Kocanıza bunu sakın söylemeyin!
Şiddetli geçimsizlik yaşayan karı koca 4. Aile Mahkemesi'nde karşılıklı boşanma davası açtı. Evi sürekli terk edip giden kocanın davasını reddeden mahkeme; kadının boşanma talebinin kabulüne hükmetti. Kararı davalı-karşı davacı koca temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını bozdu. 2. Hukuk Dairesi kararında; ''Davacı-karşı davalı kadının da eşini başkalarıyla kıyasladığı, hakir gördüğü, eşine baskı uyguladığı ve davalı-karşı davacı erkeğin iktidarsız olduğuna ilişkin dedikodu çıkardığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında davalı-karşı davacı erkek için de, evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen bu olaylar karşısında davalı-karşı davacı erkek de dava açmakta haklıdır. O halde, davalı-karşı davacı erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile karşı davanın reddi doğru görülmemiştir" denildi
Bozma kararından sonra yeniden dava dosyasını değerlendiren Aile Mahkemesi, ilk hükmünde direndi. Davalı koca kararı temyiz edince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kurul kararında; davacı-karşı davalı kadının eşi üzerinde baskı kurmaya çalıştığı, kendi ailesiyle kıyaslamak suretiyle onu hakir gördüğüne dikkat çekildi.
Kararda şöyle denildi: ''Davalı-karşı davacı erkeğin iktidarsız olduğu yönündeki dedikoduların çıkmasına sebebiyet verdiği ve tüm bu olguların tanık beyanlarıyla doğrulandığı anlaşılmaktadır. Dosyada tanıkların olmayan vakıaları olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığına göre davacı-karşı davalı kadının da kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. O hâlde, davalı-karşı davacı erkeğin de boşanma davasının kabulü gerekirken davacı -karşı davalı kadının kusursuz olduğundan bahisle direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. Maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.''