Masraflar yüzde 40 arttı, ama zeytine zam yok
Zeytin hasat mevsimi ile birlikte Marmarabirlik tarafından belirlenen zeytin avans uygulaması ve zeytin fiyatları Orhangazi Ziraat Odası Başkanı Hasan Cevizlidere’nin tepkisine sebep oldu. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Hasan Cevizlidere, "Marmarabirlik ve tüccarın açıkladığı zeytin fiyatları, 2019 da üreticinin girdi fiyatları hiç artmamış, enflasyon bir önceki seneki gibi yerinde duruyormuş gibi düşünerek geçen senenin fiyatlarıyla açıklanmış bulunmaktadır. Bu tavır üreticinin aklıyla dalga geçmektir. 18 Ekim 2019 tarihinde Gemlik, Orhangazi, Nilüfer, Mudanya Ziraat Odaları olarak Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hidamet Asa’yla; üreticilerin 2019 yılında girdi fiyatlarının en az yüzde 40 arttığını dolayısıyla bu fiyatlardan üreticiden zeytin alındığında çok zararları olacağını gelecek sene bu şartlar altında bahçelerine bakamayacaklarını; mevcut durumda, mevcut zeytinliklerin yüzde 30 bakılamadığını, gelecek seneler üreticinin maddi imkânsızlıkları nedeniyle üretim ve kalitenin düşeceğini üretici kaybedeceği gibi ülkemiz de kaybedeceğini anlatmaya çalıştıklarını belirten Hasan Cevizlidere, bu beyanlarımızın karşısında yetkililer; ince zeytin stoklarının fazla olduğunu, diğer bölgelerdeki zeytin fiyatlarıyla rekabet etme mecburiyetlerinin olduğunu, ülkede savaş ekonomik kriz olduğunu, insanların alım gücünün düştüğünü, şu andaki fiyatların avans fiyatlar olduğunu bu sebeplerle avans fiyatların yükselemeyeceğini tarafımıza beyan etmeye çalıştılar" diye konuştu.
"Fedakarlıksa hep birlikte yapacağız"
"Ziraat odaları olarak kendilerine, ‘Askere giden biz, savaşa giden biz, borçla harçla üretim yapmaya çalışan biz, milli hasıladan en az pay alan biz, bizden daha ne fedakârlık bekliyorsunuz? Yönetim olarak siz ne fedakârlık yapıyorsunuz? Fedakârlık yapılacaksa hep birlikte yapacağız’ şeklinde cevap verdik" diyen Hasan Cevizlidere, "Üreticilerimize de seslenmek istiyoruz. Hep şikâyet ederek bu işlerin düzeleceğini zannetmeyiniz. Kooperatiflerin üst birlik seçimlerine iştirak ederek yönetim kurullarına mutlaka, yönetimde muhasebe finansman pazarlama, vs. bilen bu konuda yetişmiş, üreticinin yanında olan insanları seçemezseniz genel kurullarda hiç anlamadığınız standart bilançoları okurlar, sizler de mevzuatı bilmeden emmebasma tulumbalar gibi ellerinizi kaldırır, indirirsiniz. Onlarda hiç zorlanmadan istedikleri konuları rahatlıkla genel kuruldan geçirirler. Satabilecekleri kadar zeytin alırlar, bin bir emekle ürettiğiniz zeytini ucuza almaya çalışanlar niye rahatlarını kaçırsınlar ki! Türkiye tarımda mutlaka planlı üretime geçmeli, üretimde kullanılan girdileri ucuzlatmalı, sulamaya çok fazla önem vermeli, ürettiği ürünlerin fazlasını katma değer katarak satmalı, büyük şehir yasasıyla köylünün elinden alınan köy topraklarını köylülere geri verilmeli, üretimde çalışan yani kırsaldaki insanı topraktan koparılmamalı, çünkü topraktan kopan insanı yeniden toprağa döndürmenin mümkün olmadığını söylememize gerek duymuyoruz. Plansız programsız tarım yaparsanız hiçbir tarım ürününde insanınıza yeterli gıdayı temin edemezsiniz. Veya bazı ürünlerde (zeytinde olduğu gibi) satamadığınız kadar çok üretirsiniz. Bu tüm emeğinizi, girdilerinizi, çöpe atar, fakirleşirsiniz. Ziraat Odaları olarak üreticilerin dertlerini dile getirmeye devam edeceğiz, çünkü adaletsizliğe, hukuksuzluğa, haksızlığa, eşitsizliğe karşı durmaya devam edeceğiz. Aksi tavır dilsiz şeytan tavrı olduğunu bilmekteyiz. Yukarıda saydığımız aksaklıklar üreticilerin lehine düzelmediği müddetçe üreticiler olarak bu dünyada da, öbür dünyada da yakanızı bırakmayacağız" şeklinde konuştu.