Büyükşehir'de 'Uludağ'ın tarihi mirası' konuşuldu
Şimdiye kadar felsefe, tarih, iktisat, sosyoloji, sanat ve kültür gibi birçok konuyu ele alan söyleşi programlarının son konuğu Profesyonel Turist Rehberi Ömer Kaptan oldu. Personelin teknik, mesleki ve mevzuat eğitimleri dışında kişisel gelişimine katkı sağlaması, kentin tarihi, kültürel ve sanatsal değerlerini öğrenmesi ve farkındalık sağlanması doğrultusunda planlanan söyleşide, Uludağ manastırları ve keşişlik yaşamı üzerinde duruldu.
Osmanlı Devleti döneminde Keşiş Dağı ismi verilen Uludağ'ın bu isme daha öncesinde de sahip olduğunu vurgulayan Ömer Kaptan, Uludağ'da toplam 147 manastır olduğunu, Geç Antik Dönemden itibaren manastır yaşamının hayat bulduğunu söyledi. Kaptan, 4'üncü yüzyıldan itibaren iki tip keşişlik yaşamının geliştiğini; birincisinde insanlarla temas halinde olmadan tek başına yaşamın tercih edildiğini, ikincisinin ise keşişliğin topluma yararı olması gerektiğinden yola çıkılarak birincisine alternatif geliştirildiğini söyledi.
Kaptan ayrıca, 8'inci yüzyılda Uludağ'ın, 726 yılında III. Leon ile başlayan ve 843 yılında III. Mikhail adına devleti yöneten İmparatoriçe Theodora ile sonlanan tasvir kırıcı (İkonoklazm) dönemde Bizans Devleti'nin siyasal-stratejik dönüşümü doğrultusunda çok hareketli bir keşiş yaşamına tanıklık ettiğini vurguladı. 8-11'inci yüzyıllar arasında ise manastır ve keşiş yaşamının zirve yaptığını ve Bizans imparatorlarının bu yüzyıllarda sık sık Uludağ coğrafyasını ziyaret ettiklerini vurguladı.
Söyleşi sonunda Profesyonel Turist Rehberi Ömer Kaptan'a Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından minyatür tablo hediye edildi.