi. Kayıtlarda doluluk oranımız yüzde 98,7. Anadolu’daki üniversitelerde yüzde 70-80’ oranında. Erzurum, Adıyaman, Sivas’ta kontenjanlar dolmuyor. Bizim 2 yıllık meslek yüksek okulları dahil yüzde 98,7 kayıt yaptık. Göreve başladıktan sonra öğrenci dostu üniversite olmanın ipuçlarını veren yaz okullarının başlatılması, mezuniyet törenlerinin sadece mezun olanlar değil, bir iki dersi kalanlara da şamil kılınmasını, bütünleme sınavlarının eylülden temmuz başına alınmış olmasının önemli etkisi var. Sosyal medyayı ciddi şekilde kullanmaya gayret ediyoruz. Öğrencilerin ulaşabildiği yönetim var. E-mailinden yazıyor. Öğrenci otlar kesilmiyor diyor. Hemen üst yönetime whatsaptan yolluyorum. Öğrenci velinimetimiz, onlar olmazsa sadece araştırma yaparsınız. Onları memnun etmek için gayret gösteriyoruz. 5 aylık süreçte memnuniyet anketinde bunu görmeye başladık. Yükseliş Uludağ Üniversitesi’ni tercihlerde önemli unsur. Üniversitemizi sosyal tesisleriyle imkanlı hale getireceğiz” diye konuştu
Ehliyet, liyakat ve adalet ön planda olacak
Ehliyet, liyakat, adalet ve hakkaniyeti ön planda tutma sözü verdiklerini ve bunu uygulamaya koyduklarını anlatan Prof. Kılavuz, “8 bin çalışanın olduğu kurumda herkesi memnun etmek mümkün değil. Siz vicdanınızda adalet ve hakkaniyet duygusunun değişmez bir yasa olduğunu kabullenmişseniz, örneklerini geçmiş yıllarda çalışanlara hissettirmişseniz, beklentileri süreç içinde aşacağız. Adalet ve liyakatı her zaman imkanlar ölçüsünde ön planda tutacağız. Bu üniversite hepimizin ve Bursa’nın yüz akı. Eğer öğrencisiyle, akademik personeliyle, kent dinamikleri, STK’ları ve işadamlarıyla, halkıyla bütünleşebilirse, biz arzulanan bir Bursa Uludağ Üniversitesi hayalimizi gerçekleştirebiliriz. Şehirle bütünleşmiş, içiçe bir üniversite, ulaşılabilir bir üniversite ikinci sloganımız” şeklinde konuştu
İşte 76 bin öğrencili Uludağ Üniversitesi’nin bölünme stratejisi
Uludağ Üniversitesi’nin 76 bin öğrencisi, 2500 akademisyeni, 4 binden fazla çalışanı olduğunu hatırlatan Kılavuz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a arz ettiği Bursa’dan 4-5 yeni butik üniversite projesinin detaylarını da paylaştı. Kılavuz, bölünme kelimesinin insanları korkuttuğunu kaydederek, “Bir tarafta Mustafakemalpaşa, İznik Harmancık, Mudanya; kolay yönetilebilir değil. Ben yüksünmüyorum. Ama bu üniversitenin daha yönetilebilir hale gelebilmesi için bölünme yerine, bu üniversitenin anaç üniversite olarak yeni üniversiteleri doğurmasıdır. Ben Cumhurbaşkanımızın teşriflerinde fırsat buldum. Geçen ay Bursa’da 10 dakika konuyu anlattım. 3 temel meseleyi anlattım. Kampüs arazisi ile ilgili cami ve yeni üniversitelerdi. Antalya, Adana, Konya, Trabzon, Kayseri, Antep'in nüfusları bizden küçük, üniversiteleri bizden fazla. Bursa Teknik Üniversitesi 6200 öğrenciye ulaştı. 2 üniversite az. Bursa, 4-5 tane devlet üniversitesi, 4-5 tane de vakıf üniversitesini oluşturabilecek potansiyele sahip. Bursa yeni üniversiteleri talep etmeli. YÖK ilçelerde üniversite kurulmasına sıcak bakmıyor. Biz ilçeler demiyoruz, ilçeler kümesinin oluşturduğu tematik kompakt üniversiteler diyoruz. Birisi İnegöl eksenlidir. İşletme Fakültesi, Sağlık Bilimleri var. Yenişehir’de havalimanı yanında hazinenin bize bağışlayacağı 90 dönümlük arazi var. Oraya Uzay Havacılık Fakültesi, Yenişehir İznik ve İnegöl Meslek Yüksek Okulu’nun katılımlarıyla 6 bin nüfuslu, daha kolay yönetilebilir bir üniversite... İshakpaşa ismi verilebilir. İkincisi Gemlik Orhangazi eksenidir. Gemlik’te Denizcilik Yüksek Okulu var. Onu fakülte haline dönüştürerek, Teknik Üniversite’nin yüksek okuluyla birleştirebilirsiniz. Borusan’ın rızasını alarak Hukuk Fakültesi’ni Bursa’ya taşıyarak, lojistik ve işletme fakültesini de oraya ilave edebiliriz. Orhangazi’ye Teknoloji Fakültesi ve meslek yüksek okullarıyla beraber, butik üniversite, Gemlik ve Orhangazi’ye hizmet eder. Karacabey ve Mustafakemalpaşa’ya da gıda ve tarım üniversitesi kurulabilir. Ziraat ve Veteriner Fakültesi Bursa’da devam etsin, gıda yem teknolojisi, tohumculuk, organik tarım gibi yeni orijinal bölümler oluşturmak suretiyle bu sağlanır. Mustafakemalpaşa’da ciddi Organize Sanayi Bölgesi de açıldı. Teknoloji fakültesi de oluşturarak gıda ve tarıma yönelik olmak şartıyla, gıda ve tarım üniversitesi teklif ettim. 4. üniversite önerdim. Bursa 1995 yılından beri çok ciddi yabancı uyruklu öğrenci sirkülasyonu alan bir üniversite. Ciddi tecrübe oluştu. Molla Fenari adıyla İslam Sosyal Bilimler Üniversitesi'ne İslam ülkelerinden öğrencileri getireceğiz. Bizimkisi tüm dünyaya hitap edecek. Böyle bir dörtlü üniversite; 5’er bin nüfuslu bir alternatif budur. Bir başka örnek de Sakarya ve Isparta’da olduğu gibi, meslek yüksek okullarını toplayarak Uygulamalı Bilim Teknoloji Üniversitesi yaptılar. Bu gerçekleşse ilk 10 araştırma üniversitesi içindeyiz. Cumhurbaşkanımız binaları sordu. Mevcut binalar var. Bunlar bizim işimizi birkaç yıl götürür. İnegöl’de işadamlarını, Ticaret Sanayi Odası desteklerini devreye sokabiliriz. Gemlik Orhangazi’de aynı destekleri devreye sokabiliriz. Akademik personeli ne yapacaksınız diye sordu? Norm fazlası var. Başka şehirlere gideceğine Bursa’dan veririz dedim. Bu arazinin bölünerek yeni üniversite ihdas edilmesine sıcak bakmadığımı ifade ediyorum. Ortadan bölünme diye bir şey yok. Üniversitenin 44 yıllık kimliğini ve kişiliğini ortadan kaldırır. Üniversitenin motivasyonunu ortadan kaldırır” şeklinde konuştu.
