Hafızasında binlerce telefon numarasını tutuyor
Hayata küsmeyen Selim Çakır'ın en büyük destekçisi ise hayat arkadaşı olan eşi Bedriye Çakır. Selim Çakır, ortaokulu ve liseyi dışarıdan bitirirken, 2 yıllık yüksek okulu da bitirdi. Çakır, retina dekolmanı hastalığı nedeniyle 1987 yılında görme yeteneğini kaybetti. 2 çocuk babası Çakır, İstanbul Altı Nokta Görme Engelliler Rehabilitasyon Merkezi'nin santral bölümünde eğitim aldıktan sonra, 2001 yılında, İnegöl Devlet Hastanesi'nin santralinde taşeron işçi olarak çalışmaya başladı. Çakır, 2012 yılında KPSS'ye girdi. KPSS sınavında da başarılı olduktan sonra İnegöl Devlet Hastanesi'ne veri hazırlama memuru olarak tayin edilip santralde çalışmaya devam etti. Burada çalıştığı süre zarfında tüm hastane personelinin dahili ve cep telefonlarını ezbere bilen Çakır, aynı zamanda Bursa'daki tüm hastaneleri, eczaneleri, sağlık ocaklarını, kamu kurum ve kuruluşlarının numaralarını ezbere biliyor.
Binlerce telefon numarasını hafızasında tutun Selim Çakır, "1987 yılından bu yana görme engelli olarak yaşıyorum. 87 yılına kadar benim de sağlıklı bir hayatım vardı. Bu demek oluyor ki herkes aynı zamanda engelli adayıdır. Görme engelli olarak İnegöl Devlet Hastanesinde çalışmaya başladım. Önce İstanbul Rehabilitasyon Merkezinde santral eğitimi aldım. 13 yıl taşeron olarak, ardından da 5 yıl kadrolu olarak toplam 18 yıldır görev yapıyorum. Bu kolay olmadı, ailemin desteğiyle oldu. Bir kadroya girmek için çabalarken hep önüme diploma engelli çıktığından mecburen önce ortaokulu, ardından liseyi açık öğretimde okudum. Bunu yaptıktan sonra devletimizin açtığı engelli özürlü sınavına girdim. İlk atanamadım, ama ikinci atamada 86 gibi bir puan alarak işe yerleştirildim" diye konuştu.
Numaraları yazarak ezberleyemediği için zorluk çektiğini söyleyen Çakır, "Numaraları yazarak çalışamadığım için ezberde tutmak zorunda kalıyorum. Teknik bakımdan cihazlarımız yeterli, ama bazı zamanlarda yeterli olmadığı da oluyor, bunun için numaraları ezbere çalışmak zorundayız. Aynı zamanda santralde çalıştığımız zamanlarda diğer arkadaşlarımız da yardımcı oluyorlar bize. Çalışmayı seviyorum, insanda başarma duygusu dahada illeri gitmesini sağlayabiliyor. Bu yüzden yılmadım, eşim ve çocuklarımın sayesinde iki yıllık yüksek okulu da bitirdim" dedi.
Çocuklarına örnek olmak için yüksekokulu bitirdiğini söyleyen Çakır, "Ben çocuklarıma iyi örnek olmalıyım, onlara güzel şeyler aşılamalıyım. Sağlığı yerinde olanlara şu mesajı vermek istiyorum. Ben önceden sağlık biriydim, engelli oldum. Her sağlıklı kişi aynı zamanda bir engelli adayıdır, ama siz siz olan, hiç bir zaman gerek uzuvlarınızı, gerekse sevdiklerinizi kaybetmeden kıymetini bilin" dedi.