Bahar şenlikleri yeniden yapılacak mı
Rektör Kılavuz, basın mensuplarının bahar şenliklerinin yeniden düzenlenip düzenlenmeyeceği sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Bahar şenlikleri öğrencilerin ısrarla arzu ettiği konulardan birisi. Önümüzdeki sene konuyu bir daha değerlendireceğiz. Şenlikler öğrencinin kendi içerisinde, kendi ürettiklerini sergilediği, kültürel hayata katkı sağladığı şeyler olmalı. Başlangıç böyleydi. Meşhur bir takım şarkıcıların açık havadaki eylemlerinin bizim üniversiteye intikaline dönüştü. Başta hastanede yatmakta olan hastalar olmak üzere çok ciddi şikayetlere konu oldu. Sesler hafifletilmek suretiyle bir noktaya gidildi. Konuyu değerlendireceğiz. Kendi yağımızla kavrulabileceğimiz bir bahar şenliği yapma imkanı doğarsa bunu gerçekleştirmeye gayret ederiz”
“Teşhisi koyduk, serumu verdik, antibiyotikle devam edeceğiz”
Rektör Kılavuz, üniversitenin geriye gidişinin sebepleriyle ilgili bir soruya da, “Geriye gidişin sebepleri konusunda bir şeyler tahmin ediyorduk. Ama 5 aylık süreçte yaptığımız toplantılarda, akademik genel kurullarda bize ulaşan bilgilerde gördük ki, biz adaleti, hakkaniyeti, hakça paylaşımı ön planda tutmalıyız. BAB komisyonumuz var. Bilimsel araştırma fonumuz var. Bu fonumuzun yıllık getirisi 16 milyon civarında. Bu büyük ölçüde Tıp Fakültesi Hastanesi’dir. Cirosunun yüzde 5’i bilimsel araştırmalara kesiliyor. Siz bunu, 15 milyonu dağıtacaksınız. 300’er binlik projelerle 50, 150'şer bin liralık 100 kişi, miktarı biraz daha düşürürseniz 200 kişi. 200 kişi bilimsel araştırma projeleri için bir fırsat ve imkan yakalamak üzereyken, siz bu projenin parasının tamamını 2-3 projeye bir projeye aktarırsanız, beklentisi olan bilimsel çalışma yapacak insanları küstürmüş ve darıltmış olursunuz. Aşkı, heyecanı tekrar yeşertmek, güven duygusunu tekrar tesis etmek derken kastımız bu. Uygulama, kadro ataması, muhatapları dinlememizle yaşanabilir huzur adası olan Bursa Uludağ Üniversitesi öngörüyoruz. Bununla yayınların artacağını, atıf alacağını, süremizin sonunda ilk 1000’lere girmiş Uludağ Üniversitesi, ilk 20’ye girmiş Araştırma Üniversitesi olmuş üniversite hedefliyoruz. Teşhisi koyduk. Tedavinin ilk ilaçlarını da kullandık, serumu da verdik. İnşallah antibiyotiklerle devam edeceğiz”.
Öğrenciler çayı 10 liraya içerdi
Rektör Kılavuz, üniversitede sosyal donatı alanları ve öğrencilerin şehirle bütünleşmesi için de projeler hazırladıklarını vurgulayarak, “Sosyal hayat itibariyle yaşanabilir değil. Sosyal yaşam merkezi ile ilgili geçen dönem çalışmalar başlatıldı. Ancak kapalı alan 115 bin metrekare, 450 milyon dolarlık proje. Muhtemelen öğrenci çay içtiğinde 10 liraya içecek. Bu yap-işlet-devretle yapılıyor. Bir sosyal yaşam merkezi olacaktı. Fizibl ve rantabl da değildi. Bunu tadil etmek üzere firmayla görüşüyoruz. Temin edemezlerse biz kendi sosyal yaşam merkezimizi kendimiz yapacağız. Eğer göreve başlamam 25 Nisan olsaydı, Uludağ Üniversitesi ücretle girilen bir üniversite olacaktı. Bunu da önlemiş olduk. Sosyal hayatı burada destekleyecek yatırımlara gireceğiz” diye konuştu.